Biri özel kalem müdürü 3 kişi…

Para karşılığı ehliyet suçlamasıyla önce tutuklandılar!

Sonra mahkemeye sevk edildiler…

Söz artık yargıda!

Yargı ne derse o olacak…

Ama bu işlerin bir de adabı var elbet!

Kamu çalışanları yolsuzlukla suçlanırken her ne kadar görevden el çektirilseler de bazı kurallar var…

Mahkeme sonuçlanıncaya kadar eski görevlerini yapamazlar!

Devletteki maaşları da yarıya indirilir…

Suçlu bulunurlarsa kodese!

Bulunmazlarsa göreve devam ederler…

Savcılık bu konuyu ilgili bakanlığa bildirmiş diyorlar…

Bakanlığın yapması gereken tek şey durumu Kamu Hizmeti Komisyonu’na bildirmek ve gerekli işlemleri yapmak!

Ama belli ki bu zatlar yine birilerinin kanatları altına alınmışa benziyor…

Savcılığın kağıdı gerekli yerlere gönderilmemiş!

Aksine önümüzdeki günlerde göreve geri gönderilecekleri iddiaları var…

Yani yeniden sürüş ehliyeti vermeye devam edecekler!

Belli ki erken genel seçim öncesi siyasi rant meselesi…

Hatta birisi hala bir bakanın ardından ona oy toplamak için koşturuyor!

Ne kadar çok oy o kadar çok yalakalık demek çünkü bizim memlekette…

Ama bu işi takip edenler de yok değil!

Mahkeme sonuçlanmadan eğer göreve başlarlarsa ortalık kalkıp oturacak, en çok da siyasiler bundan zarar görecek…

İşte 7 Ocak genel seçimleri bunun için de önemlidir…

Şu anki devlet yapısı, daha doğrusu siyasilerin pozisyonu suçluyu korumaktır!

Çünkü siyasiler kendi adamlarını devlete koyarlar, terfi verirler, üst düzey görevlere getirirler, işini iyi yapan ne ala…

Ama yapmayıp suç işleyenlere kol kanat gerilir!

Aslında kara kaşları kara gözleri için değil…

Oy potansiyeli oldukları içindir!

Kelli felli bakanlar suç işleyenleri polise vereceklerine aksine onları koruma içgüdüsündedirler bizde…

Onun için 7 Ocak seçimlerinden sonra eğer gerçekten bu düzenden memnun değilsek, en iyi başlangıç geçmişte kirlenenlere hesap sormaktır mühim olan!

Gözünün yaşına bakmadan…

Parti rozetini gözetmeden!

Kudret hoca bu konuda bir anlamda haklıdır aslında…

Koalisyonlu bir iktidara gelse ne olacak gelmese ne olacak!

Ama bu artık köhne ve eskimiş bir zihniyettir…

İktidar olmak kolay değildir çünkü!

Layıkıyla yaparsan, bedeli ne olursa olsun halk günü geldiğinde bunu değerlendirir…

İster ortağın osun ister olmasın!

Hukuk devletindeysek eğer ve birileri önüne takoz koymaya kalksa da çıkıp bunu Meclis kürsüsünden seslendireceksin…

Deşifre edeceksin!

Gerekirse de hükümeti bozup ülkenin önünü açacaksın…

Cesaretle!

Kararlılıkla…

Çünkü iktidar olmak çocuk oyuncağı değil, devlete sahip çıkmak, devletin tüm bireylerine eşit muamele etmektir!

Siyasiler ve halk isterse bunu pek ala başarır…

Neredeyse herkes karmacı!

7 Ocak erken genel seçimleri öncesi genel kanı şu:

Karma oylar birinci sırada!

Herkes bunun bilincinde olduğu için de ellerinde liste geziyor…

Sadece seçmen değil, seçilmek isteyen de öyle!

Parti içindeki rakibini geçebilmek için mühür değil karmaya yöneliyor…

Adaylar arasında işbirliği bile yapanlar var ada genlinde!

Gör beni göreyim seni türünden…

Ama gözlerini o kadar çok makam hırsı bürümüş ki, bir mührün 50 tercih olduğunu bir türlü akıllarına getiremiyorlar!

Sonuçta aslında kendilerine avantaj sağlamaya çalışırken partilerine ve yine dolayısıyla kendilerine zarar veriyorlar…

Pes doğrusu!

Gizli anketler eksikti…

Hem de çok gizliymiş…

Ne kadar gizemli değil mi?

Birileri sosyal medyadaki denetimsizliği iyi kullanıyor ve vatandaşın kafasını karıştırmak için elinden ne gelirse yapıyor!

Seçim öncelerinde anketler tabi ki önemlidir ama…

Ne idüğü belli olmayanlar değil!

Bizim halkın bunu yiyip yutmasını bekleyenler daha çok beklerler!

Sadece merak işte?

506 AİDS’li nerede?

Bu kez seçim tahmini değil…

Memleketteki HIV virüsü taşıyanların sayısının tahmini bu!

Ülkede tahminen 506 hasta varmış bu konuda…

Yani bu işler bizde kayıt altına filan alınmamış belli ki!

İyi de nerede bu 506 AİDS hastası?

Kimlerle karışıyor, kimlerle yaşıyor…

Düşünmesi bile korkunç!

Araplarda bile yok ama?

Dün resmi tatildi…

Mevlit Kandili dolayısıyla daireler kapalıydı!

Herkes ibadet etti ve sonra da dinlendi…

Tamam bu hak Kıbrıs Cumhuriyeti zamanında Kıbrıs Türkü’ne verilmişti ama!

Şimdi bunun devam etmesine ne gerek var…

Var tabi ki!

Çünkü tatili seven bir toplumuz ve çalışmamak hep işimize geliyor elbette…

Polis ve sendika?

Erken seçim öncesinde vaatlerin ardı arkası kesilmiyor…

Polisi sivile bağladık ya sanki!

Şimdi bazı partiler poliste sendikalaşmayı konuşmayı söylemeye başladılar…

Olsun mu olsun da!

Bu iş nasıl olacak işte o çok zor…

Düşünün bir kez, memleket kaynıyor ve polis grev yapıyor!

Sonucunu düşünmek bile istemiyoruz…

Bu ırkçılıktır sadece?

Demokrasiden en fazla dem vuranlar yaptıkları açıklamalarla kendileriyle çelişiyorlar…

Bundan böyle hastalıkların yaygınlaşmaması için 3’ncü dünya ülkelerinden gelen öğrenciler sağlık muayenesinden geçsinmiş!

Yok artık daha neler?

Bu ırkçılık değil de nedir Allah aşkına…

TC’den gelenler gelip geçsin!

Ama diğerlerini hasta potansiyeli olarak görüsün…

Ayıptır ayıp!

MESAJ KUTUSU

Sayın Hüseyin KAYIM, dün çok ciddi bir kalp krizi geçirdiğinizi üzülerek öğrendik. Acil olarak by pass ameliyatı olacakmışsınız ama adaylıktan geri çekilmenize de izin verilmiyormuş diye duyduk. Büyük geçmiş olsun, acil şifalar dileriz!

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, bugün parti içi küskünlerle buluşup aradaki buzları eriteceğiniz konuşuluyor. Doğru bir kara verdiniz zira işler artık Arap saçına dönmek üzereydi. Bu arada adayların ismini YSK’ya verirken büyük bir gövde gösterisi de hazırlamışsınız!

Sayın Kemal DÜRÜST, bakanlığınız nezdinde çalışan ve halen mahkemede olan üç kişinin görevlerine dönmesi için bazı vekillerden baskı yapıldığını öğrendik. Eğer bunu yaparsanız bu süreçte işiniz daha da zorlaşabilir, uyarma ihtiyacı istedik!

Sayın Cemal BULUTOĞLULARI, UBP’de seçim komitesi başkanı olunca mesai saatlerini gecenin geç saatlerine kadar uzattığınız gözlemleniyormuş. Bu arada adayların size karşı ilgisi nedense epey artmış diyorlar. Siyasetin gözü kör olsun değil mi?

Sayın Faiz SUCUOĞLU, seçimlere az bir süre kala sanırız bazı kara kediler genel başkanınızla aranızın açılması için bir takım söylentiler yaymaya başladılar! Oysa günde en birkaç kez telefonda sohbet ettiğinizi bilmiyorlar mı acaba?

Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, parti içinde artık sizi LTB Başkan adayı olarak konuşmaya başlayanların sayısı her geçen gün artıyor. Bu konular genel seçim sürecinde konuşulur ve tartışılırsa tehlikeli dudumlar ortaya çıkabilir aman dikkat!

Sayın Olgun AMACOĞLU, kendi bölgeniz de olan bazı Gönyelili partileriniz Müsteşarı olduğunuz Başbakan’a karşı Lefkoşa’da yarışacağınızı eleştirmeye başladılar! Bu arada yerel seçimlerde aday olup olmayacağınız konusunda da çeşitli yorumlar yapılıyor bilesiniz…

Sayın Ümit ÖZKIRAN, İskele ve civarından bu günlerde sizin için hem olumlu mesajlar gelmeye başladı. Eğer sistemli çalışırsanız eski kurtların arasından sıyrılabileceğini söyleyenlerin sayısı epey artıyor, hadi hayırlısı artık…

Sayın Dilek ÖZGÜRGÜN, boşanma sürecinde mahkemeden kendinize koruma istediğiniz iddia ediliyor. Maalesef ki bizim ülkede vekillere bile koruma verilemiyor artık sarınız çok büyük ihtimalle Türkiye’den getirmek durumunda kalacaksınız demektir…

Sayın Oğuz CEYDA, yani inatçı bir kişilikte olduğunuzu bilirdik de bu kadarını hiç tahmin edemezdik. UBP’nin aday belirleme seçimlerinin peşini bırakmadığınız ve hatta YSK’nın kapısından hiç ayrılmadığınız söyleniyor. Bakalım sonuç ne çıkacak biz de merakla bekliyoruz…

Sayın Zorlu TÖRE, seçim kulislerinde Lefkoşa’da Tahsin beyle yarıştığınız ve 7 Ocak seçimlerinden sadece birinizin memnun ayrılacağı konuşuluyor. İki milliyetçi adayın çok ilginç bir yarışı olacağa benziyor değil mi?

Sayın Ahmet ARSLAN, sadece Girne’de değil ada genelinde hemen tüm partililerin listesinde yer aldığınızı duyduk. Karma oylar en büyük destekçiniz olacak, özellikle de TC tabanından çok büyük bir desteğe sahipsiniz…

Sayın Savaş ATAKAN, adaylar artık gece gündüz eve girmezken sizin seçim çalışmaları konusunda biraz pasif kaldığınız gözlemleniyormuş. Ama siz eğer son gülen iyi güler diyorsanız işte o zaman haklısınız demektir…

Sayın Koral ÇAĞMAN, DP’nin Girne’de en iyi adaylarından birisi olarak siz de gösterilmeye başladınız. Hele de rakip parti adayları bunu söylüyorsa muhakkak bir hikmeti vardır değil mi? Hayırlara vesile olsun artık…

Sayın Dursun OĞUZ, ada genelinde bazı adaylarınızın parti mührüne değil de tamamen karmaya oynadıklarını biliyor muydunuz? Acil olarak bunun önüne geçmek zorundasınız zira kırılan her mühür zarar ziyan olarak partinize geri dönecektir…