Oldu bitti maşallahlık bir durum var şimdi ortada…
Kimin hangi hukuk çevrelerinden yanıt alıp karar verdiği bilinmiyor!
Resmi Gazete’de yayınlandı mı yayındandı…
Oysa biz biliyorduk ki iki parti anlaşmış, hukuk çevrelerinden alınacak kararla meclis başkanlığı seçimleri olumlu ya da olumsuz sonuçlanacaktı!
Belli ki belli çevrelerden yine talimat geldi ve bu işi bitirin denildi…
Bizimkiler de her zaman olduğu gibi eyvallah ağam deyip bitirdi!
Vatana millete hayırlı olsun demekten başka bir şey düşmüyor bize…
Burada konu elbette Ziya Öztürkler filan değildir!
Kokuşmuş, çarpık düzenin ta kendisidir…
Siyaset zaten arızalıydı şimdi siyasete ve siyasetçiye olan güven yerlerde sürünüyor!
…
Meclis Başkanlığı seçim sonuçları büyük çoğunluğun vicdanını sızlatmıştır…
Konuyla ilgili yoğun mesajlar alıyoruz…
Genç bir okurumuz diyor ki;
“Abi mecliste yaşananlar halkın gözünde siyasetçilerimize olan çok az kalmış kıymeti de aldı götürdü maalesef…”
Şöyle devam ediyor okurumuz;
“Birde vekil olarak seçilmiş olan bu parlamenterler neden asli görevlerini yerine getirmeyip te parti kararlarını uygulamakta bile acizdiler ayrıca anayasamızda parlamenterler mecliste asli ev ödevleri var görevleri olan, bunu da yapmıyorlar ama tatil tatil gezmeyi ayak oyunlarını kayıkçı kavgasını çok iyi biliyorlar…
Yani diyeceğim o ki vekiller asli görevlerini unutmuş gibi parti içi kavgalara bu kadar dikkat ve özen göstermesini halkımız da çok iyi değerlendirmesi gerekmektedir…
Şimdi bana diyeceksiniz ki 40 senede ne değişti abimde sen şimdi böyle söylüyorsun kim dinler bunları diye söyleyeceksindir ama bir yerden başlanılacaksa bu ülkede bir şeyleri düzeltmeye bence vekillerin meclis iç tüzüğünde olduğu gibi asli görevlerine uymaya bunu da denetleyecek bir mekanizmanın olmasıyla başlanmalıdır…
…
Bu arada duyarlı vatandaş vekillere yapılan son okkalı maaş zammını da unutmuyor, unutturmamaya kararlı;
“Ayrıca Rum parlamenterleri 5 bin euro alıp bizimde meclise gelmeyen vekillerin 7 bin euroyu her ay ceplerine koymak hiçbir ideolojide de yeri yoktur, sağcısı solcusu merkezcisi liberali ahkam hakkaniyet hak hukuktan bahsetmeden önce kendilerinin aldıkları maaşları bu ülke ve halk için mesai verip çalışıyorlar mı onu sorgulamak lazım…
Kamu eğer düzensiz karmaşa ve hantal yapısıyla iş yapmıyor diyorsalar bunu da düzeltecek olan parlamenterlerimiz yani hiç meclise gelmeyip 7 bin euro ceplerine koyan vekiller kendilerini düzeltmeden başlasınlar bence bir zahmet halkada ayar vermeyi bıraksınlar ayak oyunlarıyla kayıkçı kavgasıyla asli olan görevlerini halkın gözünün önünden kaçırmasınlar…”
Doğru söze başka ne denir ki?
…
Saygınlık demişken…
Bu ülke artık ne yazık ki kendi değerlerine bile saygıdan yoksun hale geldi…
İşte en net örneği;
Bartın Ticaret ve Sanayi Odası’ndan yetkililer gelmiş ülkeye buradaki meslektaşları ile işbirliğini konuşmaya…
Ama KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanını da unutmayarak kabre ziyaret gerçekleştirmişler!
İn cin top oynuyor…
Kapılar kilitli!
Tek bir yetkili bile yok…
Aralarında çaktırmadan gülüşmüşler!
Bu nasıl bir memleket diye…
Ziyaret edecekleri mekan kilitli bir de dışarıdaki çöpler yığınla yerlere dağılmış!
Duyunca utandık…
Ama aslında utanması gerekenler başka!
Kendi ülkesinin değerlerini hiçe sayanlardan bu ülkeye ne yarar gelir ki…
…
Alın size bir kepazelik daha…
Yine bir okurumuzun gönderdiği fotoğrafta trafik polisi beton mikserinin şoförüne ceza yazıyor!
Gerekçe Lefkoşa-Girne yolunda kullanılan aracın 5 tondan yüksek olması…
Ceza da asgari ücretin onda biri olan sadece üç bin beş yüz Türk lirası!
Sınır 5 ton ama dolu olan araç 25 bin tondan daha fazla…
Yani hem araç sürücüsünün hem de diğer sürücülerin can güvenliği yok!
Allah korusun aracın freni patlasa kim öle kim kala belli değil…
Cezayı ödedin mi iş bitiyor!
Ama tehlike geçmiyor…
Tabelayı ve cezayı takan bile yok!
Girne polis yetkilileri ile konuştuk artık sistem değişmiş, sevindik…
Bundan böyle cezayı ödeyip yola devam etmek yok!
Geldiğin yere geri dönüp başının çaresine bakacaksın…
Elbette polis de hangi aracı takip edecek, yüzlercesi ülke genelinde yollarda cirit atıyor!
Ceza da asgari ücretin onda biri kadar…
Oysa bize göre on katı fazla olmalıydı!
İbrete alem olsun diye…
…
…