Özkan beyin yerinde olmayı şu sıralar kimse istemezdi sanırım.
Partideki çok başlılık nedeniyle o da ne yapacağını şaşırdı!
Gönlü parti hassasiyetlerini de düşünerek DP-UG ile koalisyon yapmaktan yana ama karşısında eskisinden çok daha dirençli bir Serdar Denktaş buldu!
Serdar bey de maşallah Nuh diyor ama peygamber demiyor!
Durum böyle olunca da Özkan bey UBP kartını açtı şimdi…
Maksat, UBP ile görüşüp, hatta görüşmelerin gayet iyi gittiğini söyleyip ya da söyletip DP’nin direncini kırmak.

Bugün koalisyon çalışmalarını çok daha hassas ve yakından izliyoruz.
Haberlere göre her şey çok güzel gidiyor!
CTP iki partiyi avucuna aldığını sandığı için memnun, UBP her şey olumlu gidiyor diyor, DP de ondan geri kalmayıp Kıbrıs konusunda bile anlaştık diyor…
Yani alan memnun satan memnun gibi!
Aslında alakası bile yok!
CTP, her iki parti ile aynı anda pazarlık yaparken aslında siyasette olmaması gereken bir şeyi yapıyor.
Sonuçta kendi zararlı çıkacak gibi görülüyor…

Çünkü;
Özkan bey ve ekibi her iki parti yöneticileri ile aynı anda görüşüp pazarlık payını artırmak istiyor ama, perde gerisinde de UBP ve DP’li bir takım yöneticilerin ciddi bir koalisyon çalışması yaptığını görmüyor.
CTP’nin şark kurnazlığı neticesinde olacak şu;
UBP ve DP, görüşmeler neticesinde CTP ile hükümet kurmak istemediklerini söyleyecek ve Özkan beye de görevi iade etmek kalacak…
Sonra da seçimlerde birinci gelen bir partinin başkanı hükümet kuramadığı için mecburen genel başkanlıktan da istifa edecek…
Zaten kendi etmese, mutlaka ettirirler.
Eğer bu olursa, Özkan beye çok yazık olacak!

UBP ve DP olası bir koalisyon ya da CTP’ye iyi bir ders vermek için alt bir komite kurdu.
Bunda UBP’li ve DP’li belediye başkanlarının da büyük payı var…
Zira tek bir tanesi bile CTP ile hükümet kurmaktan yana değil!
Çünkü CTP’li bir yönetimde belediyelerin çok daha zor bir döneme gireceğini düşünüyorlar.
Bir de tabi ki ileride UBP ile DP’nin birleşmesi meselesi var, k bu görüş her iki partide de gün geçtikçe büyük taraftar topluyor…
Yani;
CTP, yelkenleri suya indirip, her iki partiden birini ortak seçti seçti!
Eğer bunu yapmayıp, iki parti ile dalga geçmeye devam ederse, hali duman!
Zira UBP ve DP iki gün içinde hükümeti kuracak kadar, görüşmelerini ilerlettiler.
Dönüşümlü başbakanlık ve yerel seçimlere kadar teknokrat hükmet de buna dahil!
Kendini şark kurnazı gören CTP’ye duyurulur!




Okur Görüşü:

“Helikopterden önce çok basit çözümler var!”


“Levent bey,
Sigorta şirketlerimiz; Yeşil ırmak yangın hasarlarında insanımıza karşı yükümlülüklerinizi yerine getirmeyecekseniz. ne zaman size güveneceğiz...
(Primlerini alan şirketlerimizi biliyoruz,takip eder tüm halkın karşısında istenmez duruma getiririz) …
Banka yöneticilerimiz hep bana, hep bana olmaz geri ödemelerde anlayışın zamanı gibi geliyor bana...
Halkımız, devlet, hükümet ve özellikle medya yöneticilerimiz;
Yeşil ırmak yangın sonuçlarını yerinde görün… Bölge insanına geçmiş olsun deyin.. Ne önlemler alınabilinir fikirlerini dinleyin.. . Zaten arazilerin büyük çoğunluğu Türk koçanlı özel mülk.
Göreceksiniz ki helikopterden önce çok basit çözümler var....
Tabii ki ; Bana ne demiyorsanız…”

(Mustafa Kemal TÜMKAN)




Yeni meclisin ilk vukuatı!


“28 Temmuz’da gerçekleştirilen Milletvekilliği Erken Genel Seçimi’nin ardından seçilen 50 milletvekili Anayasa gereği 12 Ağustos’ta ant içerek göreve başladı. Ancak Başkanlık Divanı seçimleri konusunda Anayasa açık bir şekilde ihlal edildi.
Anayasa’nın 81. Maddesi’ne göre, “Cumhuriyet Meclisi, milletvekili genel seçimi sonuçlarının Resmi Gazete'de yayımlanmasından sonraki onuncu gün, saat 10.00'da kendiliğinden toplanır. Meclise, toplantıda hazır bulunan en yaşlı milletvekili başkanlık eder; en genç iki milletvekili de katiplik görevini yerine getirir. Bu toplantıda, milletvekilleri anti çerler ve Başkanlık Divanı seçimlerine geçilir.
Başkanlık Divanı seçimleri bu tarihten başlayarak en geç on gün içinde tamamlanır.” demesine rağmen Meclis buna yapmayarak seçimleri 28 Ağustos’a erteledi…”

(Ülker FAHRİ)





MESAJ KUTUSU


Sayın Sonay ADEM, helva zanlıları artık iyice çember içine alınmış. Bu konuda yapılan soruşturmada CTP’li üç belediye başkanının üzerinde duruluyormuş. Biraz bekleyin yakında kokusu çıkacaktır. Bizim elimize birkaç isim gelmeye başladı bile…

Sayın Gülsün YÜCEL, Sibel hanım tarım arazisi adı altında kiralanan arsaların kimlere verildiğini açıklama cesaretinde bulunamadı bari giderayak siz olsun bunların deşifre edilmesine katkı koyunuz. Kamuoyu bu görevi sizden bekliyor.

Sayın Tufan ERHURMAN
, seçildikten kısa bir süre sonra ilgi grafiğinizin hızlı artışı CTP kurmayları arasında tedirginlik yaratmış. O yüzden koalisyon görüşmelerinde pasif duruma getirildiğiniz iddia ediliyor.

Sayın Mehmet ADAHAN, Vadili Belediyesi’nde memur-işçi ayırımı yapılması huzursuzluğa neden olmuş. İşçi kadrosundakiler zamanında ödenirken memur kadrosundakiler iki aydır maaş alamıyormuş. Bari kendilerine sosyal yardımdan maaş bağlatsaydınız…

Sayın Besim TİBUK, Reşat Akar yönetimindeki yeni televizyon kanalı ile günlük bir gazetenin çok yakında yayına başlayacağını duyduk. Lefkoşa Sanayi Bölgesi’nde bu proje için bina satın aldığınız söyleniyor. Hayırlı ve uğurlu olsun…

Sayın Özlem AVCI, bugün İstanbul’da başarı bir operasyon geçirdiğinizi öğrendik. Büyük geçmiş olsun, madem ki yanınızda sizi canından daha çok seven bir eşiniz var onun vereceği moral motivasyon bile sizi kısa sürede ayağa kaldırır.

Sayın Yüksel ÇELEBİ, yerel seçimlerde partinizden Hüseyin Devaşan, Osman İncirli ve Taner Tekdal da başkan adaylığı için kolları sıvadılar. Hele de bir tanesi bir kez daha sizin aday olmanız halinde bağımsız olarak aday olmaya hazırlanıyor, bilesiniz.

Sayın Mehmet KÜÇÜK, Dr. Küçük oyunları parasızlık nedeniyle bu yıl iptal edildi ve Dr.Küçük’ün gazetesi bu önemli haberi es geçti. Okuyucularınızdan şikayet mesajları geliyor, bizden iletmesi.

Sayın Ünal ÜSTEL, Meclis Başkan yardımcılığı görevi size verilecek gibi görülüyor. Hadi yine iyisiniz kaptınız yine makam ve makam aracını. Hayırlı olsun.

Sayın Afet ÖZCAFER, oyunu kuralına göre oynasaydınız şimdi yeriniz meclis olurdu. Ama oynamadığınız iyi oldu, vatandaş en azından temiz siyasetçi olduğunuzu gördü. Toplumun yüreğinde yeriniz çok yukarılarda.

Sayın Serdar DENKTAŞ, Hüseyin Özgürgün Başbakanlığındaki bir hükümette yer almak istememeniz hükümeti elinizin altından alacak gibi görülüyor. Bu arada yeni gelen iki vekile dikkat, her an şok bir karar alabilirler.

Sayın Zorlu TÖRE
, DP-UG ile UBP arasında ilişkileri güçlendirme görevi size verilmiş. Siz yine de fillere dikkat edin ki onların kavgası altında ezilmeyesiniz. Kavga sizin tahmin ettiğinizden daha büyük.


Sayın Oğuz KÖSE, baktınız hükümet kurulacak gibi değil kendinizi sadece doğaya ve resim çekmeye vermişsiniz. Yakında bizim mesleğe göz dikerseniz hiç şaşırmayız. Şaka bir yana çektiğiniz resimler tam bir profesyonel işi, tebrikler.

Sayın Ali Özmen SAFA, yeni yayın döneminde yapmayı düşündüğünüz program değişiklikleri yine sizin başınızda patlayacak gibi görülüyor. Aşağı tükürseniz sakal yukarı tükürseniz bıyık. Allah sabırlar versin.

Sayın Abdullah ÜÇGÖZ, 60’ncı yaş gününüzü sosyal paylaşım sitelerinde muhteşem bir törenle kutlamışsınız. Gönlünüzün çok daha genç olduğunu biliyoruz. Allah gönlünüze göre versin. Sağlıklı ve mutlu nice yaşlara…

Sayın Erdoğan ŞANLIDAĞ, UBP rozetini taktıktan sonra DP’ye Güzelyurt’ta bir vekillik kaybettirdiğiniz konuşuluyor. Madem ki eski başkanınız Avcı ile orada buluştunuz sorun yok, yola devam.

Sayın Hasan GÜNGÖR, tam dokuz aydır özlemle beklenen bebek nihayet dünyaya merhaba demiş. Minik yavruya sağlıklı ve mutlu yaşayabileceği bir ülke oluşması için Allah’tan duacı olacağız. Tebrikler.




Günün Fıkrası

İş hacmi


Yaşlı borsacı ile genç borsacı parkta sohbet ederek dolaşıyorlar. Yaşlı, gence mesleğin puf noktalarını anlatıyor:
- Bak evladım. Bu meslekte başarılı olmak için sadece fırsatları değerlendirmek yetmez. Zaman zaman fırsatları da senin yaratman gerekir. Bunun için sürekli dikkatli olman gerekir. Uygun bir yorumla hiç umulmadık olaylar bile, çok büyük fırsatlara dönüşebilir. Bak mesela, su karşıda gördüğün taze köpek pisliği sana sadece iğrenç bir şey olarak geliyordur. Ama ben eğer, "su pislikten bir lokma alıp ağzına atarsan sana 1 milyar lira veririm" dersem, olay senin acından nasıl da büyük bir fırsata dönüşüverir, değil mi? Yapar misin?
Genç borsacı 'Tabi efendim' der. Parmağını pisliğe daldırır, bir lokma alır yutar. Yaşlı borsacı cebinden bir milyarı çıkartır, gence verir. Bir süre yürürler, genç dayanamaz sorar:
- Hocam, ben size ayni teklifte bulunsaydım kabul eder miydiniz ? Bakın ileride de başka bir pislik var. Bir milyar karşılığı dener miydiniz?
Yaşlı borsacı 'tabi ki' der. O da bir lokma alıp yutar. Genç borsacı da çıkartır, biraz önce kazandığı 1 milyarı iade eder. Bir sure sessiz sessiz yürürler. genç yine dayanamaz sorar:
- Hocam. Ne sizin cebinizdeki para miktarı değişti. Ne de benim cebimdeki. Söyler misiniz, biz bu boku niye yedik ?
Kurt borsacı cevap verir:
- Öyle deme evladım. 2 milyarlık işlem hacmi yarattık!