Bu kavga yıllardan beridir yaşanıyor...

Girne Antik Limanı’nın restorasyon işlemi bitti ya!

Daha önceleri liman için Girne Belediyesi, Turizm Bakanlığı ve Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanlığı kapışıyordu...

Bu kez bakanlık kavgaya girmedi ya da girmekten çekindi!

Yeni tartışma ortamında Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul lafı attı ortaya...

Antik Liman bizim yönetimimizdedir diye!

Sonra Turizm ve Çevre Bakanlığı’na bağlı Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü Tankut Rıfkı devreye girdi...

Çok büyük ihtimale de emir tepeden geldi!

Antik limanı Girne Belediyesi’ne yedirmeyiz türünden bir yanıt oldu bu...

...

Memleket güllük gülistanlık...

Başka sorun yok sanki de!

Senin benim kavgasına tutuştular...

Kim bilir belki de yeni bir gündem yaratma çabası bile olabilir!

Liman pırıl pırıl olunca saçma sapan bir sahiplenme yarışı, ya da siz buna sidik yarışı bile diyebilirsiniz...

Memlekette sistem öyle bir çarpık kurulmuş ki hemen her konuda yetki tartışmaları yaşanıyor!

Okul öncesi çocuklar gibi...

Tabi bu kavganın sonu olmayacağını da aslında herkes biliyor!

Kokuşmuşluk, çürümüşlükten başka bir şey değil...

Biz bunu der bunu biliriz!

...

Dünyanın her neresinde olursanız olun internete Kuzey Kıbrıs yazarsanız karşınıza öncelikle Girne Antik limanı haberleri ve fotoğrafları çıkar...

Bu bile bizim için ne kadar değerli olduğunu ortaya koymaya yetiyor!

Ama biz 1974 sonrası ne yaptık...

Elbirliği ile dünyanın tanıdığı limanı aldığımız gibi koruyamadık!

Çünkü zerre kadar bile tarihe, kültüre, milli değerlere ne saygımız var ne de sevgimiz...

İşimiz gücümüz siyaset yapmak!

Onu bari doğru dürüst yapsak içimiz yanmayacak...

Çünkü siyaset başka çağdaş ülkelerde toplum için yapılırken bizde bireysel kazanımlar için yapılıyor!

Geldiğimiz nokta da ortada...

...

Biz şahsen kendi değerlerimizin ve kurumlarımızın özelleştirilmesine şiddetle karşı çıktık şimdiye kadar, hem de şiddetle...

Kıbrıs Türkü kendi kendini yönetsin, değerlerini korusun hatta geliştirsin diye!

Kim bilir belki de yanlış düşünmüş, yanlış yazmışızdır hep...

Şimdi de özelleştirme furyası yaşanmaya başladı ya, çok da kimsenin umurunda değil!

Girne Antik limanı da artık özelleştirme listesine gönül rahatlığıyla koyabilirler...

İtiraz edersek namerdiz...

Özelleştirin gitsin!

Kurtulalım bu acizlik ve basiretsizlikten...

Vallahi de billahi de bıktık usandık!

Yapamazsanız elbette birileri yapacak, utancımızı yüzümüze vuracaktır...

Utanır mıyız dersiniz acaba!

...

İstihdam çelişkisi...

Hükümetin son bir yıl içinde yaptığı istihdamlar gündem olmaya devam ediyor...

Toplamda 572 istihdam yapılmış!

Hepsi de geçici ve sözleşmeli statüde...

Çelişkiler yumağı gibi!

Dün Girne’de Sivil Savunma Teşkilatı çok başarılı bir tatbikat gerçekleştirdi, güven verdi...

Teşkilat hayat kurtarıyor!

Ama deprem sonrası verilen sözler tutulmadı...

Polis teşkilatı da aynen öyle, çok eksik kadro ile görev yapıyor!

Devlet hastanelerinde hekim ve hemşire açığı var, hastaneler artık sahra hastanelerine dönmüş durumda...

Okullarda müdür ve öğretmen açığı var sendikaların bağırmaktan sesi kısıldı!

Gardiyanlar ona keza...

Biz diyoruz ki istihdam elbette olacak!

Ama öncelikli yerler de unutulmayacak...

Bizde sizi alkışlayalım!

MESAJ KUTUSU

Sayın Erdal ÖZCENK, DAÜ’nün içinde ve dışında okulun gelecek bir zamanda başka bir okula devredilmesi yönünde söylentiler yayılmaya başladı. Bunun infiale dönmemesi için en erken bir zamanda kamuoyuna ayrıntılı bir açıklama yapmanız gerekiyor. Tabi ki böyle bir devirden haberiniz varsa...

...

Sayın Erhan ARIKLI, Telefon Dairesi’nde yolsuzluk olayları konusunda sanırız yine biraz erken davrandınız gibi geldi bize. Ha keşke daha enine boyuna düşünüp sonra da biraz gizlilik ilkeleri ile olayın üzerine gitseydiniz. Şu anda daire çalışanlarının büyük infial içinde olduğu söyleniyor...

...

Sayın Zorlu TÖRE, Mecliste çalışır durumda olmayan araçlara hala akaryakıt alınıyorsa belli ki ortada büyük bir suistimal hatta yolsuzluk var demektir. Konuyu gün ışığına çıkarmak ve isimleri deşifre etmek de artık sizin sorumluluğunuz altındadır, bakalım devleti söğüşleyenler kimlermiş artık hep birlikte öğrenelim değil mi?

...

Sayın Bülent DİZDARLI, Dilek Yazman hakkındaki açımlamalarınızdan ötürü gecikmeden özür dilediniz ama paylaşımınız bazı gazetelerde manşetlere kadar taşındı. Hadi bakalım ayıklayın şimdi pirincin taşlarını...

...

Sayın Bulut AKACAN, iş çevreleri yurt dışı ziyaretleri için hükümetten yeşil pasaport beklerken sizin buna sahip olmanız yeni bir tartışma konusu yarattı. Ha keşke bunları mahkemelerde dile getirip de başınıza dert açmasaydınız!

...

Sayın İbrahim BENTER, CTP kadın örgütünün Ayia Anastasia kilisesinin kiralanması konusundaki sorularına verdiğiniz yanıtta huzurevi konusunda hükümetlere de verdiğiniz okkalı yanıt dikkatlerden kaçmadı. Zira bizimkiler yaşlıları sadece yılın belli günlerinde iş hatırlarlar...

...

Sayın Bülent YÜKSEKBAŞ, bir ortamda para kazanamayan medya kuruluşlarının kapatılması gerektiği yönündeki konuşmanız meslektaşlar arasında tepki ile karşılandı. Özgür basın tamamen susarsa bu ülkede neler olur bir düşünün hele. Biz aklımızdan bile geçirmek istemeyiz...

...

Sayın Turgay AVCI, Lefkoşa’da çok özel bir mekanı daha yeni keşfettiğiniz ve adına da gizli saklı bahçe adını verdiğinizi duyduk. Ara sıra uğramanızda yarar var zira bağımlılık yapar diyorlar.

...

Sayın Murat GEZİCİ, KKTC’de olası bir erken genel seçim için geniş katılımlı bir kamuoyu araştırması yapmaya hazırlandığınız konuşulmaya başlandı. Anketi de bir siyasi parti için yapacağınız söyleniyor, hadi bakalım görelim hepsinin boyunun ölçülerini...

...

Sayın Hüseyin PAŞA, kurumda tasarruf için kendini yiyip bitiren sivri zekalı arkadaşları kontrolünüz altında tutmanız öneriliyor. Belli ki adamlar daha ülke gerçeklerini ve standartlarını bile öğrenmeyip Türkiye’den kopya çekerek icraat yaptıklarını sanıyorlar...