Seneye adaletsiz başlandı…

Tüm sektörlerdeki adaletsizliğin adeta kural haline dönüştüğü yurdumuzda yılbaşı gecesi de adaletsizliklerin seyrine, içimiz kan ağlayarak doyduk!

Üstelik bu adaletsizlik öyle bir adaletsizlikti ki, hepimize ucundan zararı dokunabilir ve bizim veya sevdiklerimizin canına mal olabilir!

Canla başla hastalığı yurdumuzdan uzakta tutmaya çalışırken, canla başla bir an önce temizlenelim de artık yaşamımızı kendi içimizde olsun özgürce sürdürelim derken yılbaşı gecesi, Sağlık Üst Kurulu’nun kararlarının delindiği otel restoranlarındaki ve kumarhanelerdeki eğlencelerle bunu yerle bir etmiş olabiliriz. Dahası KKTC’lilere yasak olan kumarhanelerin yılbaşı gecesi organizasyonlarının kime ve nasıl olduğu hakkında akla sığan tek bir nokta yok!

***

Yeni yıl kutlamaları için 31 Aralık 2020 gecesini otelde geçirmek serbestti. Eğer kişi başı 5-6 yüzlirayı gözden çıkaracak ekonomiye sahipseniz, bulaşa davetiye çıkarmak için Sağlık Üst Kurul kararlarını delme yetkiniz vardı.

Gece 22.00- sabah 0500 arasında ortalıkta görünmeyip, evlerde bile 10 kişiden fazla bir araya gelmenin yasak olacağı gece, 100’lerce kişi aynı restoranda, aynı kumarhanenin çatısı altında, onlarca garsonla, güvenlikle zaman geçirebilirdiniz. Temaslıların ve temaslı olup pozitife dönüşenlerin sayısı bu denli artarken, pozitif sayısı ile temaslı sayısı çok diye velileri, çocukları tüm aileleri ile 10 Ocak’a kadar eve hapsetmişken, yılbaşı gecesi bazı mekanlarda bunun serbest bırakılmasının mantığını çözmek ne mümkün!

***

Adına önlem dedikleri ama birçok açıdan da önlem olmadığı açıkça ortada olan kararlara imza atan hükümetler, Sağlık Üst Kurulu kararlarını hiçe sayan hükümetler yüzünden gelinen nokta iflah olmaz!

Siz kendinizi de sevdiklerinizi de, toplumu da koruyacaksınız ama birileri sizin çocuğunuzun okula gitme özgürlüğünü ya da ekmek parası kazanacağınız sektörünüzün kazancını engelleyecek eylemlere imza atacak.

Üstelik toplumu aptal yerine koyarak…

Yazık!

***

Şimdi 15 gün sonrasını bekleyin.

Yılbaşı gecesinin kendini bilmezliğinden kaynaklanan bulaş sayısındaki artış bizi nasıl ve nereden vuracak?

Hiç istemezken sokağa çıkma yasakları gene gelecek.

“Yüksek öğrenimde yüzyüze eğitime başlayalım, 30 bin 40 bin öğrencimizi getirelim. Güvenli bir şekilde temiz ve sağlıklı olarak başlasın eğitim. Yan sektörler de bir rahat nefes alsın.Bizim çocuklarımız da yüz yüze eğitime başlasınlar da daha çok eğitimsiz kalmasınlar. Daha çok zaman kaybetmesinler. Yıllarca hayatlarından çalınmış nesillerimiz oldu. Bu defa zararın bir yerinden dönmeyi başarabilelim. Bir şeyi de doğru yapalım…” derken olan bitenlere bakar mısınız?

Sadece 1 ayda tertemiz kalabilirdik…

Oysa şimdi yeniden 2021 Mart’ına kadar bittik.

15 Ocak gibi her şey yeniden başlayabilirdi…

***

2020’de olduğu gibi 2021’de de siz aklınızı kullanın dostlar. Biri sizi ve sevdiklerinizi korumayacak. Güvenmeyin, inanmayın. Siz kendinizi koruyun. Çünkü bunlar besbelli ne sağlığımızın ne de güvenliğimizin peşindeler.

Bunlar paranın, gücün ve hırsın peşindeler.

Müşteri de buldukça, kendini korumayı beceremeyen zavallıların paraları oldukça onlar bizleri yok ederek kendilerini daha çok zenginleşeceğini ya da daha çok iktidar sahibi olacaklarını düşünsünler.

Boş verin!

Siz kendinize iyi bakın.

Siz yakınlarınızı da koruyun. Ama kendini korumayandan da uzak durun.

Bu ayrımcı, bu saçma, bu anlamsız kararlardan da önlemlerden de medet ummayın. Çünkü adeta bizleri evlere kapatıp kendilerini istedikleri gibi at koşturmaya daha özgürleştirme heveslisi gibi görünüyorlar!

Dr. Çiğdem DÜRÜST