Her şeyin başı sağlık desek de bunu çabuk unutuveriyoruz...
Gündem yaratmakta üstümüze yok!
Oysa bu ülkenin birinci sıradaki gündemi sağlık...
İkinci sıradaki de ekonomidir!
Çünkü toplum en azından şunda birleşiyor;
Bundan sonra hiçbir şey aynı olmayacak...
Bu kadar basit!
Hepimiz genelde maskemizi takıp, elimize eldiven takarak geziyoruz...
Ama içimizde de büyük bir korku var!
Ne gariptir ki salgından daha ziyade ekonomik sıkıntılar...
Sıkıntı zaten başladı ama ya önümüzdeki günler ne olacak düşüncesi!
Kimi onu da atlatırız derken...
Kimisi hayli tedirgin!
Bunalımda olan çok kişi tanıyoruz...
Banka taksitini ödeyememe korkusu olan var!
Açlık korkusu taşıyanlar da...
Çıldırmaya az kaldı diyenler de!
...
Ülke insanımızın ruh hali ne yazık ki her geçen gün bozuluyor...
Biz şimdi neyle uğraşıyoruz;
Senih Çavuşoğlu’nun Başbakan Tatar’ı çizdiği karikatürle...
Bir kez daha bölündük tam ortadan!
Burada empati yapma zorunluluğumuz var her zaman olduğu gibi...
Örneğin dün Senih hocanın da çok yakın olduğu bir dostla sohbetteyiz, sordum kendine;
Seni bu şekilde karikatür konusu yapsalar ne düşünürdün diye...
Asla kabul etmem, çıldırırdım dedi!
Empati yapmak gerek çünkü...
Deli gömleği giydirilmiş, dili dışarıda montaj bir fotoğrafı kim kabul eder ki!
Hadi sıradan vatandaş gülüp geçer diyelim ama ne yazık ki biz olaya hep siyasi açıdan bakıyoruz, peki siyasetçi vatandaştan çok daha mı hoşgörülü olmalı acaba?
Bunu bir formülü var mı?
Hem de şu anda omuzlarında ağır yük olan bir Başbakan’ın da ruh halini düşünmek gerek...
Başbakan çıldırma noktasındaysa...
Ya biz!
Tatar’dan çok daha mı iyiyiz yani?
...
Tatar alışık bir siyasetçi tiplemesi çizmiyor...
Gelgitleri çok!
Senih Çavuşoğlu’na ateş püskürüp polise şikayet etti ya...
İşte burada hata yaptı!
Doğrudur, dendiği gibi daha olgun ve hoşgörülü olmalıydı...
Bu gergin ortamda polislik olmak da ne demek Allah aşkına!
Aksine Çavuşoığlu’nu çağırıp bir kahve içmeyi deneseydi ha keşke...
Onu tanısaydı!
Mizah yönünü eleştirmesi doğal olabilir ama olaya polis girince bütün ipler kopar zaten...
Hani ya empati!
Sonra Tatar’a hatırlatmak da gerek...
Geçen haftalarda burada çalışan TC kökenli vatandaşlara kükreyişini ne çabuk unuttu...
Anavatan’a her konuşmasında övgüler düzen Ersin bey, Anavatan’dan buraya çalışmaya gelenlere hakaret eder gibi konuşunca resmen bizim yüzümüz kızarmıştı!
TC’li bir yurttaş bu konuşmasından sonra kendini polisi şikayet etmiş miydi?
Ya da etmeli mi!
...
Diyeceğimiz şudur...
Sadece Tatar değil hepimiz gergin günlerden geçiyoruz!
Sağlık korkumuz bir yana...
Ekonomik gelecek korkumuz da artık ağır basmaya başladı!
Kimseye nasihat edecek durumda değiliz ama...
Bu süreci birlik olmadan aşma olanağımız yoktur!
Sadece Tatar değil herkes hoş görülü olmak zorundadır...
Zira kendi bile bilmeyen ama çıldırma noktasına kadar gelen çok sayıda vatandaşımız vardır!
Bu da bir şaka değil gerçektir...
MESAJ KUTUSU
Sayın Ayşegül Baybars KADRİ, Merkezi Cezaevi’nde mahkumlar dün akşam açlık grevi başlattı. Bugün ise daha vahim olaylar yaşanacağını iddia eden mesajlar alıyoruz. Mahkum aileleri tedirgin şu af konusunu bir kez daha düşünün deriz...
...
Sayın Mehmet ÖZBİLGEHAN, Güzelyurt bölgesinden vatandaşlar arıyor, İngiltere’den gelen son uçakta yakın akrabalarınızı torpil yoluyla adaya getirdiğiniz konuşuluyor. Hatta bir siyasetçi de bu konuda topun ucunda, haberiniz olsun istedik!
...
Sayın Ersin TATAR, Senih Çavuşoğlu konusunda polise şikayetçi olmanız kamuoyunda çok da hoş karşılanmadı. Ha keşke kendisini davet edip karşılıklı birer kahve içseydiniz. Onu yakından tanısaydınız fikriniz muhakkak değişecekti...
...
Sayın İsmail ARTER, bölgenizde epey ünlü bir unlu mamül işletmecisinin ekmek dışında ürünler üretmesine yoğun tepkiler gelmeye başladı. Torpilli olduğunu söyleyenler de az değil. Sıkı denetim istiyorlar bizden iletmesi...
...
Sayın Mahmut ERDEN, sosyal medyada yaptığınız yakıt ve su konusundaki çok da mantıklı öneri ve paylaşımlarınız acaba hükümet edenler tarafından dikkate alınıyor mu dersiniz. Zira şimdiden önlem almazlarsa birkaç ay içinde halimiz duman demektir...
...
Sayın Sibel SİBER, alınması gereken ama bir türlü alınmayan kararlardan ötürü kendinizi artık zor tuttuğunuzu duyduk. Olgunluğu elden bırakmayın deriz zira artık ülkede aklı selim insan sayısında ciddi bir düşüş yaşanıyor. Biraz daha sabır lütfen...
...
Sayın Sedat KILIÇ, televizyon programlarına başladığınız ve gayet de başarı olduğunuz görülüyor. Umarız tarafsızlık ilkesini ilk baştan sağlar ve böyle de devam edersiniz. Hayırlara vesile olsun!
...
Sayın Ahmet ÇALUDA, dedelik duygusunu yaşamaya başladıktan sonra bir garip olduğunuz ve eyvah gençliğim diye tutturduğunuz söyleniyor. Şaka bir yana minik toruna sağlıklı ve mutlu uzun ömürler dileriz. Hadi bakalım artık pamuk eller cebe...
...
Sayın Özer KANLI, sosyal medyada bundan böyle paylaşımda bulunmama kararınız nedeniyle büyük bir boşluk oluşmuş. Asıl şimdi konuşma zamanıdır, moral bozup bir kenara çekilme zamanı değil. Orucu bozun deriz!
...
Sayın Tarık İZBUL, yaşanan sıkıntılı süreçten dolayı ortağı olduğunuz hastaneye yoğun ilgi olduğu gözleniyor. Bu arada vatandaşların çoğu hekim sayısını artırmanızı isteyen mesajlar gönderiyor, haberiniz olsun istedik...
...
Sayın Mustafa ERSOY, bir çok market işletmecesi uyanıklığa devam edip yasak olan ürünleri satmaya devam ederken sizin kurallara uygun satış yapıp bir çok bölümü kapatmanız gözlerden kaçmıyor. Gerisi de artık denetim olmadığı için Allah’a havale...
...