Neredeyse tüm partiler adaylarını belirledi sayılır…

Kimi açıkladı, kimi açıklamaya hazırlanıyor!

Adaylar ya da aday adayları tam gaz kulislere devam ederken, daha seçimlere iki ay kala kesmeler, takoz koymalar, bel altı vuruşlar başladı bile…

Bir adım önde olmak için her şeyin mubah olduğu bir seçim süreci yaşayacağız!

Oysa kimse seçimler sonrası yine yüz yüze bakılacağını, içki masalarında kadeh tokuşturulacağını düşünmüyor, çünkü bir çoğunun gözü dönmüş durumda…

Öyle ya da böyle seçilmek!

Tek bir proje bile hazırlamadan meclise kapağı atmak…

Toplumu bir yerlere taşımanın değil, bireysel menfaatlerin ön planda tutulduğu çok da hoş olmayan bir ortam!

Hani son ankette DP baraj altı gösterilmişti ya…

Bu o kadar etkili oldu ki kamuoyunun bilinç altına yerleşti bile!

Toplumun geneli DP’yi baraj altında kalacak olarak algıladı…

Bu sadece kamuoyunda değil DP’nin içinde de etkili oldu!

DP kulislerinde seçime katılacak olan adaylardan daha ziyade, baraj sıkıntısı konuşuluyor…

Bu da moral ve motivasyonu en aşağı dereceye kadar düşürmeye yetip de artmış görülüyor!

Doğal olarak da DP’den aday olmak isteyenlerin sayısı diğer partilere göre çok daha az, teklif yapılanlar isteksiz, kafaları soru işaretleri ile dolu…

Ama bu durum DP için her ne kadar bir dezavantaj olarak görülse de, bunu avantaja çevirmek de mümkün!

Bize göre DP 7 Ocak seçimlerinde baraj sorunu yaşamaz…

Kıl payı olsa da Meclis’ten içeri girer!

Aslında şu anki süreç eğer DP kurmayları tarafından doğru okunursa, kendileri için büyük kazanım olacaktır…

Bu da artık DP’nin kendi özüne dönmesiyle gerçekleşebilir!

Ne yazık ki başta Serdar Denktaş olmak üzere bazı üst düzey parti yetkilileri özellikle iktidarda oldukları dönemlerde bir takım empozelerin de etkisiyle içine DP’li olmayanları katmış, onların ayaklarının altına devletin tüm olanakları sunulmuş, bunlar bir yerlere getirilmiş ama asıl partililer hep göz ardı edilmiştir!

Bu da gerçek partiliyi soğutmuş, genel başkana karşı tepkiler her geçen gün artmış ve sonuçta parti büyüyeceğine aksine bir küçülme sürecine girmiştir…

DP baraj altı kalmaz çünkü rahmetli baba Denktaş’tan kalma bir kemik oya sahiptir…

Serdar Denktaş, DP’nin başındayken her ne kadar kırıcı ve dışlayıcı olsa da işte o babanın hatırını hala sayan, ona vefa borcu olduğunu düşünen çok sayıda insan vardır!

Onun hatırı bile DP’nin barajı geçmesine yeter de artar derecededir ama konu tabi ki sadece barajı geçip birkaç vekil ile mecliste temsil edilmekse eğer…

Eğer bu düşünce varsa, şimdiden parti kapısına bir kilit vurup evlerine gitsinler!

Daha birkaç ay öncesine kadar yaptığı açıklamalar, cesur kararlarla gölge başbakan bile gösterilmeye başlanan Serdar Denktaş, siyasi hayatında tarihi bir hata yapmış ve askerden alınan arazi ile sadece kamuoyunun değil, kendi partilisinin bile gözünden düşme sürecini başlatmıştır…

Ne yazık ki bizde siyaset nankördür, vefasızdır, siz istediğiniz kadar başarılı icatlara imzanızı atın yapılacak tek bir hata bile yaptıklarınızı siler süpürür!

DP eğer bir aile görüntü çizmeye son verirse…

İçeride daha fazla demokratik kararlar alınırsa…

Partili olmayanı değil partili daha fazla kucaklanırsa…

Ve en önemlisi de Serdar Denktaş, ‘nerede hata yaptım’ diye kendine sorular yöneltip, bunları tekrarlamazsa…

Pek ala ki düşüşte olan grafiği önce durdurup sonra da yükseltebilir!

Özetle, DP 7 Ocak’ta barajı geçecektir ama…

Amalar, keşkeler ve pişmanlıklar çok iyi değerlendirilirse tabi ki!

Hani CTP’nin evrensel değerleri…

Tufan Erhürman Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros’u kontenjandan aday yaparak doğru bir karar aldı…

Ama bu karar bazıları tarafından öyle acımasız bir şekilde eleştiriliyor ki artık partiye zarar vermeye başladı!

İstifanın eşiğinde olanlar bile varmış…

Burada CTP ve sermayenin ilişkisi eleştiriliyor!

Hem de demokrasiden ve evrensellikten dem vuranlar bunu yapıyor ya…

Tufan hocaya sadece ayıp ediyorlar!

Sadece merak işte?

Bet salonları ne olacak?

Adaylar ve aday adayları maşallah bülbül gibi şakımaya başladılar…

Hele de daha aday olacakları bile belli olmayanların vaatleri sadece güldürüyor!

Çok şey konuşuyorlar ama eksik işte…

Ülke gençliğini zehirleyen, aileleri yıkan, intiharları tetikleyen bet ofislerden kimse gem vurmuyor!

Özellikle not ediyorum;

Bu illeti ortadan kardıracağını düşünmeyen ve söylemeyene en azından benden tercih alamazlar!

Siyaset aşkı olur mu?

Bizde oluyor…

Öyle fanatikler var ki bileklerini kessen, partilerinin renginden kan akacak sanki!

Bunlar yanlışı ya da doğruyu sorgulamıyorlar…

Mübarek sanki siyasi parti değil futbol takımı gibi bakıyorlar olaya!

Oysa bu zihniyet değişmelidir artık…

Partisine yanlış yaptığı halde onay verenler sadece kendi partilerine değil toplumun geneline sadece zarar verirler!

Servet beyanı mı?

Adaylar ve seçilenler servet beyanı yapmalı mı?

Kesinlikle yapmalı!

Ama işte servet beyanı yapmak çok da bir şeyi değiştirmiyor…

Mesela şu anda halen vekil ve bakan olanlar?

Hepsinin servet beyanı içeride var bir şekilde…

Ama ne kadar inandırıcı işte o tartışılır!

Zira eğer hortumlanarak bir servet varsa ortada adamlar budala mı ki kendi üzerlerine yapsınlar?

Saf olmayalım lütfen!

Turanlı tamam da?

Ercan’ın patronu Emrullah Turanlı’nın KKTC vatandaşı yapılmasını karşı çıkmam…

Zaten yasada var, KKTC ‘nin yararına bir şeyler yapan ya da bilmem ne kadar yatırımda bulunanlara vatandaşlık hakkı yasalarla veriliyor…

Ama işte gelin görün ki Egemen Bağış için öyle değil!

Türkiye’de bile şaibeli bir isim olan, bakanlıktan alınan ve partisinden bile dışlanan Egemen Bağış ne oldu da vatandaş oldu bunu mutlaka bir açıklaması olmalıdır…

Şeffaflık adına!

MESAJ KUTUSU

Sayın Sunat ATUN, kabinedeki bakanların proje üretemedikleri yönündeki açıklamanız hem de seçim öncesinde parti içinden epey tepki aldı! Acaba söyleyene mi bakmalı yoksa söyletene mi? Umarız bu açıklama seçim sonuçlarında size olumsuz olarak yansımaz!

Sayın Meral EROĞLU, Derviş bey bu seçimlerde daha ılımlı ve hoşgörülü davranırken sizin daha sert olacağınız konuşuluyor. Bu arada hem adaylar hem de aday adayları eve el öpmeye gelmişler bile. İşaret edeceğiniz adayların akıbeti kesinlikle çok önemli…

Sayın Tahir TOPAL, ikinci kez vergi rekortmeni olarak doğrusu en azından bizi hiç şaşırtmadı! Hem kazanıp hem de devlete vergi borcunu ödeyen her iş insanına bu ülkenin en çok ihtiyacı olan bir dönemden geçiyoruz. Tebrik ederiz…

Sayın Abdullah ÖZTOLGALI, DP’den Güzelyurt Milletvekili adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Partinize bağlılığınızı böylelikle göstermiş oldunuz, umarız partinizde bundan böyle size kaşı vefa borcunu hiç unutmaz!

Sayın Cengiz ERÇAĞ, genel müdürü olduğunuz Vakıflar Bankası hakkında hele de seçimlere az bir süre kala verilen krediler konusunda ortaya çeşitli iddialar atılmaya başladı. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi nedeniyle açıklama yapmanız bekleniyor…Bu arada kredi isteyen ama verilmeyen vekillerin isimleri de çok önemli değil mi?

Sayın Tufan ERHÜRMAN, partinizin daha ilerilere taşınması ve iktidara talip olması için uykusuz geceler geçirseniz de belli ki bazıları daha 70’li yıllarda kalmış ve kendilerini bir türlü yenileyememişler. Oysa sizin gibi bir başkanı aksine sonuna kadar desteklemeleri gerekiyordu…

Sayın Tolga ATAKAN, vatandaşlıklar konusunda yaptığınız açıklamalar bazı medya organları tarafından yanlış algılandıysa demek ki bundan böyle daha dikkatli olmak ve hassasiyet göstermeniz gerekiyor. Zira bu seçimlerde her şey mubah olacak gibi…

Sayın Oya ERTUĞRULOĞLU, eşiniz sosyal medyada biraz geri planda durup bu konuda eksik kalınca iş başa düşmüş ve bu görevi siz üstlenmişsiniz. Her başarılı erkeğin ardında muhakkak bir kadın vardır değil mi?

Sayın Derviş EKŞİCİ, yarın yapılacak aday seçimlerinde parti üyelerinden hayli ilgi gördüğünüz gözleniyormuş. Yıllardır yaptığınız çalışmalar ve yardımlar muhakkak ki size artık geri dönecektir, yolunuz açık olsun…

Sayın Hasan Kİ, Yeşilköy Kooperatif’inde son günlerde yaşananlar köylüleri neredeyse birbirine düşürecek noktaya geldi. Bu konuda sorumluluğunuzun epey büyük olduğu ve toparlayıcı olmanız isteniyor, haberiniz olsun…

Sayın Elmas TOKAY, medeni cesaret gösterip milletvekili adayı olduğunuz için tebrik ederiz. Genç bir meslektaşımız olarak elbette ki tercihlerimizden bir tanesi de siz olacaksınız. Umarız 7 Ocak akşamı eve giderken ayaklarınız yerden kesilir…

Sayın Fikri TOROS, CTP’den kontenjan adaylığınız partiyi öyle bir karıştırdı ki tam da bir toparlanma dönemi yaşanırken üstüne tuz biber ekti…Umarız bazı yorumlar ve suçlamalar moral ve motivasyonunuzu olumsuz etkilemez…

Sayın Cem DANA, hem adayların belirlenmesi hem de genel seçimlerde bazı bakanlar da dahil bir çok eski seçilmişi kesip kırpmak için gün sayıyormuşsunuz. Bundan böyle sabah çorbaları çok daha anlamlı olacak desenize…

Sayın Hakan DİNÇYÜREK, seçimlere çok az bir süre kala hem parti içinden hem de yıllarca tedavi ettiğiniz hastalarınızdan çok büyük destekler almaya başlamışsınız. İyi bir hekim olarak rakiplerinizden bir adım önde başlayacaksınız değil mi?

Sayın Gürkan KARA, bakanlık işleri altında fazlasıyla ezilip yoğun bir çalışma temposu devam ederken umarız halen hasta yatağında olan eşinizi de unutmazsınız değil mi? İki günlük dünyada hele de eşlerden daha değerli ne olabilir ki? Allah sağlık ve afiyetler versin.

Sayın Nurettin ÇIRAKOĞLU, hem polis örgütünü seçimi boykota çağırman hem de bir siyasi partiden milletvekili adayı olmak biraz çelişkili bir davranış olmadı mı? Size polis camiası oy vermeyecekse haliniz ne olur hiç düşündünüz mü?