Konu aslında yeni değil…

UBP kurultayından çok önce konuşulan ama askıya alınan bir mesele!

Hatta bir ara Cumhurbaşkanı Tatar ile Başbakan Üstel arasında da bu konuda bir gerginlik yaşanmıştı…

Sonra Tatar ve Üstel Saray’da buluştu anlaştılar, kucaklaştılar diye duyduk!

Bunu duyunca Üstel’e sorduk, yok öyle bir şey demişti…

Aslında bizim de çok kafamıza yatmamıştı!

Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri belli, Başbakanında…

Ünal bey Cumhurbaşkanı olmayı niye istesin ki?

Ya da acaba birileri mi aday olması konusunda telkinde bulundu dersiniz?

Olur mu olur…

Konuyu niye gündeme getirdik?

Kurultaydan sonra birileri UBP’nin altını eşelemeye başladı çünkü…

En çok da Başbakan’a çok yakın isimler!

Sağa sola talimatlar vermeye başladılar…

Hazırlanın diye!

Kurultayı kazandık şimdi Cumhurbaşkanlığı seçimleri diyorlar…

Biz bunu nereden biliyoruz peki?

Tabi ki UBP kurmaylarından…

Konu parti tabanına yayılmadan Ünal bey kesinlikle hiç gecikmeden önlemini alarak parti içi dalgalanmanın önünü kesmelidir!

Çünkü parti daha yeni gergin bir kurultaydan geçti, yeni bir kriz partiye yaramayacağı gibi ülkeye hiç yaramayacaktır…

Başbakanı uyaralım…

Size çok yakın bir takım, çok da güvendiğiniz isimler hadlerini açtılar, hatta Üstel’in haberi bile olmayan söylentiler çıkarıyorlar!

Peki şimdi bunu gündeme getirmek de ne demek?

İyi niyetli olmayan söylentiler yaymaya çalışmak da neyin nesi?

Sonra, ülkenin gerçek gündemi siyasette iç çekişmeler değil kesinlikle ekonomik sıkıntılardır…

Öyle bir yere geldik ki, patladı patlayacak!

Başbakan kendilerine çok yakın olsalar da bunların ağızlarını kapamalı, partisine ve partilisine çeki düzen getirmelidir…

Şu anda ekonomiden anlayanlar neyi konuşuyorlar biliyor musunuz?

Yıl sonundan hemen sonra maliyenin kamu çalışanlarını ve emeklilerin maaşlarını ödeyemeyeceğini…

Hatta artık sesli düşünmeye, yazıp çizmeye başladılar!

Yani önümüzde büyük bir tehlike bizi bekliyor…

Hatırlasanıza;

Maaşlar sadece bir gün geç ödendi diye geçmiş yıllarda neler yaşandı…

Kamu çalışanları elbette net yüzde 15 artıştan gayet memnun görülüyorlar ama bunun garantisi nereye kadar işte bunu bilen, tahmin eden yok!

Üstel öncelikle ekibinde birkaç değişiklik yapmalı, kendisine yakın görünen ama aksine zarar verenleri yanından hızla uzaklaştırmak zorundadır…

Bu ülke insanı artık siyaset ve siyasetçiden bıkıp uyanmıştır!

Elbette yanlış insanları bireysel menfaatlerden ötürü seçip makama getirmek de yine bu bazı ülke insanlarının kabahatinden başka bir şey değildir…

Yine hatırlarsanız bundan bir süre önce bazı devlet kurumlarında bir takım şaibeli kararlar yaşandığı için Başbakan alınan tüm kararlarda son sözü kendisinin söyleyeceğini belirtmişti!

Belli ki bu kararından vazgeçmiş görülüyor…

İşte Kalkınma Bankası’nda yaşanan batık işletmeye kredi meselesi!

İlgili bakan diretiyor, yönetim kurulu üyeleri direniyor ama nereye kadar?

Bu devlet ayağımızın altından kayıp gidiyor, umurlarında olan birisi çıkacak mı bakalım…

MESAJ KUTUSU

 

Sayın Ersin TATAR, New York’ta yaptığınız ziyaretlerde önümüzdeki yıl yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olacağınızın da kesinleştiği konuşulmaya başlandı. Madem ki onay geldi artık ekibi kurmanın da zamanı gelmiştir, Bu arada UBP içinde bazılarını önünüzde muhalefet olarak görürseniz sakın şaşırmayın…

Sayın Hasan TAÇOY, kurultayda size destek verenlerin arasında yaptıkları konuşmalarda şimdiye kadar hiç görülmemiş bir sürprize hazırlandığınız iddia edilmeye başlandı. Bazı önemli kararlar alırken büyüklere de danışmak faydalı olacaktır diye düşünüyoruz…

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, ilgili bakan olarak sürekli 20 okulu hayata geçirdiğinizi söylüyorsunuz ama bunlardan kaçının devlet tarafından yapıldığını da söylerseniz daha gerçekçi olacaktır. Bu arada prefabrik derslikler konusunda kimse hakkınızı yiyemez, rahat olun…

Sayın Emrullah TURANLI, yüksek bir miktarda zarar beyanınız kamuoyunda çok da inanılır bulunmadı. Muhalefetin konuyu Sayıştay’a şikayet edeceği yönünde çalışmalar başlatacağı da söyleniyor. Hoş kendini devletin daha üstünde gören bir iş insanı bundan korkmaz değil mi?

Sayın Yasemin ÖZTÜRK, parti içindeki diğer dört vekil zamanla kurultay sonucunu bir şekilde içine sindirirken sizin bunun aksine hala agresif tavır izlediğiniz dikkatlerden kaçmıyormuş. Bu arada bütçe görüşmelerine katılıp katılmayacağınız da merak konusu olmuş…

Sayın Salih KAYIM, iş insanları ile yaptığınız yurt dışı ziyaretlerinde restoran fiyatlarını görünce hayretler içinde kaldığınızı söyleyerek ülkemizdeki fiyatlardan siz de şikayet etmeye başlamışsınız. Bu arada vatandaş artık yemeklerini güneydeki restoranlarda daha ucuza yemeye başladı gidişat göründüğünden de kötü…

Sayın Zerrin ÜSTEL, kurultay çalışmalarındaki yoğun tempolu çalışmalarınız nedeniyle hayli yorgun düştüğünüz gözleniyormuş. Artık uzun bir tatili hak ettiniz bakalım eşinizi razı edebilecek misiniz?

Sayın Tahir TOPAL, bir kez daha vergi rekortmenliğini elinizden bırakmayarak çok ünlü iş insanlarını bile geride bıraktınız. Bu arada artık konfeksiyon sektöründen başka çeşitli sektörlere de geçiş yapmak için projeler hazırladığınızı duyduk, onlarda da başarılı olacağınızdan kuşkumuz yoktur…

Sayın Nidai SALİŞ, UBP parti meclisi üyeliğini kazandıktan sonra yakın dostlarınız yürüyüşünüzün bile değiştiğini söylemeye başladılar. O kadar da havanız olacak değil mi? Kurultay sonrası işlerinizin çok daha iyi olacağından hiç kuşkunuz olmasın zira partililerden büyük destek göreceğiniz söyleniyor, hayırlı işler bol kazançlar dileriz…

Sayın Derviş BESİMLER, uzun ve yorucu bir iş hayatından sonra şu sıralar evde torun bakma görevinin size verildiği söyleniyor. Bundan daha büyük bir mutluluk olabilir mi, Allah herkese nasip etsin inşallah…