Hiç yakışık almadı…
Kocaman Türkiye’nin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu KKTC’ye gelecek ve Hala Sultan İlahiyat Koleji konusunda mahkeme kararlarını görmezden gelerek ‘isteyen göndersin’ diyecek!
Bu da yetmeyip 5 okul daha açılması gerektiğini vurgulayacak…
Dalga geçiyor olmalı!
Hatta kamuoyunu tahrik ediyor…
Bir kere bu yasa tanımazlıktır!
Bu okulun konusu mahkemedeyken böyle tahrik edici açıklaya yapmak bir devlet adamına yakışmaz…
Çavuşoğlu belli ki bazı çevreler tarafından yanlış yönlendiriliyor ve bu nedenle de kırıcı oluyor!
Hatta biraz da haddini aşıyor…
KKTC’de aklıselim hiçbir kimse burada İlahiyat Koleji açılmasına itiraz etmez…
Elbette bu ülkeye de çağdaş din adamları lazım!
Ama öyle dışarıdan gelecek empozelerle değil…
Türkiye’nin yıllardır maddi ve manevi katkılarını görmezden gelemeyiz ancak iş iradeye yönlendirme olunca burada maya tutmaz!
Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın uhdesinde olmayan okul ya da okullar halk içinde sürekli tartışma konusu olur…
Bu da iç huzurumuzun kaçması demektir!
Devletin denetim ve kontrolünde olan her şeye tamam da, keyfi ve baskıcı uygulamalarla Kıbrıs Türküne bir şeyler aşılanmaya çalışıyorsa ardında hep bir şaibe ve kasıt aranır…
Daha da önemlisi…
KKTC’de din adamı olsun da okullarda öğretmen niye olmasın!
Eğitim yılının neredeyse ilk yarısını bitireceğiz okullar hala öğretmensiz, müdürsüz, muavinsiz…
Onun için öncelik okullar olmalı!
Öğretmen eksiği olan tek bir okul bile kalmamalı…
Okulların tek bir araç gereç eksiği bulunmamalı!
Sonra istediğiniz kadar İlahiyat Koleji açın zaten kimsenin itirazı olmaz…
Yasalarla KKTC’de kurulan her türlü eğitim veren okul bizimdir, sahip çıkarız!
Ama buradaki siyasi irade atlanmadan, baskı yapılmadan, Kıbrıs Türkü dinsiz olarak görülmeden…
Aslında burada tek suçlu Türkiyeli siyasiler değildir…
Onlara her konuda boyun eğen KKTC’li siyasiler işin hukukuna, nizamına bakmadan gelen her talebe balıklama atlamakta, sanki de onlara yaranacak duygusu yaşayarak biraz da bundan rant elde etmek istemindedir!
Anavatan’a bağlı olmak, saygı duymak, onun her dediğine boyun eğmek anlamında değildir…
Hangi konuda olursa olsun insanın bir dik duruşu olmalı, kendi yapısına uygun olan ya da olmayanı söyleyebilmelidir!
Biz de ne yazık ki böyle değil…
Okullarda öğretmen açığı varken ve bunun için de bütçe yetersizliklerini öne süren iktidarlar bunun için bütçe yaratamıyorsa ve aksine imam yetiştirilmesi için bu kadar göz yumuyorsa bu işte bir sakatlık var demektir!
 
 
 
Derdi rektörlükmüş!
 
Geçen hafta içinde YÖDAK’tan bir yöneticinin Türkiye’den gelen ve üniversite kurma çalışması yapan iş adamları ile yakınlığını yazmıştık…
Bu konuda perde gerisi aralanmaya başladı!
Meğerse bu zatı muhteremin tek derdi burada yeni kurulacak olan bir üniversiteye rektör olarak kapak atmakmış…
Sırf bu yüzden burada kurulacak olan üniversitelerin sahiplerine yanaşıp onların gözüne girmeye çalışıyormuş!
Bizce kimin nereye rektör olmak istemesi pek önemli değil de bunu YÖDAK yöneticisi olarak yapmaya çalışmak anormal…
Bakalım YÖDAK yönetimi buna göz yumacak mı!
 
 
Türkiye’nin yüzde 91.5’i gelmemişse!
 
Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu geçenlerde dert yandı…
Türkiye’de yaşayanların yüzde 91.5 gibi bir rakamı KKTC’ye hayatında hiç gelmemiş!
Eğer bu rakam doğruysa bunun sorumlusunu aramak gerek…
Yılardan beridir Turizm Bakanları yanlarına aldıkları kalabalık ekiplerle fuarlara, konferanslara katılıyorlar!
Demek ki burada bir başarısızlık var…
Sadece bizim değil, Türkiye’de bizi yavru olarak gördüklerini her fırsatta söyleyen oranın yetkililerinde de!
Bu nasıl ana-yavru ilişkisiyse artık…
 
 
Denktaş’ın gönlünde yatan aslan!
 
Siyasetin geleceği yeniden belirleneceğe benziyor…
DP’nin Girne İlçe Kongresi’nde bunun ilk mesajları verildi!
Başkanlığa seçilen Enver Hoca yaptığı konuşmada partinin bundan sonraki hedefinin Serdar Denktaş’ın Cumhurbaşkanlığa getirilmek istendiğini söyleyerek DP’nin bundan sonraki yol haritasını belirlemiş oldu…
Serdar Denktaş bu konuşma sonrası bir açıklama yapmadığına göre de gönlünde yatan aslan bu olsa gerek!
Biz daha da ileri gidelim…
Siyasi kulislerde de bu konunun gündeme geldiği, hükümet ortaklarının bu konuda uzlaştığı söylentileri var!
UBP-DP Koalisyon Hükümeti nereye kadar gider bilinmez ama şimdilik iki parti kurmaylarının projesi bu gibi görülüyor.
Tabi ki her şey yolunda giderse!
 
 
MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Gürkan KARA, kış kapıya dayandı soğuklar geldi ama Merkezi Cezaevi’nde ne ısıtma var ne de sıcak su! Mahkumlar özellikle de geceleri titrerken soğuk suyla yıkanmak zorunda kalıyormuş, lütfen bir el atıverin artık!
Sayın Hasan TOPAL, Mağusa Hastanesi’nin çiçeği burnunda yeni başhekimi olarak bazı hemşirelerin hala mesai saatlerine uymadıklarını biliyor muydunuz! Bu arada geçenlerde kalp krizi geçirerek ölen Gürcistanlı kaptan hakkında da kulağımıza bir şeyler fısıldandı, haberiniz olsun istedik!
Sayın Fikri ATAOĞLU, Kuzey Kıbrıs turizminin tanıtılması için yurt dışında tanıtılması için ziyaretleri epey yoğunlaştırdınız ama buradaki bir çok 5 yıldızlı otelin sabah kahvaltılarında çakızdez bile vermediğini biliyor muydunuz, bir kenara not edin artık!
Sayın Serdar DENKTAŞ, geçtiğimiz günlerde İskele’deki muhtarlarla buluşmanıza İskele Kaymakamı ile belediye başkanını davet etmemeniz bölgede tepki ile karşılandı. Eğer gerçekten yeni hedef Cumhurbaşkanlığı ise yelpazeyi geniş tutmakta yarar var!
Sayın Nidai GÜNGÖRDÜ, Girne’de yaklaşık 200 kadar kişinin sokakta yattığını biliyor muydunuz! Konu çok ciddi bir araştırın bakalım gerçek rakam ne! Bu arada vatandaş kentte daha fazla tuvalet istiyor zira bazıları sokakların içine ediyormuş!
Sayın Mustafa EMİROĞLULARI, ihraç olayına o kadar içerlediniz ki şimdi kapı kapı gezip partilileri istifaya çağırdığınız görülüyormuş! Siz yine de intikamın soğuk yenen bir yemek olduğunu unutmayın olur mu! Bazen Allah’a havale etmek gerekir çünkü!
Sayın Remzi GARDİYANOĞLU, ambulanslar konusunda yaptığınız açıklama nedeniyle bakanlık tarafından şahsınıza dava açılma kararı alındığını biliyor muydunuz! Hoş siz son yıllarda mahkeme koridorlarına da epey alıştınız ama bakalım bu işin sonu nereye gidecek!
Sayın Kemal DÜRÜST, çok kısa bir sürede Yayla halkına yeni bir yol kazandırdığınız için son ziyarette ilgi eskisinden çok daha fazla olmuş  diyorlar! Demek ki vatandaş aldığı hizmetin karşılığını da acımadan veriyor değil mi!
Sayın Sibel SİBER, son zamanlarda partili yetkililerinizden daha fazla müzakereler hakkında açıklama yapmanız dikkatlerden kaçmıyor! Bu konuda çok yakında bir uyarı alabileceğiniz konuşuluyor haberiniz olsun istedik!
Sayın Mehmet ÇAKICI, TKP’nin kurulması için ilk adımları attınız ama parti içi mücadele konusunda yeteri kadar ısrarlı olmadığınız için de tepki mesajlarınız gelmeye başladı. Bilirsiniz sosyal demokratların en büyük özelliği mücadeleci olmalarıdır!
Sayın Mehmet HARMANCI, Kadın Dayanışma Evi ‘nin açılması konusunda katkılarınız büyük, ancak vatandaş bağış için bir kez daha kampanya başlatmanızı isteyen mesajlar gönderiyor, bilginize…
Sayın Derviş TARIMER, Mağusa girişine açtığınız KKTC’nin en büyük alışveriş merkezi ziyaret edenlerin geneli tarafından beğenildi. Sadece çocuk oyun alanı konusunda bazı eksiklikler olduğunu belirtiyorlar.
Sayın Enver HOCA, Girne ilçe kongresinde öyle bir hedef koydunuz ki ortaya dün gün boyu bütün partilileriniz bunun tartışmasını yaptı. Bu arada partili Serdar beyi Cumhurbaşkanı olarak istiyor ama bir de partisizlerin nabzını yoklamak lazım değil mi!
Sayın Barış BURCU, gazeteler ve yayınları konusunda açıklama yaparken onların ismiyle hitap etmeniz sanırız doğru olacak gibi gözüküyor. Zira birçok meslektaş bu konuda doğal olarak hassastır, kırılgandır!
Sayın Polat ALPER, Adana’da kebap olayını biraz fazla abarttığınız ve bir metrelik bir kebabı götürdüğünüz söyleniyor. Hele de yanında acılı şalgam nasıl gidiyor değil mi1 Umarız bu yazıyı diyetisyeniz okumaz, afiyet bal şeker olsun…
Sayın Mustafa EŞ, yıllardan beridir süren kadim dostluğunuz nedeniyle siz de Mehmet Çakıcı saflarında yer alarak vefanızı göstermişsiniz. Büyük ihtimalle de yeni bir günlük gazetenin başına geçeceğiniz söyleniyor, hadi hayırlısı…