Tahsin Ertuğruloğlu’nu hiçbir genel başkanı sevmedi.
Ne dün, ne bugün.
Neden sevmediler acaba?
Büyük olasılık omurgası var diye.
Dili asfalta yakın değil diye.
Hakkında dedikodular çıkardılar.
Türkiye düşmanı ilan ettiler.
Aday bile olmasın diye elden gelen yapıldı.
Ama bunları yapanlar gitti.
Ertuğruloğlu hala yerinde.
******
Kimi sinsiler şimdi yorum yapacak.
Yanılacaklar.
Tahsin Ertuğruloğlu kankam değil.
Ahbabım hiç değil.
40 yıldır oyumu değil, tikimi bile almışlığı yok.
*****
Ama yiğidi öldürürken bile hak yenmez.
Tahsin bey 40 senedir bir yerlerde.
Bürokrat, Bakan yada genel başkan.
1 kuruş yemedi.
Dürüst.
İnandığı duruştan ödün vermedi.
Omurgasızların kol gezdiği bir ülkede.
Rüşvetçilerin, hırsızların cirit attığı bu coğrafyada.
******
Şimdi Ertuğruloğlu gene konuşuluyor.
Dışişleri Bakanlığı kapsamında değil.
Ankara ilişkileri bazlı konuşuluyor.
Tatar-Sucuoğlu tarafından kabine dışı bırakılması.
Sonra kuzu kuzu Bakan yapılması.
Ankara’dan veto yiyenler seyirci iken.
Ertuğruloğlu’nun Ankara’ya “tercihli” ziyareti.
******
Bu hikayelerin doğruluğu, yanlışlığı meselem değil.
Burada konu Ertuğruloğlu.
Dümdüz olması, eğri, büğrü davranmaması.
İnandığından gitmemesi.
Çalmaması, çırpmaması.
Bu yüzden diyorum ki!
Vekil filan da değil ama.
Neden Ertuğruloğlu UBP Başkanı değil.
Veyahut neden Başbakan değil.
Benimki bir fikir cimnastiği.
Kimse alınmasın, kimse gücenmesin.
Neden yani?