Bu işte bir gariplik var ama ben anlamış değilim.
Bir kere halen denize ne kadar fuel oil sızdığı bile halen kesin değil.
Kimi 30 ton diyor, kimisi 50, kimisi 50 ile 100, kimisi de 100 tondan fazla!
Bu talihsiz olay bizde değil de bir başka ülkede yaşansa muhakkak ki değil tonunu gramına kadar belli olur, önlemi de ona göre alınırdı.
Sonra bir iddia var ki, AKSA elektrik üretiminde en kalitesiz ürünü kullanıyormuş.
Bu işten anlayanlar bölgedeki çevre kirliliğini buna bağlıyorlar.
Bizimkiler bunu da araştırıyor mu, sanmıyorum!

Hatırlarsanız dönemin bakanı Ünal Üstel, kurmaylarını ve bir de basın ordusunu alıp Kalecik’teki tesislere gitmiş ve ilgili şirkete ciddi uyarılarda bulunup filtrenin takılması için süre vermiş, bu sürede filtre takılmadığı taktirde çok ağır cezalar uygulanacağını açıklamıştı.
Süre çoktan geçti, Ünal bey artık bakan değil ama yeni ve sıra dışı bir bakanımız var ancak ne filtre takılmış durumda, ne de ilgili şirkete ceza filan da kesilmiş değil…
Baca yine zehir tütüyor, bölgede gökyüzü yine puslu, bölge halkı yine tedirgin!

Bir süredir biz de bölgede olduğumuz için konuyla ilgili Türkiye’den gelen birkaç uzman kişi ile görüşme imkanımız oldu.
Onlar tam bir profesyonel ve işlerini de bilimsel yapıyorlar.
Bize dediklerine göre kirliliğin büyük bir bölümü temizlenmiş ama tamamen temizlenmesi yıllar alacak.
Hal böyle olunca da bölge turizmi kötü etkilenecek ve bundan doğanın yanı sıra bölgedeki işletmeler olumsuz etkilenecek ki etkilenecek bölgelerin başında paha biçilmez güzelliklere sahip Bafra sahilleri var.

Bir kere gelirinin büyük bir bölümünü turizmden sağlayan bir ülke için ‘kirli yatırım’ intihardan başka bir şey değil.
Hadi geçmiş UB hükümeti ‘kalk arap otur arap’ gibi çalıştığı için elinden bir şey gelmedi.
Şimdiki geçici hükümetten de kendi adıma söylersen çok bir beklentim yok.
Ama 28 Temmuz’dan sonra göreve gelecek olan yeni hükümet kimlerden oluşursa oluşsun, önünde ‘kirli’ olan bütün yatırımların dosyasını bile açmamalı ve sahibine anında iade etmelidir.
Zira kirli siyaset kirli yatırımı, temiz siyaset de temiz yatırımı getirir.
Geçen yıl, Yedikonuk’da yapılması planlanan petrol dolum tesislerine şiddetle destek veren siyasetçilerin isimlerini düşünüyorum da, hala anlayamıyorum.
Birkaç istihdam yapılacak ve bundan siyasi rant elde edilecek diye, ülke turizminin şakağına silah sıkmaktan öte hiçbir şey değil…


Meriç Erülkü’den seçim analizi!

“Kimsenin siyasi görüşünü rencide etmeden 28 Temmuz 2013 seçimleri için öngörülerim, seçim tahminim ve gerekçeleri:
1. Aralarında geçmişe kıyasla “silinmiş” bir çizgi kalmış olsa da, hala daha “SAĞ” ve “SOL” diye ayırabileceğimiz iki cenahta siyaset yapıldığını ve seçmenin de bu yönde oy kullandığını düşünüyorum. 1998-2003-2005-2009 seçimlerinde “SOL” oylar sırasıyla % 31-50-53-39 ve “SAĞ” oylar % 69-50-47-61 olarak gerçekleşmiştir. Ortalamalar yaklaşık %55 SAĞ ve %45 SOL oylar olarak belirlenebilir.
2. SOL oyların son seçimlerde %39’dan %45 seviyesine yükselmesi için ortam oluşmuştur. Aynı şekilde SAĞ oyların %61’den %55 seviyesine gerilemesi olasıdır. 2009 yılından itibaren yaşanan siyasi, ekonomik ve diğer gelişmeler bu seviyelerin oluşabileceğini göstermektedir.
3. Seçimlere katılan partileri SOL (CTP-BG, TDP, BKP) ve SAĞ (UBP, DP-UG) şeklinde ayırmak mümkündür. Bu sayede sonuçları tahmin ederken hedefimizi daraltmış olacağız.
4. Seçim sistemimiz bağımsızlara şans tanımadığından hiçbir bağımsız adayın başarılı olabileceğini düşünmüyorum.
SOL Analizi
% 45 oyu dağıtırken 2009 seçimlerine göz atmak bize bir referans noktası verebilir: CTP-BG (%29.34), TDP (%6.87) ve BKP(%2.42). Bu noktadan sonra partileri teker teker ele alalım:
1. CTP-BG
SOL cenahın lider partisi konumunda olan CTP-BG’nin %45 SOL oyun ne kadarını alacağını tahmin etmek için geçmişi incelemek gerekmektedir. 2005 yılında %44.5 oyla iktidara gelmiş olan CTP-BG bu fırsatı iyi kullanamamış ve 2009 yılında erken genel seçimle %29.34 oy seviyelerine düşmüştür. 2009 yılından günümüze kadar etkin ve yapıcı muhalefet yaptığını düşünmüyorum. Halkın nabzının da bu doğrultuda olduğunu ve 2005 yılındaki “ödünç” oyların tümünü CTP-BG’ye geri vereceğini düşünmüyorum. Tahminim CTP-BG’nin %34-36 bandına oturacağıdır. Bu sayede seçimlerin galibi olacak ama tek başına iktidar olamayacaktır. Milletvekili sayısı bu oy oranlarıyla 18-21 arasında gerçekleşecektir. Seçim sistemimiz milletvekili sayısı konusunda sınıfta kalmaktadır. Örneğin, 2005 yılında UBP %31.7 oy oranıyla 19 milletvekili çıkartırken 2003 yılında %32.93 oy oranıyla 18 milletvekili çıkartmıştır. Oy artarken milletvekili sayısı düşebilir...
2. TDP
TDP’nin 2009-2013 yılları arasında muhalefet sürecinde çok etkin ve yapıcı olmadığını düşünüyorum. Baraj sorunu yaşadığı iddia edilen TDP’nin oyunu tahmin ederken CTP-BG tahminimize geri dönerek SOL cenahta CTP-BG haricinde kalan oylara bakmak gerekmektedir. CTP-BG tahminimiz olan %34-36 bandının gerçekleşmesi ve SOL oyların toplamının %45 olacağı öngörüsünün gerçekleşeceğini varsayarsak, TDP ve BKP’ye %9-11 bandında bir oy kalacaktır. 2009 yılında % 6.87 oy alan TDP’nin oylarının %7-9 bandına oturacağını tahmin ediyorum. Bu oyları toplayacağı bölgelere bağlı olarak milletvekili sayısını 3-4 olarak tahmin ediyorum.
3. BKP
2009 yılında %2.42 oy alan BKP’nin baraj sorunu yaşayacağını tahmin etmekteyim.
SAĞ Analizi
%55 SAĞ oy varsayımından hareket ederek bu cenahta yer alan iki partiyi inceleyelim. Ancak, bunu yaparken UBP’yi iki aşamada incelemek, DP-UG’yi de ayrı değerlendirmek gerekmektedir:
1. Bölünmezden Önceki UBP
2009 yılından 2013 yılına kadar ısrarla tek başına iktidar olma gayreti içinde meclisi sürekli nisap sorununa takan ve çalıştıramayan, kurultay döneminde deyim yerindeyse “karpuz gibi ortadan bölünen” ve mahkeme kapılarında uzun zaman geçiren, LTB konusunda kötü bir sınav veren ve yerel seçimde başkanlığı kaptıran UBP icraatlarıyla da halkın emaneti olan %43.97 oyun hakkını verememiştir. Tıpkı 2005 yılında %44.5 oyla iktidar olan ve 2009 yılında oyunu %29.34 oranına düşüren CTP-BG gibi, bölünmezden önce yapılan incelemeler UBP’nin oyunun %30-32 bandına düştüğünü göstermekteydi.
2. Bölünmüş UBP
Kurultay süresinde UBP’nin %50-50 bölünmüş olduğu gerçeği önümüzde durmaktadır. LTB ara seçiminde bu bölünmüşlük partiye ceza veren seçmenin %26 oyuyla kendini göstermiştir. Partiden istifa edip DP-UG oluşumuna katılan 8 (şimdi 7) milletvekili kurultayda %50 delege oyu alan Ahmet Kaşif ve ekibini temsil etmektedir. Takım tutar gibi parti tutan seçmen kitlesini unutmadan, bu seçimlerde bölünmüşlüğün UBP’ye %15-25 civarında darbe vuracağını düşünmekteyim. Bu da UBP’nin 28 Temmuz seçimlerinde oyunu %25-28 bandına çekebilir. Çıkaracağı milletvekili sayısı tarihinin en düşük sayısına (14-16) gerilemesi muhtemeldir.
3. DP-UG
1998 yılında %22.61 oy aldıktan sonra 2003’te %12.93, 2005’te %13.5 ve 2009’da UBP’nin hızlı yükselişiyle %10.64 seviyesinde oy alan DP 2013 yılında “ulusal güçler” konseptini hayata geçirmezden önce “Bölünmezden Önceki UBP”den kayan oylarla (iktidar başarısızlığı sebebiyle) %16-19 bandına kadar yükselmiş görünmekteydi. “Bölünmüş UBP”den gelecek olan oylarla %24-27 bandına oturabilir. Seçimlerden ikinci parti çıkma olasılığı da bulunan DP-UG, UBP ile birlikte %55 SAĞ oyu yarı yarıya yakın bir oranla paylaşacaktır. Çıkaracağı milletvekili sayısı tahminim 13-15 arasındadır.
Özetlersek, tahminim aşağıdaki gibidir:
CTP (%34-36) / 18-21 Milletvekili
UBP (%25-28) / 14-16 Milletvekili
DP (%24-27) / 13-15 Milletvekili
TDP (%7-9) / 3-4 Milletvekili
Seçimlere kadar olan son haftada bu oranlar değişebilir. Olası görmesem de, TDP'nin baraj sorunu yaşaması pek çok dengeyi bozacağı gibi oy oranı ve milletvekili sayılarını da altüst edecektir…”
(MERİÇ ERÜLKÜ)


GÜNÜN FOTOĞRAFI



MESAJ KUTUSU

Sayın Önder SENNAROĞLU, bölgenizde bir inşaat malzemecisine yüklü miktarda yardımda bulunduğunuz iddiaları bölge halkını epey meşgul ediyor. CTP örgütü de bu olayı mercek altına aldı diyorlar, hakkınızda hayırlısı artık.

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, parti oylarının yanı sıra diğer partilerden de tercih almak için bazı rakip vekillerle gizli ittifaklar yaptığınız gözlemleniyormuş. Bu kadar stres yapmaya gerek yok siz seçimi kazandınız gerisini başkaları düşünsün.

Sayın Ramazan ÖZÇELİK, hem seçim stresi, hem aşırı sıcaklar hem de taş düşürüyorsunuz. Pişmiş tavuğun bayına gelenler bile sizinkinin yanında solda sıfır kalır. Şunun şurasında bir haftacık kaldı az daha dayanın…

Sayın Sami GÜDENOĞLU, benim eve kadar geldin, kapıyı bile çalmadan kartviziti kapının altından atıp kaçtın. İnsan bir kapıyı tıklatır da kahve içip seçim sohbeti yapardık. Çok içerledim doğrusu…

Sayın Erdal ÖZCENK, Mağusa’da karmanın yıldızı siz olacaksınız. Meclis’in kapıları sonuna kadar açıldı, şimdi hangi derecede seçimi bitireceğiniz merak ediliyor. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun…

Sayın Derviş EKŞİCİ, bir televizyon programındaki tutukluğunuz seçmeni epey kızdırmış. Vizyonu böyle geniş birisinin nasıl olur da ekranlarda teklediği soruluyor. Biz de şaştık doğrusu…

Sayın Ali BOLATCAN, sizin için İskele’de DP’nin temiz yüzü diye diyorlar. Gerçekten de nur gibi bir yüzünüz ve tertemiz bir geçmişiniz var. Ama ne yazık ki işte siyasette bunlar kafi gelmiyor değil mi?

Sayın Türkay TOKEL,
anketlerde hala birinci gözüküyorsunuz ama Çelebi Ilık büyük bir atak yapıp hızla size yaklaşmaya başladı. Eğer parti içi kesme kırpma olmazsa iki vekillik gelecek gibi görülüyor. Bu konuda ağabeylik yapmak da size kalıyor…

Sayın Fesih DAĞ, deniz aşırı haberler ve ziyaretçiler epey yüzünüzü güldürmeye başlamış diyorlar. Karpaz’daki gizli ittifakın şifreleri yavaş yavaş çözülüyormuş. Bakalım bu 28 Temmuz akşamına nasıl yansıyacak?

Sayın İrfan Tansel DEMİR
, son haftaya girilirken karma oylara yöneldiğiniz ve dost ve akrabaların da büyük desteği ile yükselişe geçtiğiniz iddia ediliyor. Yere bakan yürek yakan gibisiniz aynı. Başarılar dileriz…

Sayın Ali BİZDEN, Merve için başlattığınız kampanya kamuoyunu derecesiz memnun etti. Siz artık bir fenomensiniz ve bundan sonraki meslek hayatınızda sosyal konulara daha fazla yer vermeniz bekleniyor. Tebrik ederiz…

Sayın İzzet İZCAN, sol oylardan başka artık sağ oyların da partinize bir yönelişi gözlemleniyormuş. İlk kez baraja çok yakın bir oyla seçimi bitireceğiniz tahmin ediliyor. Bir de barajı geçerseniz işte o zaman şenlik var demektir.

Sayın Nezire GÜRKAN, Hayata Dair İzler kitabınızın ikinci bölümünü tanıtmak için bu akşam resepsiyon vereceğinizi öğrendik. Tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz. Hele de bir emekli olun sizden çok daha fazla kitap bekliyoruz.

Sayın İsmail BAŞARIR, bir okurumuzun uyarısı üzerine yayınladığınız yazıdan hemen sonra Mağusa’da trafik lambalarının anında devreye girdiğini memnuniyetle öğrendik. Bunda birazcık katkımız olduysa ne mutlu bize. Teşekkür ederiz.

Sayın Başak TEKEREK, siyasetin iç yüzünü başka türlü öğrenemezdiniz. Belki kötü bir deneyim olacak ama pes etmeyip ileriki seçimler için iyi bir tecrübe kazanmış olacaksınız. Gelecek vaat eden adaylar arasında anılacaksınız, bizden iletmesi…

Sayın Beyazıt ADALIER,
partili bir arkadaşınıza tekne ile balık avlama sözü vermişsiniz ama henüz gerçekleştirememişsiniz. Bilirsiniz söz vermek başka bir şey vermeye benzemez değil mi?

Sayın Deniz BİRİNCİ, aracınızı park yerinden çıkarırken epey zorlandığınız görülmüş. Bir gazeteci arkadaş yardımınıza yetişmese işin hayli zor olacaktı diyorlar. Ne varsa basında var değil mi?

Sayın Orsan ÜLGENER, seçim arifesinde düğün fikri hiç de fena bir fikir değil yani. Demek ki kuyrukta siyasetçi bolluğu olacak. Şimdiden tebrik eder mutluluklar dileriz. Bir yastıkta kocarsınız inşallah…

Sayın Mehmet DURSUN, bölgenin güçlü simlerinden birisi olarak hemen tüm partili adayların en rağbet ettiği kişilerin başında yer alıyormuşsunuz. Gökmen’i biliriz ama destekleyeceğiniz diğer adaylar merak konusu olmuş.






Günün Fıkrası

Don meselesi


Temel ile Fadime lunaparka giderler. Dolaşırlarken bir ara Fadime dönme dolaba binmek ister.
Temel karşı çıkar, "olmaz, donun gözükür" der. Fadime susar.
Az sonra Temel balonlara tüfek atarken Fadime çaktırmadan yanından ayrılır.
On dakika sonra Temel'in yanına döner.
Temel sorar:
- Neredeydin?
- Dönme dolaba bindim.
Deyince Temel sinirlenir.
- Ben sana binme donun gözükür demedim mi?
- Dedin ama gözükmedi. Çıkardım oni?..