Soğuk Savaş sonrasında, geçmişle bugünü birbirine bağlamak her zamankinden dahada önemli.
Bugünün siyasi, ekonomik ve sosyal olaylarını yorumlamada tarihten başka bir alan yok.
Tarihle barışmak, tarih bilinci yaratmak içinde bulunduğumuz yüzyılda üzerinde özenle durulması gereken çok önemli konular.
Fransa, 2. dünya savaşının üzeri örtülmüş ,saklanmış gerçekleriyle çok sonraları yüzleşirken tarihçiliği keşfetti.
Dosyaların yok edildiği, arşivlerin kilit altına alındığı bu ülkede tarihle buluşanlar sıkıntılı fakat kayda değer pozitif etkilerini yaşıyorlar..
Gelelim Lefkenin esir düştüğü o günün Lefkede komuta kademesinde yer alanların anlattıklarına
Lefkede bir bölgenin komutanı ;
Ben tabur karargahına atanmadan önce Bayraktarlıktan gelen bir emirle üç bölüğümüzden A4’ler,roket atarlar,otomatik tüfeklerin bir kısmı Bayraktarlığa gönderilmişti.Sonra bir mücahidin bölük payı 150 mermi idi.Mücahitlere yaptırdığımız atışlar senede bir defa ve mücit ancak üç mermi atabiliyordu. Yani mücahidin ne eli silaha ne de mermi atışına doymuyordu.Yani kısacası üst makam bizleri savaş için hazırlamadı.Sivil halkın korunacağı sığınaklar hazırlanmadı.Bizler bölük komutanları bize verilen askeri kitaplardan faydalanarak mücahide eğitim veriyorduk.Bizim dahi mermi atma yetkimiz yoktu.Asker olan şahıs çok mermi atmalı ki gözü ve kulağı doymalı.Benim aplıç bölüğünde bulunduğum sürede bölüğümde tomson yoktu.Lefkeyi mücahitler düşürmedi.Üstümüz,Amirlerdeen gelen bir emirle Lefke teslim oldu.Bunu ancak o zamanın tabur komutanımız Ahmet Çiftçi bey eğer söylerse o bilir.
Gemi konağında denize atılan silahlar hakkında bilgim yok.Yeşilırmktaki mermi deposunu biliyorum.Mermi doluydu.Onların dahi mermisi tükenmiş ve Rauf hoça tam savaşın kızıştığı günlerden Türkiyeden bir gemi ile mermi getirmişti.
Küçük Kaymaklı nasıl düşmüştü.Onu da sorup öğrenin.Rumun bu savaş hazırlığı 1954 den başlamıştı.Rum Muhafız ordusu EOKA A ve EOKA B oluştu.Yani adamlar tam eğitimli ve techizatlı.Adamlar İngiltere askerine savaş açmışlar.
Lefkede da çok muhbir çıktı.Benim Çevre ve tanıtma derneğinde bir kitabım var.Orada da esir alınmam hakkında bilgi mevcut.Ben tek bir kurşun atmadım.Ben Tabur karargahını ve Hasan Ömer Özgün Sancaktarlığı yeni Karadağda Rahmetli İzet İzet dayının evine taşımış ve muhabere işlemlerini yapmıştık.Savaş bitmiş ve biz 2 saat sonra Hasanla olayı öğrendik.Ben kendimden emin olarak konuşuyorum 400 tam techizatla silahlandıracak silahımız yoktu.Benim de bildiğim Rum askerinin Lefkeye girmesi ve katliam yapılmaması hususunda anlaşma yapılmış.O zamanın Belediye başkanı Enver Kutrafalı,Sancaktar. Komiser, Halil Hoca anlaşmak için gitmişler.
Sancaktar yardımcısı Yüzbaşı Ahmet çiftçi
Bu teslim olayını ‘’Kıbrıs harekatında ilginç olaylar ‘adlı kitabın yazarı Mehmet Remzi Gökhana şöyle anlatıyor;
Elimizdeki mühimmat ile ancak 22 temmuz öğleye kadar dayanabilirdik.
Direnmemizin iyi bir sonuç doğurmaacağı ve düşmanın katliam yapabileceği gözönüne alınmak süratiyle çevre köylerimizin düşmesi Lefke Konnoz cephesinin düşmesi ve mühimmatın yetersizliği sebepleri ile kasabanın ileri gelenleri ve yöneticilerinin onayı alınarak Barış gücü ve Kızılhaç ekiplerinin nezaretinde Rum bölge komutanı ile müzakere edildi.
Not:Bazı açıklamaların kimler tarafından yapıldığı kitap ve resmi belgelerde yer aldığı için isimleri ile verilecektir.İsimleri verilmeyenler resmi bir kaynakta bu açıklamalarını yapmadıklarındandır.