CTP-UBP Hükümeti memur maaşlarını geç ödeme başlayınca sonuç hüsran olmuş akabinde de zaten hükümet bozulmuş ve UBP-DP Hükümeti görev başı yapmıştı…
Sonra maaşlar tıkır tıkır ödenmeye başlamıştı!
Çünkü hükümet bir şekilde borçlanarak da olsa maaşları, 13. Maaşı çiftçiyi hayvancıyı ödüyordu…
Ankara ile ilişkiler de mükemmeldi!
Ya da biz öyle sanıyorduk…
Ama gelgelelim imzalanan bir takım protokoller vardı!
Ankara Hükümeti zaten bunların uygulamaya konulması için fazlasıyla fırsat tanımış ama biz içeride popülizme devam etmiştik…
Sonuçta duvara tosladık!
Yeni yılın 44 günü geçti ama bütçe açılmadı, hiçbir devlet kurumu piyasaya borcunu ödeyemiyor…
Çünkü para sadece maaş ödemelerine gidiyor!
…
Görüldüğü gibi bu hükümet döneminde de sihirli bir değnek dokunup da bütün sorunları çözemedi…
Çünkü sihirli değnek yoktu, uygulanması istenen reformlar vardı!
Geç de olsa hükümet bu sıralar kendine geldi…
Kamu iş yerlerinin mesai saatlerinin değiştirilmesi bunun ilk göstergesi oldu!
Çünkü hiçbir ülkede olmayan bir uygulama sadece bizde geçerliydi…
Zaten Bakanlar Kurulu’nun bu konuda aldığı karardan sonra neredeyse hiçbir muhalefet partisi ve sivil toplum örgütü bu konuda ciddi bir açıklama yapmadı!
Gecikmeli de olsa hükümet doğru karar almıştı, her ne kadar bu imzalanan protokolde olsa da…
Ama asıl reformlar bundan sonra devreye girecek gibi gözüküyor!
Tabi ki hükümet ortakları cesur kararları alabilirlerse…
Almaz zorundadırlar çünkü iç politikaya oynayıp almazlarsa yapacakları tek şey istifa edip ülkeyi seçime götürmek olacaktır…
…
Sevgili okurlar…
Korkunun ecele hiçbir faydası yoktur!
Maddi ve manevi olarak Anavatan Türkiye’ye göbekten bağlı bir pozisyondayız…
Yıllardır akıtılan paraya yapılan desteğe rağmen kendi ayaklarımızın üzerinde durmasını bir türlü beceremedik!
Bu arada ‘deniz bitti’ diyenlere de pek bakmamak lazım onlar bunu sırf siyasi rant için söylemektedirler…
Deniz bitmemiştir ama!
Türkiye’nin KKTC hükümetlerine verdiği opsiyon bitmiştir…
Kıbrıslı Türk yöneticiler Ankara ile imzaladıkları protokolleri uygulamaya sokmayınca denizin vanası kapanmıştır sadece hepsi bu kadar!
…
İster bu hükümet olsun isterse bundan sonra gelecek olan hükümetler…
Kendi kaynakları ile devlet bütçesini yönetemedikleri süre içinde Ankara ile imzalanan anlaşmaları harfiyen uygulamak zorundadırlar!
Bu kapsamda;
Telefon Dairesi özelleştirilecektir!
Çünkü zarar etmektedir, vatandaşın sorunlarını çözmede gerekli teknolojiyi yakalayamamıştır…
Limanlar da öyle!
Girne ve Mağusa limanları resmen tel tel dökülmekte ama devlet buralara yeterli yatırımı yapamamaktadır…
Ve gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin neşter vurmaktan çekindikleri Kıb-Tek’in özelleştirilip Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesi konusu!
Burası da yıllardır siyasilerin rant kapısı olarak kullanılmış, sorgusuz sualsiz istihdamlar, yapılan yanlış yatırımların bedeli halkın sırtına yüklenmiştir…
…
Onun için yukarıda da belirttiğimiz gibi artık korkunun ecele faydası yoktur…
Kim hükümet olursa olsun reform uygulamalarını hayata geçirmeyince, buna bir de verilen sözlerin tutulmaması eklenince su alan gemi artık batma noktasına kadar gelmiştir!
Özelleştirmeler elbette tartışılır, buna yeni isimler takılabilir ama şu ana kadar kimse elle tutulur bir alternatif getiremeyince artık sonuç kaçınılmaz gibidir…
Bu ülkenin cesur kararlar üretebilecek cesur siyasetçilere ihtiyacı olan bir sürecin içinde debelenip durmaktayız!
Çünkü ülke insanının daha fazla eziyet çekmeye tahammülü kalmamıştır…
“Büke tartışmasız YÖDAK Başkanıdır…”
“Sevgili Levent Özadam,
11 Şubat 2017 günü yayınlanan “YÖDAK’a başkan oldu ama!” başlıklı yazınızda yer alan bilginin düzletilmesi, kamuoyunun aydınlatılması bakımından önem taşımaktadır.
Yazınızda Cumhurbaşkanımız Sayın Mustafa Akıncı tarafından YÖDAK Başkanı olarak atanan Prof. Dr. Akile Büke’nin Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmadığı ve bu nedenle atamanın resmiyet kazanmadığı bilgisine yer verdiniz. Prof. Dr. Büke’nin iki aydır maaş alamamasını ise atamanın “gayrı resmi” olmasına bağladınız. Bilgilerin doğrusu şöyledir:
Yükseköğretim Yasası’na göre YÖDAK Başkanını atama yetkisi Cumhurbaşkanına aittir ve bu yetkisini başka bir kurumla paylaşmamaktadır. Yani Prof. Dr. Akile Büke, Sayın Cumhurbaşkanının atamayı gerçekleştirdiği 14 Aralık 2016 tarihinden itibaren resmen YÖDAK Başkanıdır. Cumhurbaşkanının bu ya da bir başka kararı Bakanlar Kurulu’nun onayına tabi değildir. Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanınca atanan YÖDAK Başkanı’nın maaşını belirlemek dışında bir yetki ve sorumluluğa sahip değildir.
YÖDAK Başkanının henüz maaş alamamasının sebebi, Cumhurbaşkanlığının Yükseköğretim Yasasının 19. maddesinin 1(B) maddesi uyarınca yeni YÖDAK Başkanının maaşının belirlenmesi için atama günü ilettiği resmi yazıya rağmen henüz gereğinin yerine getirilmemiş olmasıdır. Yani Prof. Dr. Akile Büke tartışmasız bir şekilde YÖDAK Başkanıdır fakat ne yazık ki iki aydır maaş almadan görev yapmak durumunda bırakılmıştır.
Bu açıklamayı okuyucularınızla paylaşmanızı rica eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim…”
Gürdal Hüdaoğlu
Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı
Teşekkürler ELAM!
KKTC’de aslında bir ilk yaşanıyor…
Güney’de ELAM’ın isteği ile ENOSİS referandumunun kutlanma isteği kabul edilince KKTC yıllardan sonra bir bütün oldu ve bu kez hiç çatlak ses çıkmadan bu karara öfkesini aynı paydalarda Güney’e haykırmaya başladı!
Demek ki ELAM ile kimsenin kimyası uyuşmuyor…
Teşekkürü hak ettiler!
MESAJ KUTUSU
Sayın Ahmet NERGİZ, Şirketler Mukayyidi olarak KTHY’nin borçları konusunda 2010 rakamlarını baz alınca alacaklıların büyük bir kesiminin mahkeme yolunu tutacağı söylenmeye başladı. Güncel faiz oranlarını hayata geçirmezseniz işiniz bir hayli zor gözüküyor, bilginiz olsun istedik!
…
Sayın Raşit PERTEV, Türkiye tarafından BM İFAD Başkanlığına aday gösterilmeniz hem çok büyük bir gelişme hem de Kıbrıs Türkü için bir onur sebebidir. KKTC’de çok da değer verilmeyenler uluslar arası platformlarda boy gösterebiliyorsa ne mutlu bize, tebrik ederiz!
…
Sayın İbrahim BENTER, Yavuz Çıkarma Plajı sahiline kumarhaneli otel yapılması için ilgili şirketin Ankara nezdinde girişimlerde bulunduğu ve pek yakında size telefonlar geleceğini biliyor muydunuz! Hazırlıklı olun deriz, paranın gözü kör olsun!
…
Sayın Yalçın ŞAH, bazı taşıma şirketlerinin sözleşmelerini her nedense uzatmama gibi bir pozisyona girdiğiniz yönünde şikayetler gelmeye başladı! En üst makamın talimatına rağmen böyle bir inatlaşmaya girdiğinize göre ileride sıkıntı yaşanacak demektir!
…
Sayın Serdar DENKTAŞ; nihayet memlekete dönmüşsünüz, hoş geldiniz sefa getirdiniz! Bütçe açılmadığı için esnaf ve iş adamları artık nefes alamayacak duruma geldiler. Bu arada Türkiye’de akaryakıt ucuzluyor vatandaş aynı jesti sizden de bekliyor!
…
Sayın Habil TÜLÜCÜ, Paşaköy’ün büyük bir bölümü 20 gündür telefonda konuşamıyor ve ilgili daire de ne yazık ki ilgisiz kalıyor. Bu konuda bakanlık nezdinde girişimde bulunmanız isteniyor bizden iletmesi!
…
Sayın Fikri ATAOĞLU, biraz geç olsa da nihayet ameliyat için Türkiye’ye gitme kararı vermişsiniz ya buna bizde ilahi yarabbi şükür derler! İnsan sağlığını hiç bu kadar ihmal eder mi! Şimdiden büyük geçmiş olsun…
…
Sayın Sezai SEZEN, pek muhterem pederinizin vefatını üzülerek öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin inşallah…
…
Sayın Şener ELCİL, ELAM konusunda yaptığınız dünkü açıklama burada muhafazakar kesim tarafından da memnuniyetle karşılandı! Bir konuda olsa da Kıbrıs Türkünün tek ses olması açısından hiç de küçümsenmeyecek bir davranıştı…
…
Sayın Mustafa ARABACIOĞLU, hükümetin dövizin yükselişi konusunda yeterli önlemi almamasını eleştirmeniz hem UBP’de hem de sizin partide dünkü günün tartışma konusu olmuş diye duyduk. Doğru neyse o değil mi!
…
Sayın Nediye ZEYTİNCİOĞLU, Radyo Vatan’ın İstanbul’da bir organizasyonda ödüle layık görülmesi siz ve ekibinizin büyük bir başarısıdır. Bunların devamını dileriz, artık ekibi bir yemeğe götürürsünüz değil mi…
…
Sayın Gürkan KARA, KKTC’ye mobese sisteminin kurulması için imzaları atmak üzere Ankara’ya uçmuşsunuz. Umarız sistem en kısa zamanda devreye girer ve suçların azalması için önemli bir etken tekil eder…
…
Sayın Emine ÇOLAK, İnsan Hakları Vakfı Başkanı olarak son zamanlarda fazla sesiniz çıkmadığını fark eden vatandaşın gözünden kaçmamış ki bunun nedenini soran mesajlarınız gelmeye başladı. Ne meraklı vatandaşlar var değil mi!
…
Sayın Osman GÜVENİR, ne tesadüf ki bu sıralar güneye geçmek istemeyenlerin sayısında gözle görülür bir artış gözleniyor. Komşu bu kafayla giderse ziyaretçi sayısı her geçen gün azalacak ve bu da ekonomilerine olumsuz yansıyacak, hoş çok da umurlarında değil ya…
…
Sayın Ferda EKİNCİ, densizin birisi arabanıza zarar vermiş ve sizi kızdırmış olabilir ama biz yine de deriz ki bunu sosyal medya paylaşımında sansürlü kelimelerle ifade etseydiniz. Çok yakıştıramadık doğrusu…