Polis bültenlerini sıkı takip edenler bilir;
Eğer aynı gün polisten 10 olay hakkında haber gelmişse bunun en azından 4 tanesi uyuşturucu konusundadır…
Bu da demektir ki uyuşturucu konusu ülkemizin en önemli sorunlarının başına oturmuştur!
Hele de gencecik fidanların uyuşturucu kullanımı sonrasında hayatını kaybettiklerini görmek her ana babanın yüreğine iner!
“Ya benim çocuğum da kullanıyorsa” soruları sorulur ama bunlar hiçbir zaman yüksek dille seslendirilmez!
Ama birçok insanda vardır bu korku…
Son olarak Arda Erkan vakasında yaşadık bu acı duyguyu!
Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz, Arda’nın kanında uyuşturucu olduğunu teyit etti…
Benim yine de bazı şüphelerim var bu konuda çünkü Arda’nın arkadaşları konusunda da belki bir polis kadar olmasa da bizim elimize de çeşitli bilgiler geliyor!
Kötü bir arkadaş gurubu vardı ve belki de onları kurbanı oldu Arda, ardında onlarca gözü yaşlı insan bırakarak…
Buradan aynı zamanda bir ihbarda da bulunayım;
Hani birkaç ay önce bir kadın tarafından bir kız kaçırılmış ve çırılçıplak soydurulup gazetelere manşet olmuştu…
O mesele adı geçenler muhakkak ki Arda konusunda da ışık tutmalı emniyet güçlerine!
Aslında bugünkü yazı konumuz arda değil gece kulüplerinde çalışan kadınlardı…
Hatırlanacağı üzere Uyuşturucu İle Mücadele Komitesi Başkanı Hasan Karaokçu çok değil iki gün önce bir televizyon programında şu ifadeleri kullanmıştı;
“Gece kulüplerinde çalıştırılan kadınlar uyuşturucuya alıştırılıyor, devlet nasıl böyle bir şeye izin veriyor…”
Bundan daha güzel bir ihbar olabilir miydi?
Sevgili Hasan açıkça oralarda uyuşturucu var peki devlet nerede!
Şimdi sorarım herkese;
Kaç tane yetkili bu ihbarı değerlendirip gece kulüplerin kapısına dayandı?
Herhalde Karaokçu bu ihbarı bir yerinden uydurmadı ya!
Kendini yıllarca bu konuya vermiş, olayı bilimsel boyuta taşımış hem de bu konuda kurulan bir komitenin başına geçmiş debelenip duruyor!
Sonra, gece kulüplerinde çalıştırılan kadınların uyuşturucuya alıştırılması konusu da akla ve mantığa yatkın iddialardır!
Önce onlar içici olarak yetiştirilir sonra bu kadınlar müşterilerine bu illeti kullanmaya ya da satmaya teşvik edilirler!
Sonuçta patronlar böylelikle hem kadın etinden hem de uyuşturucudan para kazanmış olur ve servetlerine servet eklerler!
Onların bir kısmının da siyasiler üzerindeki etki ve tepkilerini de hiç unutmamak lazım…
Bu yüzden önemlidir eğer gerçekten de uyuşturucu ile mücadele edeceksek hele de bu konuda uzman olan isimlerin ihbarları büyük bir şanstır!
Tabi ki bu şans kullanılır da ihbarlar ciddiyetle ele alınırsa…
Bir de uyuşturucu kullanmak suçuyla yakalanıp tutuklanan gençler konusu var;
Birkaç gram uyuşturucu ile yakalanıp mahkemeye çıkarılan gençler!
Nedense genelde satanlar değil de kullananlar yakalanır ve tutuklanıp resimleri de gazetelerin ön sayfalarında deşifre edilir!
Gazetelerde isim ve resimleriyle çıktıkları andan itibaren artık onlar için normal hayat bitmiş demektir…
Bir anda hayatları ters yüz olur ve artık onların hepsi de potansiyel suçlu muamelesi görüp normal arkadaşlıklara değil çarpık ilişkilere itilir…
Bunu bizzat uyuşturucu kullanan bir gençten dinlediğim için çok önemsiyorum ve diyorum ki;
Bu konuda mutlak bir önlem alınmalı ve bunların deşifre edilmelerinin aksine o saatten itibaren tedavi yöntemine geçilmeli…
 
 
 
Tavanlar tamam ama peki tabanlar!
 
Yeni kabine büyük ihtimalle bu gün Cumhurbaşkanı Akıncı’ya sunulacak…
Bu hükümet konusunda ön yargılı değilim hatta yeni bir seçenek olduğu için de ilk bakışta desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum…
Her ne kadar çeşitli kesimlerden tepki görse de iki partinin tepesinde olan isimlerde sorun yok…
Hele de bakanlık koltuğuna oturanlar mutlu mesut olacak ama iki partinin de en büyük sorunu parti tabanlarıyla olacak…
Şu anda sessizliğe bürünenler birkaç gün içinde patlamaya hazırlanıyor!
 
 
Talat’a Kasım’a kadar süre!
 
CTP-BG Genel Başkanı Mehmet Ali Talat sadece kendi partilileri değil neredeyse tüm kesimler tarafından tepki görmeye ve ağır eleştiriler almaya başladı…
Özellikle kurultay konuşmasında UBP’ye ağır eleştirilerde bulunmuş ve UBP zihniyetini yok edeceğini iddia etmişti…
Şimdi de ‘DP ile bu iş olmaz UBP tamamdır’ deyince kendisini yerden yere vurmaya başladılar…
Bence ön yargılı olmamak lazım!
Ama Sayın Talat da bilmeli ki yeni süreçte sorunu UBP’liler değil kendi partilisi olacaktır!
Kasım ayına kadar gözle görülür olumlu değişiklikler yaptı yaptı…
Yapamazsa o koltukta çok oturamayacak çünkü kendi Kasım ayını kendi partilileri belirledi!
 
 
LTB zabıtaları dikkat!
 
LTB Zabıta Müdürlüğü’nde görevli bazı amir ve çalışanların esnafa karşı olumsuz tavırları konusunda dün bir şikayet aldık…
Şikayet eden vatandaş çifte standart ve tehditlerden sitem etmişti!
Konuyu yine dün LTB Başkanı Mehmet Harmancı’ya ilettik ve bazı uyarılarda bulunduk…
Konu bilgisindeymiş ve bize bir kaça güne kadar şikayet konusunun hallolacağı sözünü verdi…
Kendisine inanıyoruz!
Aksi olursa da tam da bayramda bayramlık ağzımızı açacağız, bilinmesini isteriz…
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Ali PİLLİ, önce Kemal Dürüst’ün bakan yapılmasına tepki gösterdiniz ama genel başkanınız  Hüseyin Özgürgün halen müşavir olan eşiniz için ciddi bir öneri yapınca yelkenleri suya indirdiniz. Artık bu konuda takipteyiz bilmenizi isteriz!
Sayın Ersin TATAR, şu anda genel başkanlık için en fazla koşturan ve gezen sizsiniz ama bazı ziyaretlerinizde yüzünüze gülenler ardınızdan başka şeyler söylüyor bilesiniz. En fazla uyanık olmanız bir süreçten geçiyorsunuz…
Sayın Feriha NURLUÖZ, daha yeni bakan bile belirlenmeden Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı basın sorumlusu görevinizden istifa edip Mağusa’da kendi işinizi kurmaya karar vermişsiniz! Bu konuda nice erkeklere taş çıkarırsınız, hayırlara vesile olsun…
Sayın Hüseyin YEŞİLDAĞLI, emekliliğe en uzun yılları olan polis müdürü olarak belki genel müdürlük değil ama yardımcı müdürlük konusunda isminiz fazlasıyla anılmaya başladı. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun…
Sayın Mehmet Ali TALAT, daha önceki tarihlerde UBP için söyledikleriniz şimdi epey başınızı ağrıtacağa benziyor. Siz bütün eleştirilere kulaklarınızı kapatıp ülkeye hayırlı olacak icraatlar yapmaya bakın, zira başka şansınız olmayacak gibi gözüküyor!
Sayın Ünal ÜSTEL, genel başkan adaylığınızı açıklamak için artık gün değil saatleri saymaya başlamışsınız. Demek ki bu iş en geç bayram ertesi olacak ve ortalık şenlenecek! Yılların siyasetçisi olarak şimdiden başarılar dileriz…
Sayın Doğan ŞAH, Girne’den yaşlı bir teyzemiz aradı tam üç haftadır bozuk olan ev telefonu hattının tamir edilmediğinden şikayetçi oldu. Numarası 822 2902’dir umarız talimat verip bayram öncesi kendisini sevindirirsiniz.
Sayın Derviş EROĞLU, CTP-UBP koalisyon hükümeti konusunda şu sıralar çok sessiz gözüküyorsunuz ama bazı ciddi temaslar içinde olduğunuzu duyduk. Hayırlısıyla kurulsun bakalım elbet söyleyecek sözünüz olacaktır değil mi?
Sayın Bumin PAŞA, sizin müsteşarlık üç aşağı beş yukarı oldu gibi gözüküyor. Ama siz yine de son dakikaya kadar fazla aceleci olmayıp sakin olmaya bakın. Zira yeni hükümet dönemi çok şeylere gebe diyorlar!
Sayın Ekin ADADEMİR, Dereboyu’na dev bir bina için kolları sıvadığınız gözlemleniyormuş. Yatın kalkın dua edin çevreci örgütler bu konuda muhalefet yapmasın. Zira bazıları görüntü kirliliği olacak demeye başladılar bile!
Sayın Serdar DENKTAŞ, artık bugünden sonra ilk defa ana muhalefet partisi lideri konumundasınız. Özellikle sizin bakan ve müdür müsteşarlar epey maraz ediyor ama partinin yeniden doğması için elinize ciddi bir fırsat da geçmiş oluyor değil mi?
Sayın Gülsen BOZKURT, muhterem babanızın vefatını üzülerek öğrendik, merhuma Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler versin inşallah…
Sayın Cemil SARIÇİZMELİ, iki gündür bölgenizden vatandaşlar arıyor sağlık hizmeti veren ambülansın arızası nedeniyle hizmet veremediğinden şikayetçi oluyor. Normalde sizin sorumluluğunuz değil ama yine de ilgilenmekte yarar görüyoruz…
Sayın Hasan SADIKOĞLU, İskele Festivali’ni başarı ile sonlandıran belediye çalışanları artık tam donanımlı bir mangal partisini hak ettiklerini düşünüyorlar. Haksız da değiller, bunu fazlasıyla hak ettiler değil mi?
Sayın İsmet EZEL, bu ödülü çoktan hak etmiştiniz ama geç de olsa Hizmet Onur Ödülü’ne layık görünmenize derecesiz memnun olduk. Çok uzun soluklu bu meslekte başarılarınızın devamını ve özellikle de sağlık ve sıhhatler dileriz…