Son zamanlarda akıllara zarar açıklamalar yapılıyor...
Öncelikle bir kez daha vurgulayalım;
Deprem riski bulunan okulların birçoğunun hala güçlendirme çalışmalarının yapılmaması ayıbın da ötesinde bir durumdur...
Bunun sorumlusu başta devlet erkanının ta kendisidir!
Ortada sözde fonda toplanan 1 Milyar TL’nin para vardır...
Bu paranın hesabını verememektedirler!
Hatta geçenlerde Ankara’dan da okulların tamir edilmesi için yüklü bir miktar gelmiştir...
O zaman da sorduk, madem 1 Milyar TL’lik bir fon var niye Ankara’dan bu para gönderildi diye!
Hiçbir açıklama yapmadılar...
Bu da demektir ki fonda para filan yoktur, toplanan para maaşlara gitmiştir!
...
Adıyaman’da İsias davasının görüşüldüğü günlerde 100 kişilik bir grup da mahkemede bulunuyor...
Hadi yitip giden evlatlarımızın ailelerini anlarız da devlet niye orada boy gösteriyor?
Burada gerçek görevlerini yerine getirmeyenlerin Adıyaman’da işleri nedir?
Oradaki mahkemeye bu kadar ilgili oldukları görülen devlet erkanı niye okulların tamir edilmesi için burada kendilerine düşen sorumlulukları yerine getirmemektedir?
Sendikalar ve ilgili teknik kurumlar aylardır bas bas bağırıyor...
Okulların her an çökme tehlikesi ile karşı karşıya kaldıklarını ifade ediyorlar!
Ama biz hala çok da sağlıklı olmayan konteynerden oluşturulan sınıfları çocuklarımıza ve öğretmenlerimize reva görüyoruz...
Hal böyle olunca da Adıyaman’a kendisini göstermeye gidenlere karşı öfke duyuyoruz!
Önce buradaki hayati önem taşıyan sorumluluklarınızı yerine getirin sonra nereye giderseniz gidin!
...
Şu anda çok bilinmeyenli manidar bir durum yaşamaktayız...
Şimdi de Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer öyle bir açıklama yaptı ki tam da evlere şenlik!
Maliye Bakanlığındaki çarpık sistemi protesto ederek okulların güçlendirme çalışmalarını durduklarını açıkladı...
Vallahi de billahi de şaka gibi!
Ne demektir tamiratlar durduruldu...
Sizin bakanlık ile aranızda bir takım sorunlar yaşanıyorsa bunun vebalini öğrenci ve öğretmenler mi ödeyecek?
Böyle bir hakkı size kim verdi?
Ama bizim inancımız odur ki ortada bilinmeyen başka şeyler de var ve bunları açıklamaktan çekiniyorlar...
Ortada binlerce öğrenci ve öğretmenin hayati tehlikesi varken küstüm oynamam demek de neyin nesi?
...
Memleketin elbette başka büyük sorunları da vardır...
Okurlardan sürekli mesajlar alıyoruz devlet kurumlarında çalışan birçok kişinin çalışmadan devletin ensesine çöktükleri konusunda halkta büyük bir kızgınlık var!
Bağlı oldukları kurumlara gitmeyip de her maaşları hesaplarına yatan uyanıklar...
Tasarruftan bahsediyorlar ama çalışanlarını bile denetlemekten aciz durumdalar!
Devlet kapısından içeri girmek için her türlü siyasi güçlerini kullanıyorlar, birçoğu arka kapıdan sorgusuz sualsiz giriyor ama girdikten sonra da devlet güvencesini arkasında bulunca başka gelir getirici işlerle uğraşıyor...
Bu iddialar doğrudur zaten yılların kangren haline gelmiştir!
Peki tüm bunlara çözüm mümkün mü?
Bize göre kesinlikle hayır...
Siyasetteki zihniyet değişmedikçe de mümkün olmayacaktır!
...
MESAJ KUTUSU
Sayın Ünal ÜSTEL, Başbakanlık binasının da deprem riski taşıdığı yönünde bazı uzman kişilerden ihbarlar yapılmaya başlandı. Konu çalışanların da kulağına fısıldandı diye duyduk, hiç gecikmeden gerekli testlerin yapılması için talimat vermeniz gerektiği söyleniyor, haberiniz olsun istedik...
...
Sayın Fikri ATAOĞLU, önceki gün mecliste partinizden istifa eden Hasan Tosunoğlu ile uzun süren bir sohbet gerçekleştirdiğiniz bazı vekillerin gözünden kaçmadı diye duyduk. Bazı konularda da uzlaşmaya vardığınız iddia ediliyor, yanlış yorumlara neden olmamak için küçük de olsa bir açıklama yapmanız öneriliyor...
...
Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, bazı üniversitelerin üst düzey çalışanlarının sosyal yatırımlarını asgari ücretten yatırdığı konusunda şikayetler gelmeye devam ediyor. Bir de tabi ki maaşlarını bir iki ay geriden ödeyenler de başka bir şikayet konusu, umarız denetleme mekanizmasını devreye sokmakta gecikmezsiniz...
...
Sayın Oğuzhan HASİPOĞLU, sizin de söylediğiniz gibi Kıbrıs konusunda perde gerisinde kazan bir hayli kaynıyor. Bu konuda özellikle eyalet sistemi modeli tahminleri yapılmaya başlandı, daha derin bir araştırma yaparak gerçekleri ortaya çıkarabilirsiniz...
...
Sayın Aykut HOCANIN, bir vekil arkadaşımızın 12 üniversitenin kapatılacağı yönündeki iddiaları karşısında sektörde ciddi bir kriz aşamasına girildiğini biliyor muydunuz? Bazılarının satış işlemlerine başladığı yönünde iddialar da yapılmaya başlandı, bu konuda sağlam basmakta yarar görüyoruz...
...
Sayın Özdemir TOKEL, yönetim kurulu başkanlığını yürüttüğünüz BRT’de çalışanlar toplu sözleşme konusunda gün verdiğe göre eylem ve grevlerde ciddi görülüyorlar. Medyaya çok yakın bir yönetici olarak konuya hassasiyet göstermeniz yönünde mesajlarınız gelmeye başladı...
...
Sayın Yasin Ekrem SERİM, KKTC’de sahibi olduğunuz iddia edilen şirketiniz konusunda artık TBMM’de de bir takım konuşmalar yapıldığına göre ayrıntılı bir açıklama yapmanız şart oldu değil mi? Özellikle yerli basın bu işin peşine düştü haberiniz olsun istedik...
...
Sayın Devrim BARÇIN, yapılan yeni düzenleme en fazla sigorta emeklilerine olumsuz yansıyacak dediniz ama zaten onlar hep gariban takımı olmuşlardır siz hiç dert etmeyin yemelerinden içmelerinden keserler yine de ayın sonunu getirirler...
...
Sayın İsmet KORUKOĞLU, KKTC’nin Ankara Büyükelçisi olarak izninizi KKTC’de kullanmayı tercih ederek doktora çalışmalarınıza hız verdiğiniz gözlemleniyormuş. Bu arada dost yemekleri için eşiniz akşamları yasaklamış diye duyduk, kolaylıklar ve sabırlar dileriz...
...