Bir okuyucu aradı Sosyal Sigortalar Dairesi’nde tanıdığınız var mı diye sordu…
Batıp batmadığını öğrenmek istiyormuş!
Böyle bir şey duymadık diye yanıt verdik…
O zaman bizim paramızı niye ödemiyorlar diye sordu!
Hani şu yılan hikayesine dönen sahte reçete skandalı…
Ülkenin en tanınmış isimleri bile elleri kelepçeli mahkemeye çıkarıldılar!
Kimisi internet gazetelerini arayıp linkleri sildirmek istiyor…
Çünkü çıkan ilk resimler elleri kelepçeli resimler oluyor!
Anladığımız kadarıyla gerisi gelmeyecek…
Konu mahkeme davalarına kaldı!
Sahte reçete yazanların banka hesapları donduruldu, yurt dışı çıkışları yasaklandı…
Epey de uzun bir mahkeme süreci yaşanacağa benziyor!

Bizi arayan eczacı sitem etmeye devam etti…
Biz sahte reçete yazmadık, ellerimiz kelepçelenmedi, temiz çıktık diye serzenişte bulundu, sonra sordu;
9 Aydır bizim devletten alacaklarımız niye ödenmiyor?
O zaman sterlin 35 TL’ye denk geliyormuş, şimdi 45 TL oldu…
Böyle bir şikayete ancak ne denir?
Yerden göğe kadar haklısın, tabi ki…
Devletten parasını alamayanlar haklı da alacakları her geçen gün eriyip gidiyor!
Bunları ödemek o kadar mı zor yani…
Suç işlemedikleri halde mağdur olmuşlar!
Sadece alacakları olan parayı istiyorlar…
Hem de kur farkı da hesaplanarak!
Devlet böyle bir güzellik yapar mı?
Çok zor…

Bakan Çavuşoğlu’nu zaman zaman eleştiririz, yeni eğitim yılı okul binalarında değil de konteyner sınıflarında başlayacağı için…
Ama yalnız bırakıldığını da belirtemeden geçmemek gerek!
Depremin üzerinden tam bir buçuk sene geçti…
Deprem fonunda da küçümsenmeyecek kadar para toplandı!
Ama hükümette ki beyefendiler ilgili bakanlığa destek çıkmayınca Pazartesi günü gazete manşetlerini izleyin lütfen…
Biz utanç duyacağız da acaba onlar da duyacaklar mı, onu merak ediyoruz!
Özel okullar ise fiyatları katladıkları halde öğrenci akınına uğradı…
Bankaya borçlanarak çocuklarını özel okullara yazdıran çok sayıda veli kızgın ama en azından çocukları çağdaş ortamlarda eğitim görecek!
Devlet ise tam günü beceremedi ama saçmalığa devam kararı aldı…

Hani Turizm Bakanı Türkiye’ye çağrı yapıp KKTC Yunanistan’dan daha ucuz demişti ya…
Kendisi ile buluşup bir türlü tartışamadık!
Aslında söyleyecek çok şeyi olmadığına eminiz…
Onun için çağrısı çok da kabul görmeyecektir!
Vatandaş klavyeye bir basıyor dünyanın her yerindeki tatil fiyatlarını görüyor…
KKTC’deki tatil fiyatlarının da pahalı olduğunu biliyor!
Geçenlerde tatilden dönen bir arkadaş anlattı;
Kuşadası’ndan binmiş gemiye, 4 gece 5 gün krallar gibi ailesi ile tatil yapmış…
4 Yunan adasını ziyaret etmişler!
Her şey dahil adam başı 25 Bin TL hesap ödemişler…
Yani bizdekinin tam 4 katı!
Türkiyeli turist bu fiyatlarla artık gelmiyor…
Fiyatları gören bizimkiler de artık kaçmaya başladı!

Turizmde bu seneyi kaybettik artık çok da yapacak bir şey yok…
Biz turizm konusunda neyi beceremedik biliyor musunuz?
Devlet politikası haline getiremedik…
Bacasız sanayi, lokomatif sektör dedik, sadece demekle yetindik!
Şimdi önümüze bakma zamanıdır…
Öncelikle ilgili bakanlık sadece Turizm Bakanlığı olmalıdır!
Tamamen uzmanlardan oluşan bir komite kurarak gelecek için plan ve proje çıkarırsa ne ala…
Aksi halde gelecek yıl Yunan adalarını ziyaretler daha da artacak, biz de arkalarından baka kalacağız!
Bunu görmek için de müneccim olmaya filan gerek yoktur…


MESAJ KUTUSU

Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, sahte reçete yazmadıkları halde paralarını alamayan eczacılardan yoğun mesajlar gelmeye başladı, bir ara gündeminize koymanız isteniyor. Bu arada bakanlık binanızın çok yakınında inşaatta kemersiz ve kasksız çalışan işçiler görenlerin dikkatinden kaçmıyor, haberiniz olsun istedik…

Sayın Yasin Ekrem SERİM, iki eski cumhurbaşkanını ziyaretinizden sonra Mustafa Akıncı’nın ziyaret edilmesi konusunda kamuoyunda yoğun görüşler oluşmaya başladı. Gerekirse ilgili yerden de görüş ve izin alıp bu ziyareti gerçekleştirmeniz yerinde olacaktır. Bu arada medyayı da sıraya koymakta yarar görüyoruz…

Sayın Enver EREN, Güzelyurt polis müdürlüğüne gelip şikayet dilekçesi vermek isteyen mağdur çalışanların alınmayan dilekçeleri konusunda yapılan haber ve yorumlar doğru mu? Kamuoyunu doğru bilgilendirmek, yanlış haber ve yorumların önüne geçmek için küçük de olsa bir açıklama şart oldu…

Sayın Hasan TAÇOY, UBP kurultayına artık çok bir süre kala sizin için destek ziyaretleri gerçekleştirecek olan bazı ünlü siyasetçilerin olduğu yönünde haberler gelmeye başladı. Bize fazla inandırıcı gelmese de umarız son dakika hataları yapmazsınız…

Sayın Oğuzhan HASİPOĞLU, kamu dairelerinden arayan bazı çalışanlar üye olmadıkları halde kurultayda oy kullanmak için çağrı aldıkları yönünde mesajlar göndermeye başladılar. Bu çağrıları kimler yapıyor, yasal mıdır bir araştırın bakalım ki sonradan başınız ağrımasın…

Sayın Remzi GARDİYANOĞLU, devlet hekimlerinin yasal olmayan ikinci iş konusunda bir kez daha girişimde bulunacağız iddia edilmeye başladı. Bu konuda devlet makamları sessiz kaldığı müddetçe işin bir hayli zor gözüküyor, siz asıl bunların vergi ödeyip ödemediklerini bir mercek altına alın ki devletin cebine para girsin…

Sayın Ersin TATAR, sahte doktor anlaşılan o ki size zarar veren açıklamalara devam edecek gibi gözüküyor. Bundan böyle ziyaretçilerinizi çok daha iyi elekten geçirirseniz daha iyi olacak gibi gözüküyor…

Sayın Salih CANSEÇ, önemli bir kalp rahatsızlığı geçirdiğinizi üzülerek öğrendik, büyük geçmiş olsun. Demek ki bundan böyle alkol ve sigaraya veda edip çalışma temponuzu da azaltacaksınız demektir. Üç günlük dünyada memleketi siz kurtaracak değilsiniz ya…

Sayın Çiğdem AYDIN, bu kadar zayıflamak artık yeter, biraz daha devam ederseniz liseli birisi olarak tabir edilip yakınlarınız tarafından tanınmayacaksınız uyarma ihtiyacı hissettik. Can boğazdan gelir sözünü de unutmamak gerekir…