Sayıştay’ın resmi internet sitesinde vizyon ve misyon görevleri arasında şöyle deniliyor;
“Kamu kaynaklarının gözcüsü ve koruyucusu olmak.
Misyonumuz:
Kamu parasının doğru yönetilmesine yardımcı olmak,
Hükümetin mali yönetiminin yasallığı, etkinliği ve devlet bütçesi ile uygunluğunu temin etmek,
Hazırlanacak raporlarla Parlamentoyu, Hükümeti ve Kamuoyunu aydınlatmak, bilgilendirmek,
Kamu yönetiminde hesap verilebilirlik ve saydamlığın gelişmesine yardımcı olmak…”

Görevler gayet net ve açık yani…
Şimdiye kadar birçok başarılı dosya hazırlayıp kamuoyuna sunduğu da bir gerçektir!
Yani şimdiye dek başarılı icraata imzasını atmıştır…
Nereye getireceğiz? 
HP Genel Başkanı Kudret hoca aylardır çırpınıyor…
Bir takım ek mesailerde yolsuzluk yapılıyor diye!
Doğrudur bunu biz de defalarca yazmış ilgilileri uyarmıştık…
Bu konuda devlet resmen dolandırılıyor!
Ortada ek mesai filan yok ama bazı uyanıklar ek mesai yapmadıkları halde yapmış gibi imzalar atarak devletten haksız olarak para çekiyorlar…
Burada tabi ki bazı uyanık çalışanlar yanında onların amirleri, müdürleri de en az onlar kadar suçludurlar!

Onun için bugün Sayıştay başkanlığına atıfta bulunmak istedik…
Çünkü vizyon ve misyonları yasalarla belirlenmiştir!
Öncelik de devletin kaynaklarını korumak ve sahip çıkmaktır…
Belli ki Sayıştay bu konuda ilgili makamlardan ihbar ve şikayet beklemektedir!
Gelmeyince de topu onların kucağına atmaktadır…
Ortada açık ve seçik devleti hortumlamak, haksız yere kazanç elde etmek vardır!
Şikayet gelsin ya da gelmesin…
Sayıştay başkanlığı her hangi bir talimatı beklemeden yapılan açıklamaları ihbar kabul edip gereğini yerine getirmelidir!
Çünkü kendilerine verilen yetki bunu gerektirmektedir…

KKTC’de büyük yatırımlar yapan Simon Aykut 97 gündür Güney’de hapiste tutuluyor…
Mahkemeye son çıkışında şikayetçi olmuş, Güney’de yalnız bırakıldı diye…
Ama daha da önemlisi diyor ki;
“KKTC’deki siyasetçiler beni terk etti…”
Bu açıklama çok yere çekilir!
Birinci soru kimdir bu siyasetçiler?
Onlarla ilişki neydi?
Ya da kendilerine birtakım bedeller mi ödendi de Aykut onlar sitem ediyor…
Zira bazı siyasilerle bazı iş insanlarının arasındaki tamamen duygusal olan ilişkileri bilmeyen yok!
Bu konuda çok sayıda kişinin de adını verebiliriz ama şimdilik bizde saklı kalsın…
Bu arada Simon Aykut, Güney’de yargılanırken bizim siyasilerin orada tek bir söz hakkı bile olmadığını bilmiyor mu?
Bize gayet manidar geldi doğrusu!

Bazı kesimler en görkemli camilerimizden olan Hala Sultan’ın elektrik borcunu gözümüzün içine sokuyorlar…
Siyasi bakış açısı da olabilir ama haklı yönleri de yok değil!
Oysa bu cami projesini yapanlar en baştan solar enerji sistemini de düşünmeliydiler…
Özel sektör ve evlerde bile artık solar enerji sistemi yaygınlaşırken camilerin borçları nedeniyle gündem olması ayıptır!
Başta Hala Sultan olmak üzere ülke genelindeki tüm camiler hiç gecikilmeden bu sisteme dahil edilmeli ve tartışmalar son bulmalıdır…
Örneği Lefkoşa’da Göçmenköy Camisinde vardır buyursun incelesinler!

Geçenlerde estetik yapan ve yeni görüntülerini sosyal medyada defalarca paylaşan kadınları eleştirmiştik…
Birinin hayli gücüne gitmiş olmalı ki sitem dolu bir mesaj gönderdi, hatta mesaj kutusunda yayınlamamızı istedi!
Onların estetiklerinden bize neymiş, eşleri bile onlara onay veriyormuş…
Yahu biz onların estetik yaptırdıklarını eleştirmedik ki!
Yaptıkları paylaşımlara tepki koyduk…
Bunu çarpıtmanın anlamı yok!
Sizi ilgilendirebilir ama toplumun genelini ilgilendirmeyen bir şey…


MESAJ KUTUSU


Sayın Osman KORAHAN, çalışmayın haksız olarak ek mesai alan bazıları siyasi nedenlerden dolayı amirleri tarafından korunurken Sayıştay’ın konuyu mercek altına alması ve gerekli soruşturmaları yapması artık kaçınılmaz hale geldi. Bu konuda suç duyurusunda bulunanlar ile temasa geçip işlem başlatmanız bekleniyor…

Sayın Kasım KUNİ, zor şartlar altında özverili olarak çalışan teşkilatta özellikle genç arkadaşların denetimlerinde yanlarına tecrübeli memurlar verilmesi konusunda vatandaşlardan mesajlar gelmeye başladı. Gençlerin heyecanını anlarız ama halk ile ilişkiler hayati önem taşıyor…

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, Türkiye’de yapılan Kıbrıs belgesellerinde Ecevit ve Erbakan’dan hiç bahsedilmemesi doğal ve haklı olarak kamuoyunda tepki ile karşılanıyor. Dışişleri Bakanı olarak olaya duyarlılık göstermeniz ve ilgili makamları uyarmanız isteniyor…

Sayın Aytaç ÇALUDA, olası bir genel seçimde bir kez daha milletvekili adayı olmak için aday olacağınız siyasi kulislerde konuşulmaya başlandı. Konuyu çok yakınlarınızla paylaştığınız ve şimdiden destek istediğiniz yönünde mesajlarınız gelmeye başladı, hayırlara vesile olsun…

Sayın Akın MANGA, Türkiye Kamu-Sen Konfederasyonu KKTC temsilciliğiniz hayırlı uğurlu olsun. Son zamanlardaki çıkışınız bunun habercisiydi bakalım buradaki sendikacı rakipleriniz bu gelişmeyi nasıl değerlendirecekler?

Sayın Zeki ÇELER, sizin şu sıralar koalisyon hükümetinde olma tartışmaları yerine meclise girmek ile ilgili çalışmalar yapmanız öneriliyor. Adımları yerinde ve zamanında atarsanız başarı şansınız da fazla olacaktır.

Sayın Mustafa KALFAOĞLU, Başhekimi olduğunuz G.Mağusa Hastanesi oto parkında bir süredir keşmekeş yaşandığı yönünde şikayetler gelmeye başladı. Hastane gibi parkın da artık disiplin içine girmesi şart oldu sanki değil mi?

Sayın Umut ÖKSÜZ, ülke genelince son yıllarda yaşanan eczane furyası pastanın küçülmesi nedeniyle sektöre zarar vermeye başladı. Genç meslektaşlarınızın heyecanını anlıyoruz ama böyle devam ederse çok yakında eczaneler sinek avlamaya başlayacak haberiniz olsun istedik…

Sayın Hasan TAÇOY, kitle toplantılarını size destek veren üyelerin deşifre edilmemesi için en yavaş tempoda sürdürmeniz kamuoyunda çeşitli söylentilere neden olmaya başladı. Belli ki çevrenizde ikili oynayanların sayısı bir hayli fazla. Muhalif olmak böyle bir şey olsa gerek değil mi?