Mevcut siyasi partiler…

Bakanlar ve milletvekilleri!

Aday adayları ve kesinleşmiş adaylar…

Şu anda ülkemizde kaç tane engelli yurttaşımızın olduğunu biliyorlar mı acaba?

Kesinlikle bilmiyorlar!

Bir tanesi çıkıp engelli sayısını söylesin ben bu mesleği bırakıp köşeme çekilirim…

Özel günlerde gidip ziyaret ediyorlar, kol kola resimler çekiliyorlar ama hepsi o kadar!

Ta ki bir yol sonraki özel günlere kadar…

Onlar sadece siyaset yapıyorlar çünkü!

Bu ülkede 5 bin 353 kişinin halen engelli olduğunu bilen bir tek Allah’ın kulu bile yok…

Bu yazıyı geçmiş yönetimleri suçlamak için filan kaleme almadım…

Çünkü suçlasak ne olacak suçlamasak ne olacak!

Önümüzde bir erken genel seçim var ya…

Geçmişe bir çizgi çekip artık bundan böyle tamamen ileriye bakıyoruz…

Hani şu vatanı ve milleti için canını ortaya koyan adaylar ve aday adayları var ya!

İktidara talip olanlar…

Öncelik olarak bu sayıyı bilsinler onu istedik sadece!

Ülkede tamı tamına 5 bin 353 engelli vatandaşımızın olduğunu bilsinler…

Bilsinler ki seçim öncesi ve sonrası onları tanısınlar diye!

Herkes bir şeyler söylüyor ama…

Engelli hakları ağızlarından çıkmıyor çünkü!

Dün sabah Yeni Boğaziçi’nden gözü yaşlı bir anne arayınca bu yazıyı kaleme almak boynumuzun borcu oldu…

Bundan tam 25 yıl önce kızı trafik kazası geçirmiş!

O günden itibaren de hayatları sönmüş…

Umutlara yıkılmış!

Siz biliyor musunuz ki bu ülkede tam 10 senedir devlete istihdam yapılmıyor…

Oysa yasalar ortada!

Devlete yaptığınız her 25 istihdamdan bir tanesi de engelli vatandaşlardan oluşacak…

Sadece devlette değil!

Özel sektörde de böyle ama takan kim…

Denetleyen kim?

Yasaları uygulayan kim?

Onun içindir bu seçimler ülke genelinde tam 5 bin 353 engelli kardeşimiz için önemlidir…

Dertleri sadece istihdam değil çünkü!

Nereye gitseler engellerle karşılaşıyorlar…

Toplu taşıma yok!

Yollarda, caddelerde özgürlükleri yok…

Bir çok devlet dairesi bile onlar için özel koşullar oluşturmamış!

Bir çoğu spor yapmak istiyor ama bu bile mümkün değil…

Şu anda bir çoğu sadece evlerinde oturuyorlar ve devlete sırtlarını dönmüş vaziyetteler…

Çünkü devlet onları kucaklamıyor, haklarını vermiyor, yaşam alanları oluşturmuyor!

Onun için bu kez seçimler çok farklı olmalı diye düşünüyoruz…

Ve çok acilen engelli insanlarımıza sahip çıkan, onların sorunlarını kendi sorunları gibi öngören siyasi vizyonlara ihtiyacımız var!

Çünkü onları anlamak için engelli olmaya hiç gerek yok ki…

“Akılları neredeydi?”

“Yıllarca milletvekilliği ve bakanlık yapmış insanların, televizyon programına katılıp, bozuk düzeni eleştirmelerini ve şu şu yapılmalı demelerini tiksinti ile izliyorum, aslında izleyemiyor kanalı değişiyorum.
Be efendiler, 
O kadar yıl niye yapmadınız da şimdi masal anlatıyorsunuz.
Memleketi bu duruma siz düşürmediniz mi?
Çok merak ediyorum, 
Bu seçmen, bu siyasileri sandığa gömecek mi, 
Yoksa gene kişisel çıkar peşinde, oyları verecekler ve
Arkalarında koşmaya devam mı edecekler?..”

(Ülker FAHRİ)

“Umudumu yitirdim…”

“Benim çözüm yanlısı olduğumu ve iki bölgeli Kıbrıs Cumhuriyeti çatısı altında çözümün olması gerektiğini birçok kişi biliyor. Ancak ben bugün itibarı ile Rum ile bir çatı altında yaşayabileceğimiz ümidimi yitirdim. Çin'e gitmek için bugün vize için Rum Kesimine geçen ve Uzun Yolda yürürken yüzlerce Rum Gencinin tacizine, hatta darp teşebbüsüne maruz kalan oğlumun durumunu görünce inanın artık olmayacak duaya amin dememe durumuna geldim. Liseli gençlerin bu denli beyinlerinin yıkanmışlığı sonrasında bunların en iyi Türk ölü Türktür mantığından nasıl vazgeçebileceklerini de bilmiyorum. Kısacası bu harita bu Kıbrıs'ı sanırım almaz be Annem demekten öte bir şey diyemeyeceğim…”

(Taner ULUTAŞ)

“Gerçekten artık filim koptu…”

“IQ sınavından geçiriliyoruz sanırım.
Sen maaşların için milli gelir bakımından senden daha fakir bir ülkeye avuç aç, borç al , dilen . söz ver borç al sonra sözünü tutma . Bu Devlette çalış öden . Bu devlete "yalan" de " çözüm olmazsa hiç bir şey olmaz de" 
Bütün bu yaptıkların "etik" yönden sorgulama " haysiyet " yönünden sorgulama, üstelik yine meclise girmek için aday ol.
SONRA HAYSİYETLİ DURUŞDAN BAHSET, GURURDAN, ,BAHSET 
yani gerçekten ciddi misiniz?..”

(Şahap AŞIKOĞLU)

“Teşekkür borçluyuz…”

“Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle, bazı konuları ileri sürerek, düzelmesi için katkıda bulunacak pozisyonda iken kılını kıpırdatmayan ve eline koz geçirme fırsatını yakalayıp KKTC'ye nefretini sunan kişilere teşekkür borçluyuz..

1. Törenler ve provaları için trafiği özellikle ambulansları engellemeyecek yöntemlerin bulunması gereğine 34 yıldır duyarsız kaldığımızı gösterdiği için 
2. Tören alanının farklı bir mekana taşınmasının zamanının gelip geçmekte olduğunun değerlendirilmesi gerektiği için 
3. Tören alanının arka tarafına kurulan seyyar tuvaletin pisliğiyle özellikle yabancı konuklarımız nezdinde ülke tanıtımının yerle bir edilmesine artık çağdaş çare üretilmesi gereği için..

Bunları düzeltmek o kadar mı zordur ki 34 yıldır boğuşuyor, kutlamaları bu sorunlarla mahvediyoruz bir de her fırsatta devlete saldırmak aşağılamak nefretini ortaya koymak için tetikte bekleyenlere yol açıyoruz? “

(Dilek Yavuz YANIK)