Patates Üreticileri kooperatifleşiyor. Yani 17 farklı bölgeden üretici bir güç birliği oluşturarak, Pazartesi ilk adımı atıyor. Bu ülkede ilk kez Patatesçiler Kooperatifi kuruluyor. Tüm bunların nedeni de üreticilerin ürettiği ürünleri satamaması, devletin yetersiz katkısı ve her yıl tarlada kalan tonlarca patates.
Patates üretici sayısı yaklaşık 200 civarında aslında kayıtlı 400’e yakın üretici var ama zamanla bu üreticiler ürettiği ürünlerin zararını görerek, üretimden kopmuş durumda. Mevcut sayı günden güne düşerken, hükümetin yetkili organları üretimin yok olmasına seyirci kalıyor. Patates Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Yeşilada yıllardır bu konuda mücadele içerisinde. Hatta kooperatifçilikte Çayönü Kooperatifi de ‘’aynası iştir kişinin’’ en güzel örneğidir Yeşilada için. Yani Çayönü köyünde bulunan kooperatif, kendi bütçesi ile kooperatif binası yaparak, hem üreticilerine kredi imkanı sağlıyor hem de bünyesinde para kazandıran işlerin yürümesi için sistemli bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor.
Ülkemizde en güzel topraklar Güney Mesarya bölgesinde. Patates üretiminde en yoğun üretim yapılan bölge de orası. Kırmızı ve verimli toprakların üretilen ürünler tarlada heba olurken, kimse de ihracat yapılması için çaba harcamıyor.
Bu yıl hedefte 4-5 bin ton ihracat yapmak var. Yani Patates Üreticileri Birliği’nin yaptığı planlar çerçevesinde patates ihracatında zirve zorlanacak.
Ülkemizde parmak patates üretimi yapan 3 fabrikanın ayakta durması da Tarım Bakanlığı’nın doğru kararlar alması ile mümkündür. Üreticiler zirveyi zorlarken, Tarım Bakanlığı kendi üreticisine sahip çıkarak ülkemize ithal edilen parmak patatese engel olmalıdır. Buna izin verildiği sürece değil fabrikalarımız, üreticilerimiz bile ayakta zor duracaktır. Üretimi desteklemeyen hükümet, ithal ürünlerin ülkemize girmesine izin verildiği sürece kendi ayağımıza kurşun sıkmakla eş bir durumda olacağımız kesindir.
Yurt dışından gelen bazı ithal ürünler yerli üretime darbe vuruyor. Yılda iki kez patates üretebilen ender ülkelerden birisiyiz ama nedense dibe vurmak üzereyiz. Kendi değerlerimize sahip çıkmakta zorlanırken ithal ürünlere kırmızı halı seriyoruz.
Önceliklerimiz arasında yerli üretimi desteklemek olmalıdır. Ama biz hiçbir koşulda yerli üretime sahip çıkmayı tercih etmiyoruz. Üreticilerin ne denli zorluklarla ve emekle üreterek, bizlere sunduğu ürünlere sahip çıkmayı bile beceremeyen milletiz. Umarım önemli bir karar alan Birlik, doğru adımlar atacağı ve hayat bulacağı kooperatifleşme ile üretim yapan patatesçilerin kurtuluşu olur. Şimdiden hayırlı olsun.