Aslında abesle iştigaldi…

Seçimlere az bir süre kala polise sağlanmaya çalışılan kıyak!

Yangından mal kaçırırcasına cevizcinin çuvalından dağıtmak…

Konu meclise de geldi ama ansızın hükümet ortakları ortadan sıvıştı!

Hiç gerek yokken polisin de öfkesini aldılar…

Burada polisin 45 yaşında emikliğini filan tartışmıyoruz!

Tartışmanın içine girersek çünkü buna biz de kişisel olarak karşı çıkarız bazı nedenlerden dolayı…

Sorun yeni yasada değil, seçimlere az bir süre kala böyle bir karar alınmasında!

Ve tabi ki sonunda da hükümetin nisabı sağlayamayarak yasanın geçmesini engellemesinde…

Dalga geçer gibi sanki!

Hem de çok acemice…

İyi de ne oldu da hükümet bu konuda geri adım attı?

Cevabı çok basit;

Ankara devreye girdi ve frene basılması istendi…

Çünkü aceleyle alınmış bir karardı bu!

Maliyeti düşünülmeden alınmış bir karar…

Bu yasa geçtikten sonra yüzlerce polisin emekliye çıkacağını bile hesap edemediler!

Sonra da polis eksikliklerini…

Planı programı unuttular yani!

Ta ki Ankara hatırlatıncaya kadar…

Şimdi vazgeçtik diyemiyorlar çekindikleri için!

Seçim çalışmaları varmış filan…

Kime inandıracaklarsa artık!

Aynı geçiciler konusunda aldıkları kararlar gibi…

Çünkü topun genelini ve geleceğini düşünmüyorlar tek dertleri ne kadar avanta dağıtırlarsa o kadar oy toplama derdindeler!

Onlar söyleyemiyor onların yerine biz söyleyelim…

Artık öyle bol keseden dağıtma filan yok!

Plan var, program var, verilmiş sözler var…

Bu arada muhalefete de sözümüz olacak elbette!

Kimi yasanın geçmesinden yana olduğunu söylüyor kimi de seçimlerden sonraya bırakılmasını…

Seçim var ya!

Eşitlik ilkesini filan düşünen bir Allah’ın kulu bile yok…

Bu yasa geçse ardından öğretmenler, hemşireler de bu haktan yaralanmak istediklerini söyleseler ne cevap verecekler hiç düşündüler mi?

Tamam polislik kutsal bir meslek ama öğretmenlik de öyle, hemşirelik de öyle…

Hem de seçim öncesinde yapılmaya çalışılan bu kıyağın Anayasa Mahkemesi’nden döneceğini bile görmeyecek kadar kör mü oldular yoksa?

İşte 7 Ocak seçimlerinin ne kadar önemli olduğuna bir örnektir bu olay bile…

Partizanlık, popülizm ile geleceğin çalınması meselesi!

Onun için iyi ile kötünün bu kez mutlaka iyi ayırt edilmesi gerekiyor…

Bireysel ve partisel çıkarlar yerine toplumun geneli için çalışan siyasilere en fazla ihtiyacımız olan bir süreçten geçiyoruz!

Bunu algılayabilirsek kötü talihimizi değiştirme şansınız vardır…

Aksi aynı tas aynı hamam meselesi!

Dome Otel’e dokunmayın!

Geçmişte Dome Otel’de yaşanan gerçekleri en iyi bilenlerdeniz…

Devletin sırtında kambur olduğu günlerdi o günler!

Halkın cebinden çıkan paralar…

Sonra sendika sahip çıktı kendi ekmek teknesine!

Ve geldiği nokta ortada…

Kış günlerinde bile dolu odalar!

Kalite ve hizmetin öncelik olduğu bir işletme…

Belli ki birileri buraya gözünü dikti ve sözleşmenin yenilenmemesi için bastırıyor!

Ama tahmin edemedikleri bir şey var;

Bata çalışanlar olmak üzere halkın genelinin öfke ve tepkisi!

Dokunmayın deriz Kıbrıs Türk toplumunun kendi değerlerine sahip çıktığı bu nadide işletmeye…

Vekiller bile bilmiyor!

7 Ocak erken genel seçimde partilerine mühür vuracaklar için pek sorun yok da…

Karma kullanacaklar için sorun büyük!

Dün iki vekil arkadaşa sordum…

Karma nasıl olacak, karışıklığı nasıl önleyeceksiniz diye!

İkisi de sadece başını salladı…

Yanarım da en çok yanacak oylara yanarım!

Sadece merak işte?

Kim bu vekil?

Bekar bir milletvekili…

Kız arkadaşını hamile bırakmış!

Ülkenin gündemi ne yazık ki bu…

Bize de gelen her 2 telefondan birisi bu soruyu soruyor!

Hatta kimileri kadının kürtajla bebeği aldırdığını bile söylüyor…

Ne günler yaşıyoruz yarabbim?

İşimiz gücümüz bacak arası konular!

İhraç kararları niye bozuluyor?

Geçen haftalarda da yaptılar…

Yine gündemde birkaç tane isim var!

İşledikleri suçlardan d olayı ülkeden ihraç edilen bazı karanlık kişiler şimdi yine hükümetin bazı kesimleri tarafından geri getirilmeye çalışılıyor…

Hangi akla hizmet ettiklerini bilemiyoruz da, bunun ardında kimlerin olduğu, kimlerin ricalarda bulunduğunu az çok tahmin edebiliyoruz!

Sanayi arsaları?

Yeni hükümetten ve siyasilerin ilk icraatlarının ne olmasını isterim bilir misiniz?

Golifa gibi dağıtılan sanayi arsalarının kimlere verildiğini açıklamalarını…

Öyle isimler geliyor ki insan resmen isyan ediyor, kahrediyor!

Hele de o kelli felli isimleri, daire müdürlerinin çocuklarını duyunca…

Şimdi birçoğu beklemede!

Arsaya bina filan dikmek için değil…

İyi bir müşteri bulup ceplerini doldurmak için!

Bet salonları ne olacak?

Vatandaşın bu seçimlerde en çok sorgulaması gerekenlerin başında geliyor…

Gençliğin kanını emen bet ofislerinin geleceği konusu!

Sözde spora hizmet ediliyormuş buradan gelen parayla…

Tamamen palavradır bu!

Hükümete kim gelirse gelsin gençlerin önünde büyük tuzak olarak duran bu mekanlar hiç gecikilmeden kapatılmalıdır…

Bakalım bu konu hangi partinin seçim manifestosunda yer alacak?

MESAJ KUTUSU

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, adaylarınız arı gibi çalışmaya ve bazıları da sizi doğramaya başladılar bile! Sizin de artık halkın içine karışmaya ve kendinizi göstermeye ihtiyacınız var! Bu arada bazı söylentiler de kamuoyunda artık gerçek olarak algılanmaya başladı haberiniz olsun istedik!

Sayın Ahmet KAŞİF, seçim çalışmalarında mühürden daha ziyade karmaya oynadığınız yönünde bölgenizden sitem dolu mesajlar geliyor! Tamam sıralamadan çok memnun kalmadınız ama bunlara da hiç gerek yoktu ki? Sadece zarar görürsünüz o kadar!

Sayın Süleyman MANAVOĞLU, hükümet artık iyice arttı ve polise de el attı ama hiç kimse size yüzlerce polis emekli olursa yerleri nasıl doldurulacak diye sormadı değil mi? Acaba siyasiler eksiklik olunca polisin nöbetlerini kendileri mi tutmayı düşünüyorlar dersiniz?

Sayın Hamit BAKIRCI, İskele’den aday olamayışınız başka Karadenizliler olmak üzere TC tabanını fena kızdırdı ve bölge halkı mühür yerine karmaya yönelmeye başladı! Böylelikle özellikle bir partinin bundan epey nemalanacağı söyleniyor! Yoksa partinizle aranızdaki gemileri yaktınız mı?

Sayın Halil TALAYKURT, aday belirleme seçiminde 3’ncü sırada yer alarak çok mutlu olmadınız ama bölgede en şans verilen adaylar arasında gösteriliyorsunuz! Bu arada Yeni Erenköy Belediyesi’ndeki durumları soranların sayısı hayli fazla bilesiniz…

Sayın Tuncay SEYMEN, seçim heyecanından olsa gerek dün ciddi bir trafik kazası geçirdiğinizi üzülerek öğrendik, büyük geçmiş olsun…Tamam milletvekili adayı olmanız da önemli bir konu ama candan daha tatlı bir şey var mı ki bu hayatta?

Sayın İzlem GÜRÇAĞ, eski ve yeni adaylar sanki de birleşti sürekli sizi liste dışı bırakmak için bir politika izlemeye başladılar! Anlayacağınız bu kez seçilmek için sadece kadın kesimlerini oy vermesi yetmeyecek gibi geldi bize…Uyarma ihtiyacı hissettik!

Sayın Rauf ATAÖV, artık dün itibarıyla DP’nin en sürpriz ismi olarak anılmaya başladınız. Kazanmak da var kaybetmek de ama partilerinizin adaylık meselesini bir vefa borcu olarak yorumladılar, hadi bakalım hayırlısı!

Sayın Ersin TATAR, Ankara’da eski siyasi dostlarınızla görüşmek için kıza bir ziyaret programına başlamışsınız! Tabi ki artık burada adayı baştan sona gezince deniz aşırı yerler eksik olmasın değil mi? Aman aşırı soğuklara dikkat!

Sayın Mustafa AKINCI, sosyal medyada kravatsız profil resmi kullanmaya başlayınca beraberinde doğal olarak soralar da gelmeye başladı! İzne çıkıp seçimlerde partinizi desteklemeyi mi düşünüyorsunuz yoksa?

Sayın Tözün TUNALI, şu BKP olayı sanki de sizi biraz bozdu gibi geldi bize! Son günlerde sesiniz soluğunuz kesildi diyor yakın arkadaşlar ve sanayideki dostlarınız! Meclis’e girmek artık aslanın midesinde hareketlenin deriz!

Sayın Tülin BEROVA, sadece Girne’de değil ülkenin dört bir yerinde propaganda çalışmalarına başlamış ve epey de etkili oluyormuşsunuz! Demek ki yine iş başa düştü desenize…Gazanız mübarek olsun!

Sayın Ahmet ASLAN, parti içinde Girne’de güçlü adaylar arasında gösteriliyorsunuz. Özellikle Merkez Kaymakamı olmanız ada genelinde karma oylarda en faza size yarayacak değil mi? Hayırlı olacaksa olsun deriz!

Sayın Turgay KONTİ, bir seçim sürecinde daha Lefkoşa’da gözler sizi arıyor ama belli ki artık siz siyasete bulaşmamak için yemin etmiş gibisiniz. Torun bakmak gibi daha değerli bir şey olabilir mi bu hayatta? Bu arada uzun zamandır komşular pastırma kokusu da alamıyorlarmış…

Sayın Halil ORUN, bölgenin etkili isimlerinden birisi olarak adaylar artık kapıyı çalmaya başladı değil mi? Onları eğitmek ve yetiştirmek bakalım size yeterli gelecek mi? Bu arada yerel seçimler için nabız yoklamaya da başlamışsınız, hiç vazgeçmeyeceksiniz değil mi?

Sayın Enver EMİN, siyasetin duayenlerinden birisi olarak bir seçim öncesinde daha sizin dükkan dolu dolup boşalıyormuş! Siz en iyisi özellikle adaylara sakinleştirici de verin ki kendilerini dev aynasında görmesinler!