Demek ki istedikten sonra olabiliyormuş.Bu ülkenin yollarını derelerini denizlerini istedikten sonra korumak çok da zor değilmiş.

Yeter ki yasal yetkiyi ellerinde bulunduran kurumlar işlerini yapsın.

 Seçimle iş başına gelenler yasalarla kendilerine yüklenen sorumluluğu yerine getirecek vicdan ehliyet ve liyakata  sahip olabilsin.

Yediği çekirdeği arabadan atan ve ciddi bir kamuoyu tepkisine sebep olan olayın geçtiği bölgenin belediyesi ve polisimiz sosyal medyadan yayınlana görüntülere kayıdsız kalmaması açıkça bu ülke adına bende yeni umutların yeşermesine sebep oldu.

 

Gönyeli Alayköy Belediyesi ve Gönyeli Polis karakolu işbirliğinde tespit edilen sürücüye  Polis Karakolu’na çağrılarak cezai işlem uygulanması çevre adına olduğu kadar bu topraklarda yaşayan bizler içinde sevindirici diye düşünüyorum.

Haberi ilk okuduğumda yediği çekirdeği arabadan dışarıya atan  kişiye  yazılan 34 bin TL ceza.E nasıl olsa buda sildirir diyerek aklımda soru işareti bırakmıştı Fakat daha sonra sosyal medyada ceza ihbarnamesinide görünce oldu şimdi dedim.

Sen evinin ortasına çöp atıyor musun ki, sokağa atasın.Ama atıyoruz işte.

Ne kadar söyleseniz  yazıp-çizseniz de, bazıları bu huyundan nedensiz bir şekilde vazgeçemiyor. İlla ki, o çöpü yere atacak. Ve "Nasıl olsa toplayan birileri var" diye düşünüyor herhalde.Ya da evinde o kadar temizlik yapıyor ki, sokağa dermanı kalmıyor.

Sokağı çöp olarak görüyor.

Hep derim bozulan bir müesseseyi yada  bir kişi ve toplumu düzeltmek için eğitim kadar ceza müessesinde etkin olarak kullanılması gerekiyor.

Trafikten çevreye turizmden ekomiye eğitim gibi cezanın gerektiği zamanda ve yerde uygulanması kaçınılmaz.Aksi takdirde bu ülkeyi ve bu ülkenin aklı selim vatanını gerçek anlmada seven insanlarını koruyamayız.

Hatırlarsınız.Bir zamanlar hiçkimse arabasını kullanırken emniyet kemerini takmaya zaymet göstermezken caydırıcı cezaların uygulanması ile artık toplumun büyük bir kesimi arabasına girer girmez önce emniyet kemerine sarılıyor.

Toplumu eğitmek kolay değil.Topluma iyiyi güzeli doğruyu öğretmek uygulanmasını sağlamak kolay değil.Sabır gerekir iyi eğitimciler ehliyetli ve liyakat sahibi kişiler gerekir.Ama gerektiğinde ceza da gerekir.

Son zamanlarda duyarlı vatandaşlar tarafından sosyal medyada  yayınlanan  özellikle kamuya açık alanlarda yapılan yanlış davranışlar toplumun  disipline edilmesine katkı sağlayacak  diye düşünüyorum

 Bu yayınların kamunun huzur ve refahından sorumlu makamlar tarafından dikkate alınarak  gereken yapılmasıda oldukça olumlu gelişmeler.

Günden güne daha çok bozulan toplumsal huzur ve refaha can suyu gibi.

Bu anlamda Gönyeli Alayköy belediyesini kutlarım.Yaptıkları aslında bir anlamda belediyelerin yerel yönetimler olarak ne kadar önemli olduğunu gösteren bir davranış.Belediyeler yasasında yeri olan bir kanunu uyguluyor.Örneklerinin çoğalması hepimizin arzusu.

Uygar olmak, beraber yaşamaya verilen isimdir ve kural/yasa gerektirir. Uygar insan da yasalara uyar. Yasalara aykırılık ise uygarlığa karşı durmak anlamına gelir veya bir anlamda uygarlığın içinde yer almayı reddetmektir.Karşılığı cezadır.

Bu arada size bir de öneri vereyim çöpünü sokağa atan birini görürseniz ona  "ATMA" diye yüksek sesle Sinan Akçıl'ın şarkısını söylemeye başlayın. Belki şarkı beyinlerine kazınırsa tam çöpü atarken "akıllarından bu şarkı geçer.

Umarım Ülkesini sevenler daha çok çoğalır.

Ve umarım Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini çocuklarımıza başka bir ülke aramayacakları bir ülke haline getirebiliriz.