Canımızı yakan ve gündemdeki bir konudan yola çıkarak anlatalım…
İsrailliler Filistinlilerin topraklarını yavaş yavaş satın alıyordu ya da Filistinliler topraklarını satıyordu.
1944 itibarıyla Yahudiler Filistin topraklarının sadece %6'sını satın almıştı.
19. yüzyılın ilk yarısında Filistin'de hiçbir yabancının toprak satın alınmasına izin verilmiyordu.
Bu 1856'ya kadar resmi bir Osmanlı politikasıydı. 1867'ye kadar da uygulamada kaldı.
Gel zaman git zaman Filistinliler topraklarını kaybetti, son durumu da biliyorsunuz büyük bir insanlık dramı yaşanıyor.
Filistin’de yaşan son durumu anlatan güzel bir harita var.
,Şimdi bu haritaya iyi bakın.
Bu adadaki Kıbrıslı Türklerin topraklarının satıla satıla bir gün ellerinden gidebileceği ihtimalini hiç düşündünüz mü?
Düşünseniz iyi olur.
Çünkü yabancılara peynir ekmek gibi toprak satılıyor.
Ne dur diyen var ne engel olan ne de bu gidişatı kafaya takan var.
Alan memnun, satan memnun, aracı memnun.
Aracılar ve bu işi kolaylaştıran avukatlar memnun.
Arsasını satan memnun.
Devlet memnun ki sesi çıkmıyor.
Bir gün Filistin gibi olur muyuz peki?
Oluruz!
Bakın şimdiden yabancıya konut satışından oturmaya, satın almaya ev bulamıyoruz.
Girne’de İskele’de konut almak artık bu halk için lüks oldu.
Fiyatlar uçuyor elin Rus’,u, İsrailli’si, İngiliz’i, İranlı’sı alıyor istediği evi,Mesaryalı gencimiz bakıyor.
Eğer bir önlem alınmazsa bu kanla canla alınan topraklar sterlinle elimizden geri alınacak.
Nüfusumzu bilmediğimiz gibi topraklarımızın ne kadarının da satıldığını bilmeme ihtimalimiz çok yüksek.
Biraz ciddiyet lütfen.
Kendinizden vazgeçtiniz ya da kendinizi kurtardınız belki ama torunlarınızı düşünün artık vatan elden gidiyor…
Sivil Savunma’ya büyük ilgi…
Dün, Sivil Savunma Teşkilatı haftaya yapacağı tatbikat öncesi basın toplantısı düzenledi.
Bugüne kadar gördüğümüz en geniş katılımlı basın toplantısıydı bu.
Basın mensuplarının ilgisi oldukça yüksekti.
Türkiye’deki 6 Şubat deprem felaketi ve Şampiyon Melekler Cinayeti’nden sonra basının ilgisinin arttığının farkındayız.
Herkes merak ediyor, depreme ne kadar hazırız?
Ve şunu gördük, ilk defa bir devlet kurumunun kalben yanındaydı basın!
Bu ülkenin sevilen saygı duyulan kurumları da var.
İnanılan ve güvenilen!
Normalde kurumlara personel sayısının fazlalığı ve bol keseden yapılan istihdamlar sorulur.
Sivil Savunma Başkanına ne soruldu biliyor musunuz?
Yetersiz olan personel sayınızı artırmak için verilen sözler tutuldu mu?
Bir yanda şişirilmiş kamu kurumları bir yanda bir avuç arama kurtarmacı…
Yorum sizin…