Elektrik kesintisi ruh durumunu bozuyor.
İnsan kendine yakıştırmıyor.
Hele ki “geliştik” diyen Tatar susmazken.
Ama elektrikten önemli şeyler var.
PAHALILIK.
Fırsatçı ithalatçılar.
Kendine işinsanı diyen açgözlüler.
Kurnaz esnaf.
Ve bunları dut yemiş bülbül gibi seyreden Hükümet.
*****
Elektrik falan diyoruz ya.
Elektrik kesilse de donuyoruz, kesilmese de.
Çünkü klima yakılamıyor, tüpgaz alınamıyor.
Eve artık et giremiyor, tavuk alınamıyor.
Çocuğun cebine harçlık verilemiyor.
Arabaya benzin konulamıyor.
Çünkü pahalılık en büyuk sorun.
******
Bunlar yaşanırken bizimkiler ne alemde?
Öyle yuvarlanıp gidiyor olmalılar.
Pahalılık mı?
Üstüne iyilik sağlık Hükmetimin.
Onlar keyiften Dillirga modunda.
Halk ise fakirliğin ıstırabında.
Halkın gerçekliğinden kopuk hepsi.
Kendi gerçekliklerini yaşıyorlar.
******
Bizdeki de kader işte.
Elin adamları yaşıyor, biz de yaşıyoruz.
Alman’ın sıkıntısını siyasetçisi çözüyor.
İngilizin problemini siyasetçisi hallediyor.
Bir de bizimkilere bak.
Uzaylı Zekliye’de hallice bir Hükümet.
Gündemlerinde pahalılık yok.
İcra anlayışlarında geçim derdi de yok.
Büyük olasşılık ya farkında değiller.
Yada umursamıyolar.
*****
Gerçi kumaşımız bu olmalı.
Bu kumaştan da dikilen elbise de bu kadar oluyor.
Beli bol, zibi bozuk, yırtık pırtık.
Kısaca KKTC işte.
Gerisi laf-ı güzaf.
*Uzaylı Zekiye : 1980’lerde tek kanallı TRT’de yayınlanan bir dizi. Yıllar içinde “Uzaylı Zekiye” benzetmesi, gerçeklikten kopanlara yönelik bir benzetme olarak halk diline yerleşmiştir.