Önce biraz saygı lütfen…
Dün Meclis’te niçin nisap sağlanmadı bunu öğrenmek istiyoruz!
Muhalefet içerideydi ama…
Hükümet ortakları dışarıda!
Onunu için de nisap sağlanamadı…
Gerekçe yok ama iddialar var!
Hükümet ortakları kimin Sayıştay üyesi olması konusunda anlaşamamışlar…
Pardon, kime kıyak geçilecek asıl konu o!
İki aday var ama…
Kendi adaylarının üye seçilmesini isteyen de iki iktidar partisi var!
Bari vatandaşa biraz saygınız olsun, niçin nisap sağlanamadı, vekiller niçin salona girmedi bunu açıklayıverin kamuoyuna…
Sizi o koltuklara getirenler bilsin diye!
…
Hadi ortaklar evcilik oynayadursunlar…
Başka daha vahim durumlar var ortada!
Şu Sayıştay üyeliği meselesi…
Birikim Özgür bunu sosyal medyada açıklamasa kimsenin ruhu bile duymayacaktı!
Bir KKTC klasiği tabi ki, geçmişte de çok yaşandı böyle şeyler…
Emekliliğe çok az bir süre kala verilen makam ve mevkiler!
Daha çok emekli maaşı alsın diye…
Daha fazla emekli ikramiyesi alsın diye!
Devletin, yani bizim kesemizden…
200 bin lira fazla ikramiye alsın diye!
Bu parayı ceplerinden ödeseler tamam da…
Değil kardeşim, bu para hepimizin cebinden çıkacak!
…
Sayıştay üyeliği için iki kişi müracaat etmiş…
Birisinin emekli olmasına sadece 7 aylık bir süre var!
Diğerinin 5 yıl…
İlk turda gerekli oy alınmayınca dünkü oturuma kalmıştı ama!
Anlaşılan ortaklar emekliliğine 7 ay kalan adayı üye yapmak istemişler…
Bunun için UBP grup toplantısı bile yapmış ve bu yüzden nisap sağlanamamış!
Bugün ne olacaksa olacak artık…
Ortaklar mecburen anlaşıp bir adayı üye yapacaklar!
Anlaşamazlarsa da muhalefetin oyları etkili olacak…
Kim seçilirse seçilsin, emeklilik maaşı da ikramiyesi de okkalı olacak!
…
Burada kişilerle kesinlikle işimiz olamaz…
Ama kötü bir gelenek var hükümet edenlerde!
Kendilerine yakın olanlar daha fazla devlet olanaklarından yararlansınlar diye…
Sanki de devletin kasası babalarının hazinesiymiş gibi!
Üye adayı olanlar iyi insandırlar, hoşturlar meselesi değil bu…
Tek kelime ile devletin ensesinden kıyak geçmektir, vatandaşın cebinden ödemektir!
Onun içindir bu ülkede yapılan anketlerde en güvenilmezler listesinde birinci sıradadırlar…
Ve hala hata üstüne hata yaparak vatandaşın bir o kadar daha öfkesini kazanmaktadırlar!
Böyle gelmiş ama böyle gitmemelidir artık…
Vatandaşın cebinden elinizi çekin lütfen!
12 saat sağlık hizmeti mi olur!
Geçitkale Belediye Başkanı Hasan Öztaş ile programdayız…
Ve konuk yerel yönetici oldu mu dert dinleriz hep!
Öncelikle söylemek gerek ki çok sorunlu bir belediyeydi burası, sorunlar hızla çözülüyor ve yatırımlar bile yapılmaya başlandı!
Az buz bir şey değil Hasan Öztaş tam 27 projeyi sonlandırmış geldiği günden beri…
2 Milyon TL’lik borcu da eritmiş, bitmek üzere!
Ama Geçitkale’nin öyle bir sorunu var ki bu da belediyenin değil devletin sorumluluğunda…
Burada sadece 12 saat ambulans hizmeti veriliyor!
Sonrası Allah’a emanet…
Hadi belli bir saatten sonra Mağusa’dan ambulans 20 dakika içinden geliyor ama dağ köyleri öyle değil işte!
Öncelikle 24 saat görev yapacak bir ambulans gerekiyor Geçitkale’ye…
Sonra da 24 saat hizmet verecek sağlık ekibi!
Sağlık Bakanlığı’nın dikkatine getirme ihtiyacı hissettik…
Tüp bebek merkezleri denetlenmiyor!
Önce üçüz tüp bebek olayını yazdık…
Dün de cüce doğan ve Lefkoşa Devlet Hastanesi’ne getirildikten sonra ölen tüp bebek meselesini!
Ciddi şekilde ortalık karıştı…
İhbar üstüne ihbar alıyoruz!
Belli ki tüp bebek merkezleri kontrol edilmiyor, hatta buralarını kontrol edecek bir ekibimiz bile yok…
Hoş bir çoğu hasta ile hekim arasındaki ilişkiler ama bize gelen ihbarlara bakılırsa bu sektörde çok büyük sıkıntılar yaşanıyor ve yine bazıları konusunda hukuk mücadelesi başlatılmış bile!
Bizi arayanlar çok yakında perde gerisindeki tezgahları belgeleriyle elimize ulaştıracaklarını ifade ediyorlar…
Umarız dediklerini yaparlar ve bu iş havada kalmaz!
Ama şu kesin;
Artık çok büyük paralar dönen bu sektör de denetim ve disipline muhtaç!
Yetkililere önemle duyurulur…
Acemi desem acemi değiller…
Başbakanlık Personel Dairesi’nden dün bir son dakika haberi…
Hani bugünden itibaren kamuda çalışma saatleri değişecekti ya!
Yine vazgeçmişler…
Çünkü yasal düzenleme gerekiyormuş!
Yani acemi hükümet demek istiyoruz ama diyemiyoruz…
Yılların iki partisi bir ortaklık kurdu ve neredeyse alınan bütün kararlar yap-boz tahtasına döndü!
Gülelim mi ağlayalım mı bilemiyoruz artık…
MESAJ KUTUSU
Sayın Özdemir BEROVA, yeni YÖDAK yasası ile ilgili dün çok sayıda telefon ve mesaj aldık, kurumun niçin bütçesinin olmadığının sorgulanması gerektiği ifade edildi. Mali özgürlüğü olmayan bir kurumun hiçbir zaman da tam randımanlı çalışamayacağı yönünde görüşler haklı değil mi!
…
Sayın Kemal Deniz DANA, tüp bebek merkezleri konusunda anlaşılan top yine sizin kucağınızda olacak gibi görülüyor. Pek yakında geçmişte yaşanan bir çok doğum olayı yakında mahkemelere taşınacak şimdiden haberiniz olsun istedik! Size de atom karınca dediklerine göre kolları sıvayın deriz…
…
Sayın Durali GÜÇLÜSOY, anlaşılan birileri size fena halde kafayı taktı ve ayağınıza çelme takmak için büyük gayret sarf ediyor! Konuyu biraz biz de karıştıralım dedik iddiaların hepsinin de söylentiden öte gitmediğini gördük. Rahat olun deriz, ama yine de temkinli olmakta yarar var!
…
Sayın İbrahim BENTER, yoğun çalışma ortamı ve epey stresli bir görev nihayet sizi de hastanelik etti ve toplumda büyük üzüntü yarattı. Büyük geçmiş olsun diyoruz, en kısa zamanda eskisinden daha sağlıklı olarak umarız dönüş yaparsınız…
…
Sayın Ahmet FUAT,Girne’de yaşanan ve ölümle sonuçlanan trafik kazasında hayatını kaybeden Bangladeşli vatandaşın tüm hukuk işlerini avukatınıza yönlendirmeniz iş çevrelerinde büyük memnuniyet yarattı. Hani bir laf vardır ya ‘insanlık ölmemiş’ diye, tebrik ederiz ve cümle aleme örnek olmasını dileriz…
…
Sayın Asım İDRİS, sizin okulun hemen sınırından geçen derenin kokuları artık dayanılmaz hale gelmiş olmalı ki şikayetler son günlerde fazlasıyla arttı. Bu konuda ilgili devlet birimlerini harekete geçirmeniz isteniyor.
…
Sayın Tözün TUNALI, ilk genel seçimde alınacak sonuçlarla öyle bir açıklama yaptınız ki ülkeyi bile tek edeceğinizi söylediğinize göre muhakkak elinizde bir belge vardır diye düşünmeye başladık. Yine de bu tür açıklamalarda temkinli olmakta yarar var zira bir partinin genel başkanısınız artık değil mi!
…
Sayın Cemal BULUTOĞLULARI, eşiniz ve tüm aile Dubai’ye tatile gidince evde tek başınıza kaldığınız ve bekarlık dönemi yaşadığınızı duyduk. Eve bolca yumurta almak en doğrusu olacak gibi sanki de değil mi! İdare edin artık ve hanımların değerini anlayın…
…
Sayın Akıle Sarıoğlu BÜKE, YÖDAK’da yürütme yetkisi sizin gönlünüzde Cumhurbaşkanlığında olsun yatıyor ama artık bunu için sanırız çok geç kalındı. Bu arada maaşlarınızı almaya başladınız mı, vatandaşın merak konusu oldu…
…
Sayın Mehmet DEMİRCİ, Türkiye’de 16 Nisan’da yapılacak olan referandum için KKTC’de size de büyük sorumluluk verildiğini duyduk. Zira bölgenizde hala büyük etkiniz var ve bnu da iyi kullanıyorsunuz doğrusu…
…
Sayın Ahmet SENNAROĞLU, geçenlerde bölgenize kazandırdığınız tesislerin isminin niçin Türkçe olmadığını soranlar var. Sahi ha keşke madem ki tesisler artık size bağlandı ismini niçin değiştirmediniz ki! Düşünün deriz…
…
Sayın Fevzi TANPINAR, en iyi bale yapan baba ünvanının size verildiğini duyduk ama nedense bunu kamuoyundan saklıyormuşsunuz. Yani iyi bale yapan bir baba olmanın ne kötülüğü olabilir ki…
…
Sayın Hasan ÖZTAŞ, bölge halkına ücretsiz sinema kazandırmak için ciddi bir çalışma başlattığınızı öğrendik. Öğrendik ama acaba diyoruz Mehmetçik Belediye başkanı bu icraatı kıskanırsa ne olacak, bir de bunu düşünün deriz…
…
Sayın Mehmet ULUN, yani hem tavlada hezimete uğrayacaksınız hem de bunun öğrenilmesini isteyeceksiniz adil olur mu dersiniz. Siz yenerken iyi de başkaları yenerken kötü mü oldu şimdi. Şiddetle tavla hocası öneririz…Erhan Başay’a ne dersiniz…
…
Sayın Tufan ERHÜRMAN, Girne’nin son yıllarda betonlaşmasından şikayet ediyorsunuz ama bir de araştırıverin lütfen 10 katlı binaları dikenler arasında sizin partiden kaç kişi var! Paranın gözü kör olsun değil mi…