Gelenek yine bozulmadı…
KKTC Üniversitelerini tercih eden öğrenci sayıları açıklanır açıklanmaz bilindik koronun yine felaket senaryoları ile imdat çığlıkları duyulmaya başlandı!
Felaket tellalları yine ortaya çıkıp aynı ezberleri yaymaya başladılar…
“Kendi yağı ile kendi ciğerini kavuran” ve Kuzey Kıbrıs ekonomisine katkıları asla yadsınamayacak üniversitelerimize bir hançer de el birliği ile felaket telalılığına soyunanlar sokuyor!
Ülke ve toplumun yararını göz ardı etmeden üniversitelerimizi tartışmayı neden beceremiyoruz?
Hemen kolaya kaçıp neden felaket senaryoları ile küçük görüp kötülüyoruz?
Öğrenci sayısının azalmasından medet ummak veya üniversitelerimizin kapanması kime fayda sağlar?
Geçen yıla göre KKTC üniversitelerini tercih eden öğrenci sayısındaki 4 binin üzerinde artış elbette sevindiricidir ama bir başarı mıdır işte o tartışılır.
Geçen senelere göre bir başarıdan söz etmek ise elbette mümkündür…
Sayıların dili her şeyi ortaya koymaktadır!
Böylesi bir başarı da Milli Eğitim Bakanlığının rolü alkışlanmalı…
Geçen senelere göre ülke üniversitelerimizi tercih eden öğrenci sayısındaki artışta Prof. Dr. Turgay Avcı başkanlığındaki YÖDAK’ın katkısının olduğunu söylemek ise ne yazık ki mümkün değil!
…
Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun ülke yükseköğretimi ile üniversitelerimizin sorunlarına çözüm bulmak için defalarca Ankara’ya giderek üst düzey toplantılar yaptığı ortadayken peki YÖDAK ne yaptı hiç merak ettiniz mi?
Yaklaşık 16 aylık görev süresi boyunca YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı, YÖDAK Kurul üyelerinin gazetelerden öğrendiği ziyaret ile YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ile sadece bir kez yüz yüze görüştü…
Öğrenci artışlarındaki başarıdan rol kapmaya çalışması durumunda ise YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı’ya kargaların bile güleceği ortada…
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da YÖDAK Başkanlığına yaptığı atamayı tüm yönleri ile gözden geçirmesinin gerekliliği gün geçtikçe artmakta.
Üniversitelerimizi tercih eden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrencilerin sayısındaki artışın ise son beş yılın en yüksek rakamı olması ise hem umut verici hem sevindirici.
Pandemi döneminde öğrenci sayılarında yaşanan düşüşleri değerlendirsek bile gerek Devlet erkini elinde tutan Hükümetlere gerek Milli Eğitim Bakanlığına gerekse YÖDAK’a önümüzdeki dönemler için çok önemli sorumluluklar ve görevler düşmekte.
…
Devlet erkini elinde tutan Hükümetlere gerek Milli Eğitim Bakanlığına gerekse YÖDAK, son beş yılın en yüksek öğrenci sayılarına ulaşma başarısını sürdürecek Devlet politikalarını ve kurumlar arası koordineli çalışmayı ve tüm üniversitelerimize eşit mesafede durarak sorunlarına çözümler bulup yükseköğretimde kaliteyi artıracak ve KKTC Üniversitelerini bir çekim merkezi haline getirecek sistemli bir vizyonu ortaya koymak zorunda.
Geleneği bozmayan felaket tellallarına inat, üniversitelerimiz gerek Hükümetlerin gerekse Türkiye Cumhuriyeti’nin verdiği destek ile emin adımlar ile yollarına devam ediyor…
Yükseköğretim’de KKTC üniversitelerini tercih eden öğrenci sayılarının son beş yılın en yüksek rakamına çıkması boş kalan 4006 kontenjana rağmen bir başarıdır.
Böylesi bir başarıda katkısı olan Milli Eğitim Bakanlığı ve üniversite gibi üniversitelerimizi tebrik etmemek haksızlık olur.
Zaman 2023 tercih dönemi için öğrenci sayılarını daha yukarılara taşımak için çalışma zamanı.
ÜNİVERSİTELERİMİZE KARŞI TEHDİTLER İLE DE MÜCADELE ŞART
Eğitim izni olmayan kurumların uzaktan üniversitecilik oynama stratejileri, 3-4 farklı işletmenin olduğu binaların birinci elden üniversite olarak gösterilmesine ses çıkarılmaması, dershaneden bozma binalarda sözde batı usulü veya Avrupa modeli kandırmacası altında yükseköğretim yapılmasına izin verilmesi, yeterli öğretim üyesi olmayan hatta rektörü sadece kağıt üstünde olan kurumlar görmezden gelinmesi ve parayı basanın kayıt yaptırıp kolayca öğrenci belgesine sahip olabilmesi ise Üniversitelerimizi ve yükseköğretim alanımızı tehdit eder boyuta geldiğini göz ardı edemeyiz.
Devlet erkini elinde tutan Hükümetler ve şu anda görevde olan Ünal Üstel Hükümeti öğrenci belgesi olan ancak öğrenci olmayan ve günden güne ülkemizde sayıları artan özellikle Nijeryalı nüfusu göz ardı etmenin vatana ihanet ile eşdeğer olduğunu gözden kaçırmamalı.
Yükseköğretim alanında ve üniversiteler arasında az da olsa bulunan çürük elmaları temizlemenin resmi kurumlarca göz ardı edilmesinin sonucu ise “suistimal ve usulsüzlük” ün yükseköğretim alanını sinsice ele geçirmesi olur.
En vahim sonuçlardan biri ise eğitimde kalite yükselse bile güvenirliliği ortadan kalkan yükseköğretim alanının tercih edilmeyecek olmasıdır…
Yükseköğretim alanı ve üniversitelerimizin kalitesini yükseltmek sorumluluğumuz olduğu kadar hem ülkemizin hem de üniversitelerimizin güvenirliliğini de korumak zorunluluğumuz vardır.
Sadece adı üniversite olan bazı kurumların mercek altına alınmasının zamanı geldi de geçiyor bile.
Görev ise YÖDAK ve Milli Eğitim Bakanlığına düşmekte!
…
MESAJ KUTUSU
Sayın İzlem GÜRÇAĞ, yaklaşık 6 Milyon tutarındaki bugün yapılacak olan PCR ve antijen kiti ihalesinin dün itibarıyla erteleme kararı bu ihale ile ilgilenenleri çileden çıkardı. Yeni hazırlanacak şartnamenin sertifikasız birilerine özel olacağı yönünde ihbarlar geliyor, umarız böyle büyük bir hata yapmazsınız. Bu arada yukarılardan talimat geldiği de iddia ediliyor!
…
Sayın Fadıl AKSUN, Gürcan Erdoğan ve şoförüne verilen 18 aylık cezadan sonra mahkeme salonunda yaptığınız konuşma ibret vericiydi ve çok sayıda kişi tarafından paylaşıldı. Bu tür söylemler vatandaşın yargıya olan güvenin artmasında büyük önem taşıyor. Umarız devlet erkanı da artık kendi malına mülküne sahip çıkar!
…
Sayın Savaş ORAKÇIOĞLU, Akçay’daki su kuyusu ile ilgili araştırma yapıp doğruları bizim ile paylaştığınız için teşekkür ederiz. Madem ki kuyu devletin değil de kişinin tapulu malı bunu nasıl kullanacağına da sadece kendisi karar verebilir, bunu köy halkına da anlatmakta yarar görüyoruz…
…
Sayın Narin Ferdi ŞEFİK, halen gündemde olan Adalet Bakanlığı kurulması konusunda karşı ve dik duruşunuz kamuoyundan da büyük destek almaya devam ediyor. Umarız adalet ile siyaseti birbirine karıştırıp böyle büyük bir hata yapmazlar…
…
Sayın Fikri ATAOĞLU, sizin teleferik ve deniz seferleri projesi ne yazık ki sosyal medyada gereksiz olarak alay konusu oldu. İşte sizin için büyük fırsat doğdu bu projeyi ülkeye kazandırın işte o zaman tepki koyanların yüzlerinin rengini hep birlikte seyredelim…
…
Sayın Bülent ŞEMİLER, KKTC’de büyük yatırımlar için kolları sıvadığınız ve önümüzdeki günlerde bunları kamuoyuyla paylaşacağınızı memnuniyetle öğrendik. Ekonomiye katkısı yanında istihdam yaratacak olması bir hayli önemli, kolaylıklar dileriz…
…
Sayın Mehmet Ali YÜKSELEN, bölgesel şartlar ve olumsuz koşullara rağmen LAÜ’nün yeni öğrenci sayısındaki artış kamuoyunda büyük başarı olarak yorumlanmaya başladı. Bu arada Lefke’ye katma değerini de göz önünde bulundurursak ne mutlu size ve tüm ekibinize…
…
Sayın Zorlu TÖRE, yani hiç kusura bakmayın ama Meclis Madalyası projesinin zaman ve zemin olarak çok yanlış olduğunu umarız sizde kabul edersiniz. Zira artık manevi değerler yerini tamamen maddi ve bireysel değerlere bıraktı, millet tamamen karnını doyurma peşine düştü…
…
Sayın Hasan SERTOĞLU, bir zamanların dostu ahbabı olduğunuz Ersin beyle takışmanız ve konuyu mahkemeye taşımanız biraz da vitrine oynama olarak algılanıp yorumlara neden oldu. Parti içinde aranızı bulacak hiç mi akil insan kalmadı yani!
…
Sayın Sıla Usar İNCİRLİ, bu kez parti dışı değil parti içinde de yerel seçimlerde Lefkoşa Belediye Başkanlığı adaylığınız yine konuşulmaya başlandı. Konunun çok yakında parti yetkili kurullarında görüşüleceği ve nihai kararın alınacağı söyleniyor, hadi bakalım hayırlara vesile olsun…
…
Sayın Hakan FELLAHOĞLU, biraz da yukarıdan gelen özel istekler üzerine Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa etmişsiniz. Fazla sıkıntı etmeyin zira istifa furyası devam edecek, bunu bir yere yazın deriz…
…
Sayın Erçin ŞAHMARAN, ay sonu itibarıyla televizyon programlarına başka bir kanalda devam etem kararı aldığınızı duyduk. Hayırlı ve uğurlu olsun işini tamam yapan herkese bütün kapılar sonuna kadar açıktır…