Türkiye’nin KKTC iç siyasetine yönelik müdahaleleri uzun süredir tartışılan bir konu.

‘Müdahale’ hem Türkiye için hem de KKTC için herhangi bir partinin tekelinde değil.

Ak parti döneminde de öncesinde de, bizde ise UBP’de de CTP’de de müdahale olaylarını gördük.

Yani bir CTP’li şimdi çıkıp da aksini iddia etmesin Denktaş – Talat ve Annan planı dönemini çok iyi hatırlıyoruz.

Peki o denem Annan planında Türkiye’nin de telkini ile ne oldu?

Kıbrıs Türki Annan planına evet diyen taraf oldu. Sonuç olarak batının iki yüzlü tavrını görmüş olduğumuz gibi gerçekten çözüm isteyen tarafın da kim olduğunu görmüş olduk.

Sonuç olarak Türkiye’nin telkinlerine müdahale derseniz deyin ama eminim şimdi bir çoğunuz aslında iyi oldu diyebilir.

Günümüze gelirsek yani son tartışmalara…

Meclis başkanının seçilmesi konusu. Daha doğrusu seçilememesi konusu…

UBP’nin iç hesaplaşmaları ile CTP’nin haklı hukuk istemi çatıştı ve meclis başkanı seçilemedi.

CTP’nin zayıf erken seçim arzusu da bu sorunu çözmeye yetmedi.

Peki sorun nasıl çözüldü?

Türkiye Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz’ın araya girmesiyle.

Şak diye meclis başkanı seçildi ve meclis başkanı itirazsız bir şekilde seçildi.

UBP’de mutlu CTP’de!

Şimdi eğer bu sorunu çözmenin adı müdahale ise müdahale!

Demek ki bizim siyasetçilerin sağı da solu da müdahale istiyor!

Müdahale hem çağırılıyor hem de sorun çözdüğü kabulleniliyor.

Yani müdahale meşrulaştırılıyor!

Ülkenin iki büyük partisi tarafından hemde…

Kimse kusura bakmasın.

Bir sorunu hiçbir şekilde çözemiyorsanız muhtemelen o çözülmesi gereken bir problem değil kabul edilmesi gereken bir gerçektir artık.

Bizim gerçeğimiz de budur!

Kimse Türkiye’ye kızmasın şimdi KKTC iç siyasetine müdahale ediyor diye…

Bizimkiler çağırıyor, istiyor sonra da memnun oluyor!

***  

Cumhurbaşkanı Tatar, 2024 Ocak ayından itibaren yapmış olduğu yurt dışı temaslara yönelik bazı basın yayın organlarında çıkan kendisine yönelik eleştirilere cevap verdi.

Tatar yapmış olduğu ziyaretlerde harcanan masrafların büyük çoğunluğunun Birleşmiş Milletler ve Türk Devletleri Teşkilatı organizasyonları kapsamında yapıldığını dile getirdi.

İzahı olmayan keyfi bir gezme tozması yok!

İster sevin ister sevmeyin adam inandığı dava için kapı kapı geziyor.

Özellikle Türk Devletleri teşkilatı için yaptığı geziler helalı hoş olsun.

Oturmakla bir şey olmuyor.

Bütün gün iki toplumlu etkinliklere katılıp folklor seyretmekle bir şey olmadı bir de böyle deneyelim ne olur…

*** 

Bu yazı kaleme alınana kadar ülke çapında şiddetli fırtına devam ediyordu.

Özellikle sosyal medyadan uçan çatıları, devrilen ağaçları gördük.

Elektrik ve internet kesintileri yaşadık.

Doğal afet deyince akla sadece deprem yangın, sel gelmesin…

Şiddetli rüzgar da bir doğal afet hem de bizim gibi ülkeler için.

Reklam panoları yol kapıyor, elektrik hatları kopuyor direkler devriliyor.

Araçların üzerine ağaçlar devriliyor…

Bu arada özellikle Lefkoşa ve Girne belediyelerini tebrik etmek lazım.

Diğer belediyelerin de aynı şekilde çalıştığından şüphemiz yok ama biz daha çok kendi çevremize yakın yerlerden bahsediyoruz.

Açık söyleyelim belediyeler dışında kimsecikleri göremedik sahada.

Ne bir doğru düzgün uyarı, ne bir tehlikeli bölgelerde vatandaşa güven verecek ya da yönlendirecek bir ekip.

Umarız kazasız belasız bu fırtınayı atlatırız…

“Patates sektörünü tamamen yakacaklar…”

“Mevzu dönüp dolaşıp Patatese geliyor ancak bu tarımı yönettiğini zannedenler Züccaciye dükkanına girmiş fil gibi etrafı yıkıp döküyor bizde dayanamayıp yazmak zorunda kalıyoruz.

Bakanlık diyor ki İlkbahar hasatında ciddi kayıplar yaşandı o yüzden bu karaborsa durumları yaşandı. Peki beyefendi Nisan'dan beri aklınız neredeydi? Niçin hesap kitap yapıp, eksikliği tespit edip Haziran'da Temmuz'da ithalatı düşünmediniz de son dakika üretici sonbahar hasadına girmeden 1 hafta öncesini beklediniz? 

Yoksa stokçuların stokları fahiş fiyatlara temizlemesi mi beklendi? 

Esas konuya gelelim, bunlar Türkiye'den 200 ton patates ithalatı yapacaklarını söylüyorlar. Bence vahim bir hata yapıyorlar. Hadi Patates siğili olmayan bölgeden alacağız diyorsunuz ama "Halka Çürüklüğü" ve "Kahverengi Çürüklüğü" nasıl tespit edip önlem alacaksınız? 

Bence Asla tespit edemeyecekler...

Yapacaksanız bir iş Türkiye yerine az bir miktar Patates Rum tarafından alınabilir. Çünkü orası da bizim gibi Sertifikalı tohumluk kullanıyor ve hastalıktan ari. Yarın bir gün bizde bir bakteriyel hastalık görünürse ve Yeşil Hat tamamen kapanırsa ne olacak? 

Ateşle oynuyorlar Patates sektörünü tamamen yakacaklar haberleri yok...”

(Mahmut ERDEN)

MESAJ KUTUSU

Sayın Hakan DİNÇYÜREK, salgın döneminde Türkiye’den getirilen bazı cihazların kullanılmaması gerekirken cihaz eksikliği nedeniyle bizim hastanelerde kullanılmaya başladığı yönünde tıp camiasında yorumlar yapılmaya başlandığı yönünde ihbarlar yapılmaya başladı, konuyu masaya yatırmanız isteniyor…

Sayın Ersin TATAR, ülkede ciddi bir deprem riski olduğu için bir takım toplantılar yaparken bizim hükümet acaba gerekli önlemleri alıyor mı? Okulların bir çoğunun halen güçlendirilmemesi veli ve öğretmenler arasında endişe kaynağı oluyor, bu konuda ilgili makamları da toplantıya çağırmanız öneriliyor…

Sayın Emrah YEŞİLIRMAK, sahte diploma dosyasının artık bu hafta itibarıyla işleme sokulacağı ve hesap zamanının geldiğini biliyor muydunuz? Bazı kaynaklar artık siyasetin de bir yere kadar olduğunu son kararı da yargının vereceğini söylüyorlar hayırlara vesile olsun artık değil mi?

Sayın Güven BENGİHAN, ülkede yaşanan olumsuzluklara karşı artık kitlesel eylemlerin başlayacağını sürekli açıklıyorsunuz ama bir türlü büyük eylemler gelmiyor aksine cılız eylemlerle günü kurtarmaya çalıştığınız yönünde eleştiriler yoğunlaşmaya başladı. Sendika başkanları ile birlikte artık karar zamanı gelmedi mi?

Sayın Mustafa AKINCI, bu sıralar anılarınızı kaleme aldığınız kitapların sayısı artıyor, muhakkak ki hepsi de tarihe geçecek olan anılardır ancak TDP’nin de artık ilgi ve alakaya muhtaç olduğunu ve toparlanma ihtiyacı bulunduğunu unutmamak gerek değil mi? Taban sizin de birtakım sorumluluklarınız olduğunu düşünüyor…

Sayın Ahmet ERTAÇ, Tufan hoca ve bazı CTP’li vekiller konusunda öyle keskin yorumlarda bulundunuz ki partide kafalar iyice karıştı, tartışmalar da alevlendi. Bir zamanlar CTP sevdalısı olduğunuzu bilenler yorumlarınızı hayretle karşıladıklarını ifade eden yorumlar bulunmaya başladı, haberiniz olsun istedik…

Sayın Salih EGEMEN, yıllardan sonra yeniden bilimsel köşe yazılarına başlamanız okuyucular tarafından memnuniyetle karşılanıyor. Uzman bir siyaset bilimci olarak ülkenin sizin gibi değerlere çok ihtiyacı olunduğu dönemden geçiyoruz, yozlaşan siyasete artık dur deme zamanı çoktan geldi de geçiyor değil mi?

Sayın Hüseyin Çavuş KELLE, zam rekoru kıran patatesin artık ithal edilecek olma kararı genelde olumlu karşılandı ancak bu kararda niye bu kadar gecikildiği, kimlerin bundan fırsat bilerek ceplerinin dolduğu gerçeği de asla unutulmayacak. Bu kararın diğer sebze ve meyvelerde de uygulanması bekleniyor…

Sayın Kudret ÖZERSAY, bir araçta yakalanan milyonlarca sterlin para konusunda sadece siz açıklama yaparken diğer siyasetçilerin sessizliği tercih etmesi dikkatlerden kaçmadı. Bu arada büyük miktardaki paranın bazı dış kaynaklı fonlarda kullanılacağı yönünde iddialar var bunu da sıkı bir şekilde incelenmesi şart oldu değil mi?

Sayın Talip EMİROĞLU, Mütevelli Heyeti Başkanı olduğunuz Ada Kent Üniversitesi hakkında medyada bir takım haber ve yorumlar yapılmaya başladı. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi açısından detaylı bir açıkla sanki de şart oldu değil mi?