Cumhurbaşkanı Tatar yine yaptı yapacağını…

Kıbrıslı kimliği tartışmalarında merhum Cumhurbaşkanı Denktaş da Kıbrıslı yok derken gerçek Kıbrıslıların sadece Karpaz eşekleri olduğunu öne sürmüştü!

Tatar en azından eşek konusunu gündeme getirmedi…

Şu anda aman bir tartışma bir tartışma!

Kimi Tatar’a destek verirken tabi ki tamamen siyasi nedenlerden dolayı, kimi de ben Kıbrıslıyım diye nutuklar çekiyor…

Hatta ispatlamaya çalışanlar bile var!

Tatar’ın bir vurgusu da iki devletlilikten yana…

Kıbrıs’ta iki devlet varmış!

Acaba öyle mi dersiniz…

Güney Kıbrıs’ı anlarız da peki ya kuzeyde gerçekten bir devlet var mı?

Yoksa devlet elbisesi giydirilmiş kıytırık bir düzen mi?

Daha da ileri gidebiliriz…

Bizde devletin tüm organları mevcuttur, makamlar maşallah hınca hınç doludur, bunlar devletin kaymak tabakasını oluşturur!

Bu devlet işte sadece onlarındır…

Menfaatleri olduğu müddetçe tabi ki!

Nasıl bir devletse artık yıllardır ayakları üzerinde durmayı becerememiştir…

Çünkü nasıl olsa birileri gönderiyor diye bu ülkeyi dilenci durumuna düşürmüşlerdir!

Onun için kimse iradeye müdahale yapılıyor diye filan şikayet etmesin…

Bizim yapamadığımızı hatta yapmak istemediğimizi gerçek bir devlet olan Türkiye yapmakta, bunu yaparken de direnç görmektedir!

Ercan gitti, petroller gitti, Kıb-Tek gidiyor, sırada limanlar var…

Kendi düşen ağlamaz!

Kıbrıslı kimliği tartışması sadece birkaç gün gündemi meşgul eder sonra unutulur gider ve yine gerçeklerimizle yüzleşiriz…

Saçma sapan, incir çekirdeğini doldurmayan tartışmalar yerine gelin kendimize dönelim artık!

Ayrıca Kıbrıslı kimliğinin tartışılması bu ülkeye bir şey kazandırmayacaktır…

Gerçek gündem de vatandaşın içinde bulunduğu ekonomik açmazlardan öte bir şey değildir!

Hayat pahalılığı her geçen gün artmakta ama gelirler yerinde saymaktadır…

Vatandaş daha zamlı maaşlarını bile almadan farkları çok önceden ödemekte ve her geçen gün bin önceki günü aratmaktadır!

Cumhurbaşkanıyla, hükümeti ve muhalefeti ile sivil toplum örgütleriyle gündem olacak tek meselemiz budur…

Adli yılın açılış töreninde bir kez daha rakamlar ortaya döküldü…

Dile kolay tamı tamına 37bin mazbata dosyası mahkeme raflarında bekliyor!

Bunların hepsi de alacak verecek meselesi…

Bir Allahın kulu da bu kadar çok insan nasıl oldu da mazbata suçu işledi diye!

Suçlu tabi ki yasalara göre cezasını çekecek ama bunun gerekçeleri niye hiç düşünülmez ki?

Eski cezaevi yetmiyor diyorduk şimdi yenisi de artık yetmiyor…

Bir düşünsenize, mazbata suçlularını hapse aynı anda atsalar 50 tane daha yeni cezaevi isteriz!

Kıbrıslı kimliği tartışmaları suçları azaltacaksa o zaman buyurun tartışmaya devam edin…

Saçmalıktan başka bir şey değil!

Hani devletiz diye iddia ediyoruz ya…

Okullar açıldı ama sorunlar da sırıtmaya başladı!

Tamir gerektiren okulların ihaleleri daha yeni tamamlanmış, sonuçlar açıklanıp sonra tamiratlar başlayacakmış…

Bu da demektir ki çocuklar okullarda risk altında olacaktır!

Konteyner sınıflar yetmezse göreceksiniz ki yine çadırlar devreye girecektir…

Yaz boyunca uyu okullar açıldıktan sonra tamiratlar başlasın!

Allah aşkına söyler misiniz devlet olmak bunun neresinde…

Kıbrıslı kimliğini tartışın ki belki bir mucize olur tüm okullar sihirli bir değnekle pırıl pırıl olur!

Geçin bunları lütfen…

Siyaset kokan hiçbir tartışma şimdiye kadar bu ülkenin yararına olmamıştır, bundan böyle de olmayacaktır!

“11 Sene yurt dışına çıkamadık…”

“Siz; 21Aralık1963-31 Ocak 1964 tarihleri arasında doğanları Kıbrıs Cumhuriyetine bildirmediniz.

Bu tarihler arasında elimizde Türk Cemaatinin verdiği yaş kağıdı ile okula yazılabildik.

1971 yılında rahatsızlanarak yurt dışına gitmek istedik kayıt dışı olduğum için gidemedik.

Bizim tarafa sorduk biz kayıtlarınızı gönderdik Rumlar kaydetmedi dediler. Rum tarafına sorduk sizin taraftan liste göndermediler dediler.

Kısacası 1974 tarihine kadar 11 sene Kıbrıs'ta kimliksiz, yurt dışına çıkamayan biriydim.

Kıbrıs Cumhuriyeti kimlik vermeye başladı. İstedikleri evraklar arasında eski yaş kağıdını isterlerdi. Ben hele bir istesinler çıkaracağım yaygaraya bak dedim içimden. Sıraya girdim evraklarımı sundum, itiraz bekliyorum. Benim yaş kağıdına baktı ve sorun yok dedi bu tarihler arasında sizler hakkında bilgi merkeze gönderilmediği için sorun çıkmaz gerekeni yaparız dediler. Uluslararası geçerli bir KIBRIS 'lı kimliğim olmuş oldu…”

(Savaş BOZAT)

MESAJ KUTUSU

Sayın Ersin TATAR, öyle bir zamanda Kıbrıslı kimliği tartışması başlattınız ki millet hayat pahalılığını ve insafsız zamları unutup size cevap yetiştirme yarışına girdi. Bir de şu meşhur Karpaz eşeklerini de gündeme getirseydiniz şimdi sosyal medya bunların fotoğraflarıyla dolacaktı değil mi?

Sayın Metin FEYZİOĞLU, Ahmet Şanverdi adlı genç trafik kazasında ağır yaralanınca ailesi Türkiye’de bir hastaneye ambülans uçak ile götürmek için büyük çaba sarf ediyor. Bize ulaşıp sizlere iletmemizi istediler, elçiye zeval olmazmış, desteğinize büyük ihtiyaçları var…

Sayın Turgay AVCI, hükümet DAÜ’yü kurtarmak için büyük bir seferberlik başlattı olası bir rektör değişikliğinde de sizin adınız anılmaya başladı. Hafta başı kapınız çalınabilir şimdiden hazırlık olmak gerekiyor değil mi? Hadi bakalım hayırlara vesile olsun artık…

Sayın Narin Ferdi ŞEFİK, bir adli yılın açılışı daha gerçekleşti ve siz yine aynı sorunları dile getirerek devlet erkanını uyarmaya çalıştınız. Ne yazık ki belli ki bağımsız yargı bu ülkede yeteri kadar önemsenmiyor, verilen sözler de sürekli iki gün sonra unutuluveriyor olsa gerek!

Sayın Bertan ZAROĞLU, ülkede bir takım sıkıntılar yaşayan, haksızlıklara uğrayan vatandaşa Hızır gibi yetişip yardım eli uzatmanız kamuoyunda memnuniyetle karşılanıyor. Hepsinin de hayır duasını alıyorsunuz, çok sayıda teşekkür mesajınız geliyor…

Sayın Hakan DİNÇYÜREK, önceki akşam Lefkoşa’da nezih bir meyhanede eski kolej arkadaşlarınızla yemekte görülmüşsünüz. Afiyet bal şeker olsun da Mağusalı esnafın kulağına gidince hayli içerledikleri söyleniyor, haberiniz olsun istedik, nahoş olaylarla karşılaşabilirsiniz…

Sayın Anıl ARI, bundan birkaç gün önce yayınladığınız IMF makalesi büyük beğeni alınca Financial Times’e de haber olmuş ve okunma kitlesi bir hayli arttı diye duyduk. Tebrik eder başarılı çalışmalarınızın devamını dileriz.

Sayın Levent KUTAY, medya hayatınızda çok büyük sorumluluk gerektiren yeni işbirliklerine hazırlandığınızı duyduk hayırlara vesile olsun. Yeni görevinizde sizden beklentiler bir hayli fazla olacak şimdiden hazırlıklı olmanızı öneririz…

Sayın Yücel GÖK, genel müdürü olduğunuz bankanın kısa bir sürede ayağa kalkıp yeni yatırımlara yönelmesi müşterilerinizin de dikkatinden kaçmıyor olsa gerek ki memnuniyetlerini belirten mesajlarınız gelmeye başladı…

Sayın Ahmet SAVAŞAN, yakın dostlarınız ustalara taş çıkartan meyve tabaklarının sanat yönünü artık her yerde anlatmaya başladılar. Belli ki bu konuda eğitim alarak kendinizi bir hayli geliştirmişsiniz, vekil arkadaşlarınız aman duymasın…