Hafta sonunu rahat geçirmedik. Bu sefer konu pandemi değil kabine oldu!
Zaten kronik sorunumuz olan siyasetin kendini göstermediği tek bir gün yoktur. Bu da pik yaptığı zamanlardan biri oldu!
Çok başarılı bulunan ve Başbakan ile uyumu tam olan(!) Sağlık Bakanı, Başbakan tarafından görevinden alındı.
Başbakan’ı hiç anlayamayan bizler ise bunu çok net olarak anlayıp ver yansın etmeyi başardık!
Anlayacağınız bizi çok güzel çekip çeviriyor ve neyi nasıl bir tepki ile karşılayacağımıza onlar karar veriyorlar.
Muhalefet ise yeni bir görüş ortaya koyamadığı gibi halkı peşinden sürüklemek yerine halkın peşinden sürükleniyor.
Herkes tribünlere oynuyor anlayacağınız!
***
Pilli madem görevden alınmasından habersizdi ve başbakanın dediği gibi aralarında Pilli’nin isyanını içeren bir görüşme vardı; Pilli çıksın, neyin yolunda gitmediğini açıklasın. Halk Pilli’ye madem ki bu kadar güveniyor ve onun görevden alınmasına böylesine büyük bir tepki oluşturabiliyor sosyal medya üzerinden, o halde Pilli hangi mükemmel icraatları olduğunu; bakanlıkta geçirdiği sürede nasıl mücadeleler verdiğini ve kendisinin ortaya halk yararına ve halkın sağlığı yararına koyduğu mücadeleyi açık açık ifade ederek vekillikten de istifa etseydi.
Bir daha seçilmemeyi göze alarak halkın onun yanında olduğu gibi kendisinin de halkın yanında olduğunu ifade edebilseydi!
Neden yapmıyor?
Korktuğu mu var, çekindiği mi, beklediği mi?
Bir siyasetçi halk tarafından seçilmiş, üstelik de bir bakan olarak görevlendirilmesi uygun görülmüşse, o zaman bambaşka görevleri olduğunu bilmelidir. Oysa Pilli de KKTC siyasal geleneği içerisinde kalarak hiçbir şey söyleyip açıklamadan, fısıltılarla bir hamle yapmaya çalışıyor.
İnsanlar da bunun peşinden sürükleniyorlar.
Pilli’nin görevden alınması bize ne kazandırıyor sorusuna ek olarak alınmamasının da ne kazandıracağını sorgulayarak, ortaya çıkan tepkileri değerlendirmeliyiz!
Pili bakan olduğu süre içerisinde ne kazandırdı ve ne kazandıracaktı?
Güzelyurt Bölgesi’nde oluşan tepkiye gelince: Güzelyurt Bölgesi’nden bir Bakan’ın kabinede olmaması ise durum daha da vahimdir. Ki Güzelyurt UBP teşkilatının çok uzun ve derin tartışmalar sonucunda açılan yaraları sır değildir…
Partilerine de, topluma da zarar veriliyor hatta toplumun doğru düşünmesine engel olunuyor!
***
Öte yandan Başbakan’ın anlaşılmadığı hususundaki eleştirileri de anlamlandırmaya çalışıyorum. 2 hafta önce saat konusunda yaptığı açıklamasında bir karışıklık yaşadığı için iki üç cümlelik bir yer anlaşılmadı diye anlaşılmadığının ele alınıp sürdürülmesi de bizi oyalayan bir noktadır ey insanlar!
Başbakanın o makama gelmesini, başbakanın alınan kararlarda toplumu veya başka kesimleri koruma veya başka amaçlar taşıması, halk huzur ve yararını gözetemeyen açıklamalarda bulunmasını eleştirmek başka bir şeydir, sanki tek kusur anlaşılmadığıymış gibigibi davranmak başka bir şey!
Odağı saptırır.
Asıl tartışılması gerekenleri tartışmıyorsak unutmayın ki çok güzel çekilip çevriliyoruz ve ruhumuz duymuyor!
***
SONUÇ:
Yanlış eksenlerde tartışıyoruz.Yanlış başlıklarla konuları ele alıyoruz.İktidara olan güvensizliğimizin yanında muhalefet politikalarına da güvenmediğimizi ve onların da kendilerine gelmeleri gerektiğini açıklayamıyoruz. Muhalefetin doğru bir eksende yürüyemediğini hatta toplumun gerisinde kaldığını farkettiremiyoruz çünkü ifade etmiyoruz.
Onlar da asıl görmemiz gereken konularda tartışmıyor, asıl anlatılması gerekenleri anlatmıyor, açılması gereken tartışmaları ve yaşanacak aydınlanmaları yaratmayı başaramıyorlar.
Uyumamızı isteyip, uyanıkmışız gibi hissetmemiz isteniyorsa bunu mis gibi de başarıyorlar.
Ali Pilli’nin görevden alınması kanımca hiçbir değişiklik yaratmayacak ve hiçbir eksiklik hissettirmeyecektir. Sağlık aynı başarısızlıkla devam edecektir!
Ve üstelik bunun Ünal Üstel ile de alakası yoktur.
Saner’in sözleri son derece anlaşılırdır. Ama nasıl okuyup neyi eleştirmemiz ve neyin düzeltilmesi gerektiğini çok iyi bildiğimiz halde bezgin durup laf üretenler karşısında laf üretmeyi tercih ediyoruz.
Uyanmalıyız artık!
Dr. Çiğdem DÜRÜST