Madem ilaçlar usulsüz yolla geldi.
E madem burası Kabile yönetimi de değil.
Yani hukuk devletiyiz.
O zaman Başbakana düşen ne?
Derhal soruşturma için Polise şikayet etmeli.
Ki hemen Savcılık soruşturma başlatsın.
Ve 3 yıla kadar hapis istemi ile dava açılsın.
Çünkü burası Hukuk Devleti.
Ve bu ülkenin yasaları var.
Bu yasalara da herkes uymak zorunda.
Cumhurbaşkanı da, Belediye Başkanı da.
Madem izinsiz gelen et için soruşturma var.
Öyleyse izinsiz gelen ilacın da olmalı.
Yoksa!
Yoksa burası Kabile Yönetimi olur.
Ne yani Kabile miyiz yahu biz!
*****
“Basın açıklamaları” ortalığı yıktı.
Reksiz gündemimize renk getirdi.
“Usulsüzce sokulmuş ilaçlar”
Bu ilk açıklamaydı elbette.
İkinci perde daha fenaydı.
Cumhurbaşkanı açıklamasına gayrı ciddi dendi.
Halka saygısızlık yapmış Akıncı.
Hem Akıncı’ya kaçakçı da denmemişmiş.
Kabile yönetimi ise finaldi.
Tabi hatırlamakta yarar var.
Hani olağanüstü dönemlerdeyiz ya mesela.
Hani Hükümetin tedbir nitelikli bazı kararları da yasal değil ya.
Neyse geçelim.
******
Çok mühim değil mi?
Salgın var mı yok mu tartışıyoruz.
İflaslar, işssizlikler üst boyut.
2 aydır evlerde hapisiz.
Dünya lime lime dökülüyor.
Ama bizim derde bak.
Salgın için ilaç gelmiş de.
O ilaçlar yasal yoldan gelmemiş de.
Keza Akıncı Polise bildirmiş halbuki.
Demek ki bizim başka gaylelerimiz de varmış.
Varmış da bizim haberimiz yokmuş.
Keçi ve kasap meselesi aslında.
*****
Neyse uzatmaya gerek yok.
Cumhurbaşkanı son noktayı koymuş zaten.
Hem de güzel bir nokta koymuş.
“Herkes aklını başına toplayacak” demiş.
Doğru demiş.
Ben de imzamı atıyorum bu lafa.