Niçin diretiyorlar bilmiyorum…

Aslında uzatmaları oynadıklarını kendileri de biliyor!

Ama bir türlü bunu kabul edemiyorlar…

Çünkü seçim için cesaret edemiyorlar!

Aslında Sayıştay üyeliği çok küçük bir detay…

Asıl kavga Kıb-Tek’te yaşanıyor!

Kıb-Tek Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Erçen  ‘jeneratörleri hazırlayın’ dedikten sonra vardım bu karara…

İçimden de şöyle geçirdim;

“Biz jeneratörleri hazırlayalım da, siz de valizinizi hazırlayın bir zahmet, mahalleye gitmek için…”

Tabi ki sözüm ona değil!

Hükümetin kendisine…

Dün de kurumun Yönetim Kurulu Asbaşkanı Ersin Görsay’ın sosyal medyada açıklamaları vardı…

“Sevgili Dostlar;

1.Devlet neden Kıb-Tek’te sorun olduğunu biliyor.

Yazılı kapalı zarfta ekleri ile birlikte sundum.

2. Kıb-Tek basın aracılığı ile tartışma malzemesi yapılması doğru değil.

3. Kıb-Tek ihtiyacı olan her kararı sirküle olarak kontrol edip imzalamaya hazır olduğumuzu bir ay kadar önce yazılı olarak bildirdik . Kimsenin endişe etmesine gerek yok.

4. Şıkıştıkları her konuda kurumun önünü 7gün 24 saat açmaya hazırız. Gündemli toplantı şimdilik yapamayız. Neden mi?

5. Kıb-Tek in alacağı 9 Milyon TL’nin bir otelin hesabından anlaşmalı hüküm yazdırılarak nasıl silindiği, kim tarafından ödeneceği, varsa suçlular için ne yapılacağının yazılı cevabını bekliyoruz . Bir ayı geçti cevap yok.

6. Yazılı bu cevap geldiği takdirde hemen toplanalım. Gerisi spekülasyon. Devletin yüceltilmesine katı koyacak bir yaklaşımda hep olduk hep olacağız. Arzu eden ilgililere tarafımdan bilgi talep edebilir.

Halkı huzursuz etmeye yönelik çabalar hiçbir şeye hizmet etmez.

Önce Devlet # Kurum # Kıb-Tek.

Bu yoldan dönmek yok.

Her şey açık ve net ortada…

Hani geçenlerde de yazmıştık ya Cratos’un borcunun silinmesi olayını!

Asıl kriz burada yaşanıyor…

Çünkü bu otele az buz değil tam 9 Milyon TL’lik bir kıyak sağlandı!

Ve bunun hesabını kimse veremiyor…

Konu bile etmiyorlar çünkü verecekleri bir cevap yok!

Ve tabi ki haliyle hükümet krizi…

Onun için bu hükümet ruhen de, fiilen de artık bitmiştir!

Uzatmaları oynamaktadırlar…

Bir an önce bundan vazgeçip cesaretle erken genel seçim kararı alınmalıdır!

(NOT: Hafta sonu yurt dışında olacağımızdan yazılarımıza kısa bir süre ara veriyoruz. Salı günü kısmetse biz yine bu sayfada olacağız. L.Ö.)

Seçim ziyaretlerine başladılar bile!

Hükümet ortakları ayak sürüyüp Meclis toplantılarına katılmıyor ve nisabı sağlamıyorlar ama…

Aslında seçim çalışmalarına çok önceden başladılar bile!

En çok da bakanlar…

Panik içinde olduklarını belli edip köy ziyaretlerini yoğunlaştırdılar!

Açıklamalarına bakıyoruz;

Aynı hamam aynı tas!

Vaatten başka bir şey yok…

Türkiye basınının durumu!

“Dikkatimi çekti. Son zamanlarda Türkiye basınında Kıbrıs konusundaki köşe yazılarında ciddi hatalar yapılıyor. Deneyimli isimler bunu yapıyor. Galiba bu yazıları sırf bir yazı yazıp günü kurtarmak için yazıyorlar. Araştırma yapmıyorlar.

İşte bugün dış politika yazarlarının en deneyimlisi Sami Kohen'den hata:

"Bu oylamada önemli olan, Anastasiadis’in DİKO Partisi’nin çekimser davranmasıdır."

DİKO Anastasiadis'in partisi değil.

Kısa süre önce Fikret Bila'nın Kıbrıs'la ilgili yazısında da ciddi hata vardı.

Bir yıl önce yaşanan İstanbul'daki yemek meselesini şimdiki krizin nedeni olarak aktarmıştı. Hata küçük bile olsa yazıya güvesizlik yaratır…”

(İsmail KEMAL)

Akıncı’ya sitem!

 · 

“Sayın Cumhurbaşkanı,

Demokrasi'yi, "oy kullanmak zanneden" bizim gibi ülkeler için yapılan bilimsel bir değerlendirmede, "halkın çoğunluğunun oy verdiği kararın, her zaman doğru karar olmadığı" sonucuna varılmıştır.

O nedenle;

Siz, "Rum tarafı yanlıştan dönmezse, sonrası için karar, toplumla birlikte alınacak" demek yerine;

Siz, yaşanmakta olan sorunu aşacak ve ülkeyi çözüm ve barışa götürecek, çare üretmek görev ve sorumluluğu ile hareket etmelisiniz.

Liderlik, tam da böyle durumlar için gereklidir,

Lider, "halkın istediğini yapan" değil,
Lider, "halkına doğrunun ne olduğunu gösteren ve halkının desteğini yanına alarak, o hedefe ulaşmak için uğraşan" kişidir.

Bilinçli halkın sizden beklediği budur.”

(Ülker FAHRİ)

“5 Aydır böyle!”

“Merhaba Levent bey,

Ülkemizin en güzide turistik bölgesi olan Bellapais köyüne çıkılan caddenin 

fotoğrafını ekledim. Dr. Ali Özsoy stadının alt tarafı yani English School a dönen 

köşenin karşı kaldırımı. Yaklaşık beş (5) aydır bu şekilde; kaldırım parkeleri 

sökük ve çevreye dağılmış durumda, bir tanede büyük çukur var. yaklaşık 150 metre

kaldırım yok caddeden yürümeniz gerekiyor. Üstelik geceleri bu kısımdaki 

cadde lambaları yanmıyor. Köyü ziyarete her gün en az iki turist otobüsü bu yolu

görerek gidiyor. Gerisini siz düşünün. 

İyi çalışmalar dilerim…”

(Bir gurup köy sakini adına)

Son noktayı Gazi Üniversitesi koydu…

Biraz da muhalefetin popülizm adına körüklediği konu…

Devlet Laboratuarı’ndaki yangından sonra çalışanların durumları!

Sağlık Bakanlığı Gazi Üniversitesi’nden buraya uzman getirmiş ve bina tepeden tırnağa incelenmiş….

Rapor sonucunda kısaca şöyle deniliyor;

“Yapılan ölçümler sonucunda gerek İLO, gerek Avrupa Birliği normları ve ayrıca TC çalışma mevzuatı açısından KKTC Devlet Laboratuvarında insan sağlığını tehdit edebilecek bir unsur bulunmamaktadır…”

Onun için bu konuyu kapatıp asıl konuya odaklanmak lazım;

Mutfaklarımıza giren meyve ve sebzeler şu anda denetlenmiyor, ne zaman denetlenecek!

Bakan Sucuoğlu 1 hafta içinde dedi…

Bu sürede meyve sebzeyi azaltın derim!