Üç hafta kadar önce Ankara’daydım…
Az çok izlenimlerimi o günlerde burada aktarmıştım!
15 Temmuz darbe girişiminde en fazla etkilenen kentlerden biriydi…
Dostlardan o dehşet geceyi dinleyince daha da kötü olmuştuk!
Vatandaş o geceyi hiç unutamayacak…
Yolda yürürken korkar olmuşlar, çarşı boş, dükkanlar boş, korku hakim sadece!
Sonra önceki gün yaşanan vahşet…
İnsanlar maç seyretmeye gidiyor ama üzerlerinde bombalar patlıyor!
Günahsız insanlar teröre kurban gidiyor…
Orada yaşayanların ruh halini bir düşünün!
Kim orada yaşamak ister ki, hem de böyle günlerde…
Pazar günü Mağusa-İskele arasını karışladık biz de…
O güzelim sahil şeridini, insanların rahatlığını gözlemledik!
Kadeh tokuşturanları, yürüyüş yapanları, dost sohbetlerini izledik…
Güzel bu ülkenin güzel insanlarını!
Bütçesine göre alış veriş yapanları…
Park yerlerinde kış güneşinde ısınan yaşlı insanları!
Sahil kenarında balık tutmaya çalışanları…
Huzurlu bir ülkenin insanları olduğumuzu hissettik, içimiz her ne kadar buruk olsa da güvenli bir memlekette yaşadığımıza tanık olduk!
Kendi adıma konuşacak olursam…
Karnımı doyurduktan sonra bile şükrederim yaratana!
Belki bir aile geleneği ya da yetişme tarzımız olabilir ama huzur duyarım şükrettiğim için…
Tamam, bazen dozu çok fazla olan yazılar kaleme alır, vatandaşların tepkilerini çok sert bir şekilde bu sayfaya yansıtırım ama o da ruh halinden olsa gerek düşünürüm hep!
Haksızlığa, adaletsizliğe ve sistemedir isyanımız…
Dünkü gün İstanbul’daki katliam vardı hep beynimde!
Ölen gencecik insanları, her biri ana kuzusu olan genç polislerin acısını yaşadım elimde olmadan…
Bir Türkiye’nin şu anki haline bir de bizim burada yaşadığımız huzur dolu ortamı karşılaştırdım!
Bir kez daha şükrettim, bu huzur ve güvenli ülkede yaşadığımıza…
Dini vecibelerimizi tam olarak yerine getiremeyebiliriz…
Biz hem bunu yaratan ile insan yüreği arasında olduğunu savunmuşuzdur!
Ne inanana ne inanmayana kızarız…
Ama şu şükür duygusu var ya!
Öyle önemli ki…
Sahip olduklarımıza, sevdiklerimizle birlikteliklerimize, bir simit yesek bile karnımızın doyduğuna şükretmek!
Sanırım toplum olarak şu şıralar en büyük eksikliğimiz bu…
Yalan ve iki günlük bir dünyada hem de!
 
 
“PKK ve Kıbrıslı işadamı!”
 
“KKTC de, bir taraftan terörü lanetleyen beyanatlarda bulunan,anavatan ve KKTC de milliyetçilikte kimseye pabuç bırakmayan bir siyasi parti tarafından kollanan,diğer taraftan Anavatanımızda masum insanlarımızı terör eylemleri sonucu katleden PKK terör örgütü ile ilişkilendirilen,KKTC den,önce sınır dışı edilip sonra ülkeye girişine izin verilen bir zatın,çok ünlü bir işadamımızla olan çıkar ilişkisi nedir?
Bana mangalda kül bırakmayan sözde milliyetçi, aslında lilliyetçi olan ne meşhur işadamı, ne de siyasi parti martaval okumasın.
İnsanlarımız teröre kurban edilirken, sağın solun ama önce insan olan her bireyin yüreğindeki acıların üzerine kurduğunuz bu karanlık ilişkinin altında ezilmenizi dilerim…”
 
(Kemal HIFZIOĞLU)
 
 
 
“DNA’larımız uyuşmadı!”
 
“Cyprus Mail'de yayımlanmış bir çalışmaya göre Kıbrıslı Türklerle, Kıbrıslı Rumların DNA'leri oldukça farklı. Kıbrıslı Rumların büyük bir kısmı Yakın Doğu asıllı genlere sahipken, Kıbrıslı Türklerin genleri ise daha çok Anadolu'ya dayanıyormuş ve ilginç bir şekilde Anadolu göçmeni olan Selaniklilerle çok benzeşiyormuş. Yani büyük bir kısmımız Mübadele sonrası Selanik bölgesine yerleştirilmiş Hristiyan ama ana dili Türkçe olan Karamanlılarla akraba!  Acaba resmi tarihin bize bu kadar zamandır söylediği "Konya ve Karaman'dan geldik" iddiası doğru mu çıkıyor?
 
(Mete HATAY)
 
 
 
 
750 bin sterlin harcadı ama!
 
 
Mimar Mustafa Kıralp…
G.Mağusa-İskele ana yolu üzerindeki Melandra Evi’ni turizmin hizmetine yıllar önce açtı…
Amacı sadece Kıbrıs kültürünü tanıtmak ve yaşatmaktı!
Ben de bu hafta sonu ziyaret ettim ne yazık ki…
Ne yazık ki diyorum çünkü gerçekten görülmeye değer bir eser yaratılmış orada!
Kıbrıs kültüründe ne varsa orada da var…
Burası için Mustafa Kıralp cebinden tam 750 bin sterlin harcamış!
Harcamış ama şimdiye kadar tek bir okul bile buraya ziyarette bulunmamış…
Milli Eğitim Bakanlığı’na sitem ediyor Kıralp!
Yerden göğe kadar da haklı…
 
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Talip ATALAY, Güney’de Hrisostomas ile kayıplar konusunda orta çağrı yapıyorsunuz ama nedense bir türlü çözüm konusunda çağrı yapmayı akıl edemiyorsunuz değil mi! Bu sıralar papazın suyundan fazla gitmeye başladınız haberiniz olsun istedik!
Sayın Ünal ÜSTEL, geçtiğimiz gün Dikmen’de ciddi bir trafik kazası geçirdiğinizi üzülerek öğrendik, büyük geçmiş olsun! Verilecek sadakanız varmış da kazayı hafif yaralı olarak atlattınız. Fukarayı sevindirin deriz…
Sayın Özdemir BEROVA, KKTC’deki öğrencilerin Y.Bogaziçi’ndeki Melandra Evi’ni ziyaret etmemeleri ya da buna olanak sağlanmaması büyük talihsizlik! Konuyu gündeme almanızı tavsiye ederiz, zira orası buram buram Kıbrıs kültürü kokuyor!
Sayın Ferdi Sabit SOYER, bundan böyle devlet arazilerinin ihalesiz olarak kimseye verilmeyeceği Meclis’te karara bağlanmıştı ama ne yazık ki el altından en değerli araziler ihalesiz olarak bazı şirketlere verilmeye devam ediyor, bilginize!
Sayın Necdet OSAM, DAÜ’da kazan fena halde kaynamaya başladı ama nedense siz telefonlarınızı hep devre dışı bıraktınız! En sağlıklı bilgileri sizden değil de başka kimden alacağız ki!
Sayın Mehmet BAYRAM, DAÜ VYK başkanlığından istifanız genelde tepki aldı ama buna sevinenler de azımsanacak kadar değil! Bu yüzden çok daha detaylı istifa gerekçelerinizi açıklamak doğru olacak gibi gözüküyor!
Sayın Kemal DÜRÜST, ülke genelinde internet hızında iniş ve çıkışlar kullanıcıları çileden çıkarıyor. Teknik arkadaşlar bir talimat verip arızanın nedenlerini bir ortaya çıkarsanız diyoruz. Vatandaş zira kafayı yemek üzere!
Sayın Kemal HIFZIOĞLU, KKTC’de çok ama çok ünlü bir iş adamının PKK ile ilişkisi olduğunu açıkladınız ama nedense bunun adını deşifre etmediniz! Bilip de söylememenin suç olduğunu bilirsiniz değil mi!
Sayın Mehmet ÇAĞLAR, CTP Genel sekreterliği bekleyip de olamayınca hafiften üzüldüğünüz konuşuluyor. Siz rütbesiz asker olarak partinize daha iyi hizmeti zaten her seferinde veriyorsunuz, gönül koymaya değer mi!
Sayın Kamil KAYRAL, dün resmi tatili fırsat bilip palamut avında resmen katliam yaptığınız söyleniyor. Yani bir seferinde o kadar çok balık tutulur mu! Umarız komşularla da paylaşıp hayır duası alırsınız…
Sayın Fikri ATAOĞLU, Y. Boğaziçi’ndeki Kıbrıs kültürünü tanıtan Melandra Evi’ni ziyaret eden ilk ve tek bakanın sizin olduğunuzu öğrendik. İyi yapmışsınız ama burası acil olarak devletin desteğini de bekliyor, hatırlatalım istedik…
Sayın Fehmi OKTAY, ülke insanının geneli hava durumunu sizden öğreniyor ama şu profilinizdeki puro içen fotoğrafı başkasıyla değiştirirseniz iyi olacak gibi geldi bize! Yani gençlere kötü örnek olmayasınız diye…
Sayın Hayati NALBANTOĞLU, işyerinizin talihsiz bir kazayla yanmasına derecesiz üzüldük. Büyük geçmiş olsun. Yine de cana değil de mala gelince yaralar çok daha çabuk sarılır değil mi!
Sayın Cenk MUTLUYAKALI, Yeni Düzen’in şu anki çağdaş çizgiye gelmesinde en büyük pay elbette başta sizin ve sonra ekibinizin! Bir şeye insan gönlünü verince başarı da ardından geliyor. Nice başarı dolu semeler temenni ederiz…
Sayın Cem DANA, eşe dosta hazırladığınız sabah çorbalarının ününü duymayan kimse kalmamış diyorlar. Madem ki bu hüneriniz de vardı sanayi bölgesine bir çorbacı dükkanı kazandırmaya ne dersiniz!
Sayın Zeren MUNGAN, 60’ncı yaşınızı torununuzla kutlamak güzel bur duyguydu değil mi! Sevdiklerinizle birlikte nice sağlıklı yaşlar dileriz. Bu arada ülke maliyesini mercek altında tuttuğunuzu da sevinerek öğrendik…