İnsanlık tarihi bir kez daha keskin bir dönemecin eşiğinde…
Çoğu zaman olduğu gibi, başrollerde yine Anadolu, Orta Doğu ve Doğu Akdeniz…
Bırakın sade, sıradan bir vatandaşı, çoğu siyasinin ve hatta ülke liderlerinin bile boyunu aşan bir konu…
Etki alanımızda olmasa da, ilgi alanımızı uzunca bir süre işgal edecek.
En nihayetinde de bu coğrafyada yaşayan diğerler insanlar gibi, bizlerin ve çocuklarımızın yaşantısını ve geleceğini doğrudan etkileyecek…
İşte böyle bir coğrafyada, Kıbrıs’ın kuzeyinde, lider olmak da hem yürek hem de sorumluluk ister.
Geçtiğimiz son iki haftanın konusu, Türkiye’nin sınır ötesi operasyonu ve konuyla ilgili ardı sıra yapılan açıklamalar…
KKTC Devleti’nin en tepesi olan Cumhurbaşkanlığı makamını temsil eden Sayın Mustafa Akıncı’nın açıklaması, operasyonun dördüncü gününde geldi.
Ortalık karıştı.
Operasyon, harekat, savaş, kan, su, barış gibi kelimelerin kullanıldığı yorumlar havalarda uçuştu.
KKTC’nin sınırlarını aşan yorumlar, çoğu kimsenin haddini aşmasına da neden oldu…
Yanlış anlaşılmalar düzeltilmek istense de, hafiften bir kutuplaşma rüzgarı, ülkenin tepesine siyahi bir bulutu da beraberinde getirdi.
Bir Cumhurbaşkanı’nın ölümle tehdit edilme nedeniyle savcılığa başvurması da, ülkenin siyasi tarihine geçti!
Allahtan Türkiye ile ABD görüştü de, kimileri tarafından ateşkes, kimleri tarafından ara olarak tanımlanan bir sessizlik, gözlem ve düşünüp değerlendirme dönemi devreye girdi!
Belli ki, önümüzdeki günler, yine risklerle dolu olacak değerli okurlar.
Nisan 2019’da yapılacak olan, KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar da, siyasetin stres katsayısı giderek artacağa benziyor.
İdeolojilerden beslenen kelimelerin özenle seçileceği açıklamalar, yine gündemde olacak.
Siyasiler, yine toplum üzerindeki mühendislik çalışmalarını medya aracılığı ile yapmaya çalışacaklar.
Dozun aşırıya kaçması durumunda ise zehirlenecek ve kutuplaşacak olan, edilgen halkımız olacak gibi…
İşte en büyük risk de bu!
Ama bir konu gözden kaçmıyor mu?
Halktan biri olarak sormak isterim.
Hani diyalog ve diplomasi zemini kavramını sürekli dile getiren liderler var ya…
Talep ediyorum onlardan…
‘’Ben liderim’’ diyen, ‘’ben toplumun önündeki aydınlatıcı meşaleyim’’ diyen her siyasiyi istisnasız davet ediyorum…
Bir panel organize edin.
Adı ne olursa olsun ama konusu Orta Doğu ve Doğu Akdeniz’de yaşananlar zemininde KKTC’nin konumu ve duruşu olsun.
Her lider, düşüncelerini halkın önünde dile getirsin, kim ne demek istiyormuş ilk ağızdan birbirleri ile medenice tartışsın!
Tartışma kültürümüzün en güzel örneklerinden birisi olarak da siyaset tarihine geçsin bu panel.
İşte o zaman medyatik açıklamalar havada uçuşmaz…
İşte o zaman toplum gerilmez…
İşte o zaman, toplum bölücüleri harekete geçemez!
‘’Ben yürekli liderim’’ diyorsanız eğer,
İşte size fırsat!
Hep birlikte çıkın halkın önüne,
Anlatın hayalinizdeki KKTC’yi!
Anlatın stratejilerinizi!
Halkımız da size ona göre notunu versin,
Bir zahmet ortam da gerilmesin!
Var mısınız? Yok musunuz?
Dr. H. İlker İpekdal
İletişim: 0542-8529899