2017 yılında Fransa’da Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Emmanuel Macron kazandı. Ancak seçimlere, katılımdaki düşüklük ve geçersiz/boş oylardaki tarihi rekor damga vurdu. Fransız seçmenlerin yüzde 25.5’i sandığa gitmezken yüzde 11.5 oranında geçersiz ya da boş oy kullanıldı. İki aday vardı ve bu zarflardan da liberal aday Macron’da ve aşırı sağın adayı Le Pen’de tepkiler çıktı.
Örneğin zarflardan birindeki mesaj şöyleydi: Sayın Bayan Le Pen ve Bay Macron,
Cumhurbaskanlığı için adaylık basvurunuzu aldık ve şirketimiz için gösterdiğiniz ilgiden dolayı sizlere çok teşekkür ederiz. Fakat, profiliniz büyük ilgi çekmesine rağmen size uygun bir işimiz olmadığından dolayı başvurunuza olumlu cevap veremeyeceğimizi üzüntü içinde sizlere belirtiriz. İş aramanızda sizlere başarılar dileriz.
Ama bizde durum öyle değildi. Seçebileceğimiz .Seçimini tik atarak engelleyebileceğimiz alternatif birçok aday ve parti sözkonusuydu.Tümünü protesto edeceğimiz bir durumda sözkonusu değildi.
Lakin ortaya çıkan durum kaos.%11.7 yanan oy.
Neden .
Birilerine tepkiden mi yoksa dersimize iyi çalışmadığımızdan mı.
Sanırım 2. cisi daha gerçekçi.Dersimizi önemseyip çalışmamamızdan.
Aslında aynaya bakmanın tamda zamanı .Kendi kendimizle yüzleşme günü.Hep deriz ya.Seçimlerimizde Seçtiklerimizde toplumun aynası.
Öyle değilmi.
Birçok değerli isim sırf önemsemediğimiz bu seçim yüzden sandıktan çıkamadı. Onların yerine ne yazık ki daha vasıfsızlar mecliste görev alacak.Tek diyebileceğim ortaya çıkan duruma bakmanız.
Evet belki karmaşık .Belki yanlış yapma olasılığı yüksek .Lakin günlerce bu konuda yapılan yayına rağmen bunu öğrenmeye kabil olmamış seçmenede diyebileceğim birşey yok.
Sınavına son gece hazırlanan öğrenciden farkımız yok.
Halbuki biraz hazırlık yapsak. Sorsak öğrensek. Özen gösterip incelesek anlasak yanlış yapmayacağız.Belkide bu özen göstermeden hazırlanmadan yapmış olduğumuz yanan oylarla milletvekili seçilerek göreve gelebilecek ama şimdi bu yüzden kaybetmiş bir milletvekili adayı o hergün yollarda trafiğe kurban verdiğimiz canların yitip gitmesine engel olacaktı.
Yada ne bileyim kanserden hergün kırıldığımız yiyeceklerde kullanılan kimyasalları aşırı dozda kullananlara geçit vermeyecekti.Hala gündem işgal eden Dağyolundaki ölüm yoluna çare bulabilecekti.
%11.7 yanan oy var.125900 oy kullanan seçmenin 14730’u yanlış oy kullanmış.Neredeyse her 10 kişiden biri yanlış yapmış
Azmı .Kıbrıs Türk insanına yakışan bir sonuçmu.
Sırasında %100’ lere yakın okur yazarlığımızla övündüğümüz .Dost arkadaş muhabbetlerinde her soruna bir çözüm bulmakta zorlanmadığımız.Herşeyi bilmekten geri kalmadığımız.Avrupalı olmakla övündüğümüz.Her şeye bir çözümü şıp diye bulabildiğimiz. bizler için utanılacak bir durum.
Sebep sınava hazırlanmamak.Yada sınav hazırlığını bile bile son geceye bırakmak.Bilmeyenlere yardımcı olmamak.Anlatmamak. Geleceğine vereceğin oyun ne anlama gelebileceğini yeterince sorgulamamak.Bu konuda insiyatif alıp çalışmamak.
Sonuç kaçınılmaz.Sınıfta kalma.Belki ayni sinifı tekrar okuma.
Belki işimiz çok.Belki okumayıda çok sevmiyoruz.Ama 5 yılda bir gelen bu şansı pervasızca harcamak.Akıl tutulması .
Başımıza gelecek olan herşeyde müstehakkımız.Kimse,özelliklede dersine çalışmadan sandık başına gidenler bundan sonra şikayet etmesinler.
Buraya kadar gelmişken bazı Avrupa ülkelerindede geçersiz oylarla ilgilli yüzdelikleride verelim.
2011’de Portekizde gerçekleşen seçimlerde %4 geçersiz oy vardı.
2008’de İspanya’da %1.7,2009 Yunanistan’da bu rakam %2.6 ve 2010'da İsveç’te bu rakam %1.1' di.
Türkiyede 1 Kasım 2015 de gerçekleşen milletvekili seçiminde 56 milyon 949 bin seçmenden 48 milyon 537 bini oyunu kullandı. 1 milyon 346 bin olan geçersiz oy vardı.
Yüzdelik olarak mı.
%2.8