Yarın yalnız yavrularını ,kardeş, torun ,eş ve babalarını yitirenlerin değil bizleri de derin acılara boğarak toplumsal bir travma yaşamamıza neden olan 6 Şubat 2023’ de Adıyamanda gerçekleşen depremin yıl dönümü.
İnsan ne kadar da hızlı geçti zaman diyesi geliyor ama emin olun yavrularını yitirenler için öğle değil.Empati yapabilen insanlar biliyorlar ki hergün bir ömür kadar uzun her gece bitmezmiş gibi uzun geçmiştir ve hala öyle geçiyor.
Mesleğimide yakından ilgilendiren bir konu olduğu için bugüne kadar deprem konusunda hazırlanmış olan birçok yayını inceleme ve çeşitli senpozyum ve konferanslara katılma fırsatım oldu.
Zaman zaman kaleme aldığım makalelerde depremle ilgili birçok konuya dikkat çektiğimde oldu.
Fakat 6 Şubat 2023 depremi ile birlikte birkez daha emin oldum ki bu konuda verilen eğitimler yetişkinler ama en çokta çocuklar için hazırlanan yayınlar kitaplar, videolar, sunumlar yetersiz.Eksik.
Bu düşüncemde haksız olmadığımı 6 Şubatta Adıyamanda gerçekleşen depremde yaşananlara bakarak görebilirsiniz.
Açıkçası bina projelerinde biz İnşaat Mühendisleri yapıları tasarlarken bir takım yönetmeliklere göre tasarlıyor ve şu çok net ve açıktır ki yapılan hesaplar ve tasarım yapının bir depremde zarar görmesi gerçekleşse bile toptan göçmemesini hedefliyor.
Tabii bu yönetmelikler zaman içinde tadil edilerek depreme yönelik ek tedbirler de alınıyor.
Fakat diyebilirim ki 1975 Deprem Yönetmeliği ve sonrasında yapılan herhangi bir bina inşa edildiği tarihteki deprem yönetmeliklerinin minimum kriterlerine uyularak yapılmış olsaydı bile o binada toptan göçme olmaması gerekiyordu .Bu meslektaşım birçok uzman ve bilim adamı tarafında da teyid edilmiş bir husus.
Son olarak Kahramanmaraş Adıyaman depremi,İzmir Depremi,Gölcük ve daha önceki depremlerin etkilediği yapılara bakıldığında 1975 Deprem Yönetmeliğine bile uygun yapılan yapıların çoğunluğu depremleri hasar almadan ya da az hasarlı olarak atlattı.Bu yapılarda can kaybı yaşanmadı.
Bundan dolayı depremler sonucunda yaşanan can ve mal kayıplarının büyük bir çoğunluğu aslında yapılan projelere ,yönetmeliklere ve tasarım kriterlerine inşa aşamasında uyulmaması ile birlikte bu konudaki denetimin de doğru yapılmaması ayrıca yapının kullanıldığı süre içerisinde yapıya herhangi bir izin almadan yapılan kontrolsüz müdahaleler ile açıklanabilir.Bunun sebebini başka yerde aramak abestle iştigaldir.
Ve konu en sonunda eğitime geliyor tabii.
Dediğim gibi deprem konusunda özelliklede geleceğin Mimar, Mühendis, Müteahhit ve Belediye başkanı gibi imar izin makamlarında bulunacak çocuklarımıza verilen bilgiler eksik.
Deprem ile ilgili son 20 yıldır dikkat çekilen konular benzerlerinden faklı değil ve bunlar bir depremde yaşanacak cankayıplarını ne yazık ki azaltmıyor.
Özellikle Türkiye gibi bir deprem ülkesinde deprem eğitimi okullarda müfretata muhakkak konmalı.Ama yalnızca deprem anlatılmamalı deprem nasıl olur depremden önce yada deprem anında nasıl davranılmalı gibi alışılmış yazılar ve resimler olmamalı bu bilgiler içinde.
Deprem nedir ve depremde ne yapmalıyızdan önce çocuklarımıza Ahlak kurallarının neler olduğu Ahlaklı olmanın dürüst olmanın ve açgözlü olamamanın ne demek olduğunu anlatmalı ve öğretmeliyiz .
Kapalı alanlarda yapılan toplantı veya gösteriler izlenirken cep telefonunu sessize almak ve gürültü yapmaktan kaçınmak.Trafikte hoşgörü sahibi olmak.Toplu taşıma araçlarında öncelikli olan kişilere yardımcı olmak.Çevreye karşı duyarlı olmak.Şefkat ve nezaket sahibi olmak.Gişe vb. yerlerde sıraya uyarak ilerlemek.İzin almayı, müsaade istemeyi bilmek.Gerektiğinde özür dilemeyi bilmek.Farklı düşüncelere saygı duymak gibi bir bina inşa ederken gerekli olan malzemeyi doğru olarak kullanmak, çimentodan demirden çalmamak ,binanın kolonlarını kirişlerini daha fazla yer açmak için kesmemeyide ahlaki kuralların bir parçası haline getirilmesini sağlamalıyız.
Sağlam binalar inşa etmenin deprem felaketlerinin önüne geçmek için çok önemli olduğu fakat depremin olası zararlarını asgariye indirecek yolun eğitim ve ahlaki değerlerin yaşam biçimi ve davranış bilinci haline dönüştürülmesiden de geçtiği ortadadır.
Çünkü eğitim kötü ahlakları iyiye çevirebilir açgözlülüğü yıkar ve yerine tokgözlülüğü koyar.Daha yaşanılır ve daha sağlam bir dünya inşa etmenin ancak ve ancak tek yolu da budur.
Depremden korunmak için öncelikle depremde göçmeyen sağlam binaları inşa edebilmek gerekiyor. Bu net ama bunun yanında bu işi yapacak buna izin verecek olanların da Ahlaklı olmaları ,dürüst ve açgözlü olmamaları gerekiyor. Çünkü yaşayarak ve tanık olarak gördük ki deprem öldürmüyor.İSİAS Hotel gibi depreme dayanıksız yapılan binalar ve buna izin veren ahlaksız ve açgözlü kişiler öldürüyor.