Kıb-Tek suç kurumu haline geldi…

Şimdi yine sayaç ihalesi yolsuzluğu var gündemde!

Sendika başkanı sürekli suç duyurusunda bulunsa da bu konuda ses seda yok…

İhalelerde para büyük ya resmen iştah kabartıyor!

Bunun içindir türlü oyunlar ve tezgahlar kurgulanıyor…

Herhangi bir sonuç alınacak mı, kesinlikle hayır!

Dönemin genel müdürü şoförü hakkından fazla ek mesai aldı diye aylarca hapis yattı…

O zaman olacak bu iş dedik…

Kendimizi kandırmışız!

Diğer yolsuzluklar konusunda her hangi bir sonuç alınmadı…

Sanki de gizli bir el var, bedel ödetilmesin diye kendine verilen görevi yerine getiriyor!

Daha da kötüsü muhalefet dahil kimse hesap sormuyor…

2 Seneyi artık geçti…

Başbakan kendine bağlı olan Denetleme Kurumu’na talimat vererek yolsuzluklarla ilgisi soruşturma yapılmasını istedi!

Halil Talaykurt başkanlığındaki kurum çok kısa bir süre içinde dosyayı tamamladı ve Başbakanın masasına koydu…

O zaman gerçekten de umutlanmıştık!

Çünkü Üstel söz vermişti…

Yolsuzluk yapan bedel ödeyecek diyerek kamuoyunu da inandırmıştı!

Dosyaların akıbeti bilinmiyor…

Bundan böyle artık çok da umudumuz kalmadı!

Bildiğimiz şudur;

Yapılan soruşturmalardan sonuç alınmayıp bedel ödeyen olmadıkça yeni yolsuzluklara gebeyiz demektir…

Ülke siyasetinde çalkantılı bir sürecin içine girdik…

Cumhurbaşkanlığı seçimi de artık yaklaşıyor!

Yeni iddialar ortaya atılmaya başlandı…

UBP tabanı dahil bir çok kesim Ünal Üstel’in adaylığının an meselesi olduğunu düşünüyor!

Zaten bu konuda geçtiğimiz yıl içinde Tatar ile Üstel arasında da bir soğukluk yaşanmış sonra Üstel yakın çevresine aday olmayacağını söyledikten sonra sular durulmuştu…

Şimdi o tartışmalar yine yaşanmaya başladı!

Biz Üstel’in aday gösterileceğini düşünmüyoruz…

Gösterilecek derken de tabi ki Ankara’dan bahsediyoruz!

Bu konuda lütfen siz de Ankara hükümeti ile ilişkileri iyi olan AKSA’nın patronunun sahip olduğu gazeteyi iyi takip atın…

Birini manşet yaparken diğerini sürmanşet yapıyor!

Bu da elbette önemli mesajlar taşıyor…

Bütün işimiz tamam ya…

Yeni kararlar üretilmiş, yabancı işçilere Türkçe bilme şartı getirilecekmiş!

Gülelim mi ağlayalım mı bilemedik…

Bu kararı üretenler bunun mantığını da açıklamalıdır!

Ayrıca bundan böyle alacakları ücret asgari ücretin üçte ikisi kadar olacak…

Ha keşke şöyle bir karar da üretilseydi;

Özellikle çoğu inşaatlarda çalışan işçilere sendika hakkı da verilseydi…

İnsan hakları diye bir şey olduğunu da unutmamak gerek!

Halimize şükretmemiz gereken bir mesele…

Türkiye’de Cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesiyle insanlar hapse atılıyor!

Buna son olarak bir parti başkanı da dahil edildi şimdi hukuk mücadelesi veriyor…

Bizde durum çok farklı!

Başka Cumhurbaşkanı olmak üzere bir kurumun makam sahibine ağıza alınmayacak hakaretler yapılıyor ama Türkiye’de yaşananlar bizde yaşanmıyor…

Demokratik düşünce farkı olsa gerek!

Uzun bir zamandır kafamızda türlü sorular var…

Kendi mesleğimizle ilgili!

Sonuçta karar verdik bu ülkede kesinlikle gazetecilik yapılmaz…

Herkesin birbirini tanıdığı küçük bir ülkede yaşıyoruz!

Bir olayın peşini bırakmamak için yoğun çaba sarf ediyoruz, bir bakıyorsunuz onlarca kişi devreye giriyor…

Türlü aracılar sizi arayıp bin bir ricada bulunuyorlar!

Yolsuzluk, hırsızlık ve adaletsizlik için adeta birbirleriyle yarışıyorlar…

Gerçekten de artık bu ülkede gazetecilik gün geçtikçe zorlaşıyor!

 

 

MESAJ KUTUSU

 

 

Sayın Ömer GÜLTEKİN, Kartalkaya’da yaşanan otel faciası da artık göstermiştir ki yangın merdivenleri hayati önem taşıyor. K.T.Toplum ve Sağlık Bilimleri üniversitesi binasının sahibi olarak okulda başlattığınız yangın merdivenlerini bir an önce bitirin ki bizde de türlü facialar yaşanmasın…

Sayın Eşref VAİZ, federasyon karşıtı söylemleriniz sağ kesimde memnuniyetle karşılanırken partiniz ve diğer sol kesimlerde tepki ile karşılanmaya başladı. Yakında size de onuncu köyü gösterirlerse sakın şaşırmayın olur mu?

Sayın Cemil KAZANCI, siyasi kulislerde artık patronu olduğunuz gazetenin manşet haberleri Ankara’nın buradaki politikasının da bir göstergesi haline geldi. Bundan böyle siyasette geleceği tahmin etmek çok zor değil ama bazı haberlerin geri tepme ihtimalinin de olduğunu göz ardı etmemek gerek…

Sayın Yenal GARABLİ, önemli bir UBP kurmayı olarak sosyal medyada bazı sosyal medya paylaşımlarınız hem parti içinde hem de kamuoyunda eleştirilmeye başlandı. Umarız yeni potlar kırmaz ve kaş yaparken göz çıkartmazsınız, uyarmadı demeyin olur mu?

Sayın Erhan AKAR, parti rozeti gözetmeksiniz Muhaceret Müdürlüğü görevinden hiçbir gerekçe gösterilmeden alınmanız hem bakanlık içinde hem de kamuoyunda üzüntü ile karşılandı. Umarız gerekçeli sebep de en kısa zamanda açıklanır ve vicdanlar bundan böyle rahat olur…

Sayın İrfan GÜNSEL, devletin kaynak yetersizliği nedeniyle ücretsiz sünnet yapamadığı bir dönemde bu görevi sizin üstlenmeniz kamuoyunda memnuniyetle karşılandı. Hem eğitim hem de sağlıkta önemli görevler üstleniyorsunuz, tebrik eder devamını temenni ederiz…

Sayın Ersin TATAR, özellikle UBP tabanında Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda ne zaman açıklama yapacağınız merak konusu olmuş ki meraklı mesajlarınız gelmeye başladı. Ankara’dan da onay geldiği halde neyi bekliyorsunuz ki?

Sayın Çiğdem DÜRÜST, üst düzel bir devlet makamı temsilcisinin kanalınızdaki bir çalışanı işten durdurmanız için baskı yaptığı yönünde yorumlar yapılmaya başladı. Bu arada makam sahibine verdiğiniz yanıt da hayli manidar olarak nitelendiriliyor, küçük bir açıklama yapmayı düşünür müydünüz?

Sayın Yusuf TEKİNAY, GİAD başkanlığınıza seçilmenizden  dolayı tebrik eder başarılı bir dönem geçirmenizi temenni ederiz. Bu arada derneğinizin eski yöneticilerinin de size destek vererek yanınızda durması önemlidir onların kıymetini bilmeniz ve tecrübelerinden yararlanmanız öneriliyor…

Sayın Hakan TÖREHAN, Antalya kampı futbolcularınıza hayli yaramış olsa gerek ki aşağı sıralardan zirveye oturup farka gitmeniz dikkatlerden kaçmıyor. Yine de sağlam basasınız ki arkadan gelen takımın sağı solu hiç belli olmaz…