Bizde siyaset ve özellikle de ülke yönetmek bir "ganimet paylaşımı"olarak algılanıyor.

Bal tutan parmağını yalar sözünü muhtemelen geçmişte yolsuzluktan iyi paralar götürmüş birileri söylemiş.

Büyük bir ihtimalle bizde sanırım kendimize de çok uyduğu için dilden dile söyleyip duruyoruz.

Bu sözün aslında bir ahlaksızlık anlattığını söyleyeni hiç görmedim.

Çalsın ama bizede versin sözü de muhtemelen 100 yıl sonra atasözü olarak söylenecek.

Ahlak,utanma ve vatan sevgisini kaybettikçe ve para kazanmayı dünyadaki tek amacımız edindikçe bu durum böyle sürer gider...

Yolsuzluk bulaşıcı bir hastalıktır. Devleti yönetin dediklerimiz kamunun malını çar çur ederse ve yapana bir şey olmazsa bu sinsi hastalık toplumun genelinede yayılır.

Yıllarca sosyal sigortalara para ödemiş fakat Devlet Hastahanelerinin kapısında saatlerce bekleyip ilaç almayan yüzlerce sigortalımız var.

Neden?

Çünkü şu çok açık ki ülkemizde hükümetler eliyle verilen çağdaş dünyanın sağlık hizmeti iyi ve özlenen bir seviyede değil.

Vatandaşımızda beş on lira tasarruf edecek diye hayatının konforunu oralarda bozmak istemiyor.Özele gidiyor.

Vatandaş bu durumdan şikayetçi ama birileride bundan oldukça memnun.

Kim mi?Sosyal sigortalar tabii.

Çünkü bu kurum bu durumda yıllarca bu devletin sigortasına para yatıran vatandaşının ilaç parasını ödemiyor.Kendince büyük bir yüktende kurtuluyor.

Çünkü devletin kurduğu sistem denen sistemsizlik hastaların ilaca ulaşımını engellemek üzerine kurulu ne yazık.

Ülke insanının artık büyük bir çoğunluğunun ve buna sigortalılarda dahil özelden hizmet aldığını düşünürsek.Sigortalar yüzlerce sigortalının alacağı ilaçtan tasarruf ediyor.

Buna bakarak Devletin Sigortaları yıllarca tasarruf etmişte diyebilirsiniz.

Ama iş tasarruf ettiği bu paralar nerelere gitmiş vatandaşın hayatını kolaylaştıracak başka hangi yatırıma gitti diye sorunca orada hayal kırıklığına uğruyorsunuz.

Bugünlerde yaşadığımız sahte reçete yolsuzluğu işte doğru kurgulanmayan ve açıkları olan bu sistemsiz yapıdan kaynaklanan bir durum.

Sistem vatandaş lehine doğru kurgulanmadığı ve yönetenler sorunu zamanında göremediği için bugün yüzlerce vatandaş mağdur durumda.

Bundan dolayı konuya yalnız bu yolsuzluğu yapan olarak bakmamak lazım buna zemin hazırlayan bu sistemede bakmak gerekiyor.

Bu durum dediğim gibi 1 günde yada 1 aydada oluşmadı.

Sosyal sigortaların soyulduğunu fark etmek bu kadar mı zordu.Yada emniyete bildirilmişse ki sosyal sigortalar dairesi müdürü bundan 2 sene önce biz emniyete bildirdik diyor.Neden dosya ilerletilmedi?


 

Hükümet edenler sistemleri kurarken en başına vatandaşının menfaatlerini koyarak olumsuzluk yaratacak senaryolarıda dahil ederek hareket etmeli ve yolsuzlukların önünü tıkayacak şekilde sistemleri kurmalıdırlar.

Bu konularda kamuda çalışanların sorumluluklarını iyi bilmesi ev ödevlerini doğru yapması vatandaşın vergilerinin doğru yerde harcanması açısındanda önemli.

Yoksa vatandaş verdiği vergiyi çaldıran boş yere harcayan zamanında çalanı yakalamayan birine neden güvenipte vergi ödesin ki.

Aslında yapılmayan yollardan Hastahanelerden, Okullardan bahsediyoruz ya hepsinin arka planında yatan durumda bu.


 

Yolsuzluk insana mahsus.

Ama en az onun kadar önemli bir konuda yolsuzluğa zemin hazırlayanlar.

Suçlu olanlar cezasını çeksin ama Devleti emanet ettiklerimizde üzerlerine düşeni alsın derim.


 

İnsanlık tarihi, insanların huzur ve mutluluklarının iki sebebe bağlı olduğunu ortaya koyar: Emanet ve adalet... Emanetler ehline verildiği ve adaletle hükmedildiği müddetçe toplumda güven, huzur ve mutluluk daim olur. Hıyanet ve haksızlıklar ise bütün huzursuzlukların, kavgaların ve savaşların kaynağı; nesillerin helak olmasının temel sebeplerinden biri.