Adam öğrenci mi değil mi o bile belli değil!
Kayıtlarda var ama okula gitmiyor…
Kendisi tam bir vukuat!
Daha öncede çok kez kazalar yapmış ve kiraladığı araçlar büyük zarar görmüş…
Hatta bir keresinde aracı öyle bir çarpmış ki kullandığı araç hurdaya dönmüş ve aracın zararını ilgili şirkete hemşehrisi olan Artvinli Cengiz Kurtoğlu ödemiş…
Ama akıllanmamış, bu kez de ehliyeti elinden alındığı için bir kadına araç kiralatmış ve geçmiş direksiyon başına!
Girne’de bir otelde zil zurna sarhoş oluncaya kadar içmiş…
Önceki gece de direksiyonda o, yanında bir erkek arka koltukta da iki kadın basmışlar gaza!
Yolun kenarında çalışan işçiyi bile görmez haldeymiş ve öyle vurmuş ki garibana tam 60 metre sürüklemiş!
Alkol kontrolü kendisine olaydan 4 saat sonra yapıldığında 165 promil  ise Allah bilir kaza anında ne kadardı?
Vurdu, bir saniye bile durmadı, aracını Mağusa’da ağaçlı bir bölgeye saklayıp Ercan’dan kaçarken enselendi…
Kazada pisi pisine hayatını kaybeden 39 yaşındaki Bahset Aytekin ise kaza anında ne içkiliydi ne de başka bir şey…
Sadece işini yapıyordu ve bir gün önce de amcasını kaybetmişti…
Evde ikisi kız ikisi erkek tam dört çocuk babasıydı!
Tek derdi çok çalışıp çok para kazanıp onlara göndermek ailesinin geçimini sağlamak…
Arkadaşları arasında da çok sevilen ve sayılan bir kişiydi…
Ama içkiden burnunun dibini bile görmeyen Şefik Çorbacıoğlu’nun kurbanı oldu ve ardında gözü yaşlı yetimler bıraktı…
Savunma avukatının mahkemede açıklamasını okuyunca bu yazıyı yazmak boynumun borcu oldu…
Diyor ki avukatı;
“Onun o saatte orada ne işi vardı?”
Doğru ya, Bahset Aytekin orada olmasaydı o kaza da olmayacaktı, sorun da yaşanmayacaktı!
Avukat daha da ileri gidip Çalışma Dairesi’ni filan da suçlamış…
Oysa o gece orada hiçbir yasa dışılık yoktu, ilgili şirket bütün izinleri çok önceden almış ve işini yapmıştı…
Ne kadar basit bir savunma değil mi;
Sen bir kişinin hayatına mal olan birisini savunmak ve parayı cebine indirmek için ‘orada ne işi vardı’ diye soracaksın ama savunduğun adamın yediği haltları görmezden geleceksin!
O akşam orada ekmek mücadelesi vardı ve senin savunduğun adam bir ailenin sonuna getiren adamdı…
Asıl savunduğun adama soracaktın arkadaş;
O kadar alkollü, o adar hızlı, gecenin bir saatinde senin orada ne işin vardı…
Ya da;
Ha keşke biraz insan olaydın da çarptığın adamı merak edip niçin hastaneye yetiştirmeyi aklın kesmedi!
 
 
 
 
İçme suyu mu?
 
Dün bu haber Tarım Bakanlığı tarafından servis edilince ister istemez güldüm;
“Bugün 17.00-22.00 saatleri arasında Lefkoşa, Alayköy, Yeniboğaziçi ve güzergahtaki askeri birliklere içme suyu verilmeyecek”
Yani tam bir pardonluk haber!
Bu bölgelerde oturanlar sanki de çeşmeden akan sularını içip, çorbalarında kullanıyormuş gibi içme suyu da nereden çıktı bir türlü anlayamadım!
 
 
Yeni hükümet yeni ZAM!
 
CTP-UBP hükümetinin programına bakılınca ciddi radikal değişiklikler göze çarpıyor!
Umarız ortaklık kısa sürede bozulmaz ve gerçekten de reform hükümeti olurlar…
Ama dün Kıb-Tek Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim’in ‘zam’ açıklaması bir çoğunun moralini bozmaya yetti de arttı bile…
Bu konuda eski hükümeti suçlayan Akim, 5.92 kuruşluk elektrik zammının kaçınılmaz olduğunu söyledi zira iki ayda 18 milyon TL’ye çıkmış…
İsmet bey boş konuşmaz ve muhakkak zam çok yakında kapımızı çalacak!
Bu da demektir ki reform amaçlı kurulan yeni hükümetin ilk icraatı da ‘zam’ olacaktır…
Allah beterinden saklasın artık!
 
“KKTC'de işçi bulmak imkansız!”

“Türkiye'den getirmek daha da imkansız. 
Sözde kayıt altına alınmak istendi. Kayıtsız ekonomi doğdu. Müteahhitler piyasadaki 3 - 5 Pakistanlı ve Nijeryali nin peşinde bir birlerinden kayıtsız adam araklıyorlar. 
Bir işçinin çalışma iznini uzatmak için vergi dairesinden temiz kağıdı sigortalardan, ihtiyat sandığından temiz kağıdı gerek. Gelir ve Vergi Dairesi kasıtlı olarak adamına göre iş yapıyor hısım akraban yoksa yandın. Mutlaka engelle karşılaşırsın.
TC kökenlilerin %90’nı iş yapamaz duruma getirildi. Türkiye'den KKTC ye 9 yıl içerisinde 70.000 üzeri insan cezalı duruma girmiş KKTC ye giremiyor. AB üyeleri emeğin ve sermayenin serbest dolaşımını sağlamış. AB de okuyan her yabancı öğrenciye haftada 30 saat civarı serbest çalışma izni verilmiş. Gel de KKTC'de iş yap ülke ekonomisine katma değer sağla…”
 
(Ayhan ARIKLI)
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Hüseyin SAĞIROĞLU, dün öğlen saatlerinde Ercan Havaalanı’nın telli bölgesindeki ağaçlar bazı polisler tarafından niçin kesildi? Kesilen bu ağaçlar nereye götürüldü bir bilginiz var mı acaba? Hemen bugün telefonunuzu bekliyoruz bilesiniz!
Sayın Şifa SOĞUKPINAR, Milli Eğitim Bakanlığı Özel kalem müdürlüğünüz hayırlı ve uğurlu olsun. Bakanınız sizi tecrübenizden dolayı seçti ve o bakan olduğu sürece de hep yanında olacaksınız. Allah utandırmasın artık…
Sayın Ünal ÜSTEL, bir yıl sonra Meclis Başkanlığı koltuğunun garanti altına alınmasıyla parti genel başkan adaylığı için geri adım atabileceğiniz konuşulmaya başladı. Hatta arada bazı eski UBP’li kurmaylar varmış…hadi artık bir karar verin canım siz de!
Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, bakanlıklara yapılacak olan atamaları mercek altına aldığınız ve parti kararı olmadan atama yapılmamasını şart koşmuşsunuz. Çok da iyi yaptınız çünkü hükümet güvenoyu aldıktan sonra partinizde her şey olabilir, bizden uyarması!
Sayın Necdet OSAM, giderayak DAÜ’de görevden almalar siyasi olunca hiç de hoş kaçmadı. Ha keşke son dakika değil de ilk makama oturduğunuzda bunları yapsaydınız kimsenin umuru bile olmayacaktı…Acaba nerede hata yapıyorsunuz?
Sayın Kutlu EVREN, Kalkanlı-İkidere arasındaki doğaya salıverilen hellim sularının çevreye ne kadar zarar verdiğini biliyor muydunuz? Daha çok yenisiniz ama özellikle çevre konusunda yükünüz ağır, mesaiyi arttırmaya bakın!
Sayın Mustafa ZİYAETTİN, bakanınız müsteşarlık konusunda siz ve Bumin Paşa arasında kaldı ve büyük ihtimalle bu işi kura ile belirleyecek. Bu arada parti MYK’sı da daha kararını verememiş, her an her şey olabilir temkinli olmakta yarar var…
Sayın Mustafa AKINCI, karma evlilikten çocuğu olanlara Rum kesiminin kimlik kartı vermediğini biliyor muydunuz? Son günlerde bu konuda yoğun mesajlar gelmeye başladı ir görüşmenizde konuyu gündeme getirmeniz isteniyor…
Sayın Kemal DÜRÜST, sendikalar sizin hükümet daha güven oyu almadan eylemlere başladığına göre bundan sonrasını artık bir düşünün deriz. Yeni eğitim yılı için ciddi reformlar getirebilirseniz belki de hızlarını kesebilirsiniz, hadi kolay gelsin…
Sayın Halil İbrahim AKÇA, dün akşam ki nazik davetinize iştirak edemedik artık kusurumuza bakmazsınız değil mi? Size yeni görevinizde başarılar dileriz. Yolunuz açık olsun…Her ne kadar bizi bir türlü sevemedinizse de sizin canınız sağolsun…
Sayın Mehmet HARMANCI, yıkılan büfeler hiç de Uluslar arası bir fuarın önüne yakışmıyordu ellerinize sağlık. Bu arada yolların yamalanmasına da devam ederseniz sizin yararınıza olacaktır…
Sayın Özlem AVCI, görevden alınma yazısını okuduktan sonra kısa süreli bir şok geçirdiğinizi duyduk…Hiç tatlı canınızı sıkmaya gerek yok eskiden çalışır maaş çekerdiniz şimdi daha az çalışıp maaş çekeceksiniz.
Sayın Hakan DİNÇYÜREK, sonucu çok kötü bitebilecek bir kazayı şükürler olsun ki çok ucuz atlattınız. Verilmiş sadakanız varmış, hiç gecikmeden fakir fukarayı sevindirmeye bakın. Büyük geçmiş olsun diyoruz…
Sayın Ahmet SENNAROĞLU, belediye çalışanlarını sırayla Türkiye’ye tatile gönderme kararı camiada büyük mutlulukla karşılandı. Moral ve motivasyon için çok iyi olacak diyorlar. Doğru karardı tebrik ederiz…