Kamuoyuna öyle bir barış beklentisi gaz verildi ki, şimdi onun kavgası var!
Şöyle bir genel kanı oluşturuldu bu süreçte;
“Her şey bitti ve iş artık referanduma kaldı…”
Aslında hiçbir şey bitmemişti!
Bunu kamuoyuna empoze edenler söyledikten sonra kendileri de inanmaya başladılar…
En milliyetçisi bile kulaktan dolma bilgilere inandı ve ‘çözüm istemem ama bitirmişler bu işi’ diye yorum yapıyordu…
Halkın geneli buna inanınca ve sonuçta olumsuzluk baş gösterince hayal kırıklığı beklenenden çok daha fazla oldu!
Şimdi de bir öfke patlaması yaşanıyor toplumda…
…
Cuma sabahı siyasette epey isim yapmış bir zatı muhterem aradı…
‘Çık ciddi bir konu var, yazar mısın’ diye sordu!
‘Söyle bakalım’ deyince de anında ihbarı yapıştırdı;
“Akıncı’nın Meclis’teki rahatsızlığı filan hep yalan, Mevlüt Çavuşoğlu’ndan talimat aldıktan sonra Meclis’i bilgilendirecek!”
İhbar gerçekten önemliydi…
Ama teyide muhtaçtı!
Bir ara aklımdan geçti acaba Akıncı’yı ya da kurmaylarını arayıp sorsam mı diye…
‘Evet numara yaptım’ demesini beklemezdim tabi ki!
Ama bir kenara not düştüm bunu…
Bu ihbar yapıldıktan sonra şans bu ya Meclis Başkanı Sibel Siber konuğumdu radyoda, ona sordum…
“Yok öyle bir şey, o kürsüye çıkıp konuşacaktı ben engel oldum, istirahat etmesini istedim’ dedi!
Palavraydı yani ihbar…
Belki de umut yorgunluğunun bir parçasıydı ve çirkinliğe dönüşmüştü artık!
…
Şimdi yeni senaryolar üretiliyor…
Akıncı istifa edecekmiş de Mevlüt Çavuşoğlu ikna etmiş kendisini!
Aslına bakarsanız Akıncı’dan beklerim böyle bir sürpriz gelişmeyi ama…
Daha her şey bitmedi ki!
Umutlar tamamen suya düşse istifa da eder belki…
O da onun sorunu, alacağı karara saygı duyarız ancak!
Tamam işin başında ‘çözüm için aday oluyorum’ dedi amma, istifa etmese kime ne…
Aksine, mesajı çok önceden verdi kendisi;
Çözül olmazsa KKTC ile devam ederiz diye!
Demek ki bir bildiği var…
Zamanı gelince konuşacak!
…
Benim tuhafıma giden Akıncı’yı acımasızca eleştirenler geçmişte onun en yakınları olması…
Anastasiadis ve ekibi zemzem suyu ile yıkanmış gibi bir tavır aldılar!
Sanki Mont Pelerin’de iyi başlayan süreci onlar değil de Akıncı kötüye çevirmiş gibi…
Toplumun çıkarlarının hiç önemi yok onlar için!
Nasıl olursa olsun bir çözüm yanlıları bunlar…
Çoğunluk olmasa da çoğunluk gibi ses çıkaranlar!
Aksine Akıncı’ya asıl şimdi sahi çıkacaklarına, düşman kesildiler…
Bütün bel altı vurmalar bunun için zaten!
Neyi ve kime hizmet ettiklerini de biliyorlar ama bilmemezlikten geliyorlar, her nedense…
İşte budur bizim toplum olarak en büyük eksikliğimiz!
Önce göklere çıkarıp, sonra onu ayağımızın altında ezip un ufak etmek…
Rauf’un ilçe başkanlığı tartışma yarattı!
Ülke genelinde kongrelerini yapan DP’de önceki gün gerçekleştirilen Lefkoşa İlçe Kongresi sonuçları ülke genelinde yeni bir tartışma konusu oldu…
Çünkü Serdar Denktaş’ın oğlu Rauf Denktaş, Lefkoşa İlçe Başkanlığına oybirliğiyle getirilmiş ve aktif siyaset için önemli bir adım atmıştı!
DP tabanı Rauf Denktaş’ın ilçe başkanlığına küçük bir azınlık dışında karşı çıkmadı…
Ama DP’li olmayanlar konuyu epey eleştirdi!
Bizdeki hastalık şu;
Eğer ülkede bir siyasetçinin yakın akrabasıysanız, hele de bu birinci dereceyse sanki de bu ülkede yaşam hakkı yokmuş gibi davranırız!
İş kurmasın, istihdam edilmesin, ihalelere girmesin, siyasetçi olmasın…
Oysa bu ülkenin yeni siyasetçilere ihtiyacı var!
Yeni umutlar için…
Hem de soyadı ne olursa olsun!
Yolsuzluk, hırsızlık ve arsızlık yapmadıkları sürece ne isterseniz ki bu gençlerden…
İki güvercin bir barış eder mi!
TDP’nin halleri…
Parti içinde o kadar dostumuz var ki bir çoğu şimdi birbirlerine karşı cephede mücadele vermeye başladılar!
Hakaretlere varan suçlamalar başladı…
Üzülüyoruz çünkü hiç denenmemiş bir parti olarak TDP’nin geleceğinin olduğuna inanıyorduk!
TKP yeniden kurulur mu, bu konuda sanırız mahkemelik olacaklar…
TDP kurmayları ne TKP’nin ismini ne de güvercin amblemini kullanamayacaklarını iddia ediyorlar!
Kullansalar ne olur sanki…
İki güvercinli iki siyasi partimiz olmuş olur!
Soru şu;
İki güvercin bir barış eder mi
Zira TKP’nin de BDH’nın da TDP’nin de temelinde ve hedefinde adada bir barışa imza atılması gelmiyor mu!
25 dakikalık kahve molası!
Cumartesi günkü sayfamızda bir okur şikayetini burada paylaşmıştık…
25 dakika kahve molası veren Dahiliye doktoru içi yapılan şikayeti!
Sağolsunlar hastane yetkilileri yazımıza hassasiyet gösterip bir araştırma yapmışlar ve bizi haklı bulduklarını arayıp söylediler…
İlgili doktorla konuşup uyarmışlar!
Bir daha olmayacak yani…
Şunu özellikle vurgulamak istiyoruz;
Elbette doktorlarımızın da hakları ve özgürlükleri var…
Ama önce hasta hakları lütfen!
MESAJ KUTUSU
Sayın Mustafa AKINCI, acımasız eleştiriler hele de en yakınından gelince insanın yüreğini fena acıtıyor değil mi! Bu arada şimdi yeni tartışma konusu TDP’nin mi yoksa yeni kurulacak olan TKP’nin mi bir mensubu olacaksınız! Sanki sizin kaygılarınız size yetmezmiş gibi, sabırlar dileriz artık…
…
Sayın Özdemir BEROVA, yeni tiyatro binasının yapımı için Turgay Hilmi Almanya’dan harcamanın dörtte üçü kadar katkı buldu ama nedene kimse kendisine cevap bile vermedi! Lütfen bu büyük ayıbımızın giderilmesi için bir el atıverin bari! AB’nin yardımlarını kabul ediyoruz, Almanya’nınkini niye etmeyelim ki!
…
Sayın İbrahim BENTER, MS hastalığına bulduğunuz ilaç artık sadece Türkiye’de değil tüm dünyada konuşulmaya başladı. Böyle başarılara imza atan birisini KKTC’de istemeyenler umarız biraz olsun utanır ve yüzleri kızarır. Tebrik ederiz…
…
Sayın Turgay HİLMİ, madem ki sizin devlet tiyatrosu yapımı için bulduğunuz kaynağı bizimkiler kaale bile almıyorlar gidin Rum kesimine bu katkıyı verdirin deriz! Belki bu kez ilgilerini çeker de aynı anda size kocaman bir madalya takarlar!
…
Sayın Serdar DENKTAŞ, 2017 yılında olası bir referandumdan bahsetmeniz kafaları fena halde karıştırdı! Acaba toplumun genelinin bilmediği ya da saklandığı bir şeyi mi biliyorsunuz! Hakkımızda hayırlı artık…
…
Sayın Latif AKÇA, hiçbir devlet adamı ya da siyasetçi düşünmedi ama siz Rahşan Ecevit’e vefa ziyareti yapıp en azından devletin ayıbını biraz olsun temizlediniz. Tebrik eder duyarlı ve başarılı çalışmalarınızın devamını dileriz…
…
Sayın Rauf DENKTAŞ, DP Lefkoşa İlçe Başkanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Soyadınızdan dolayı sizi eleştirenler elbette olacaktır. Ama düzgün bir siyaset adamı olmanız halinde gün gelip başlarını öne eğeceklerdir değil mi! Yolunuz açık olsun…
…
Sayın Mehmet ÇAKICI, söylediğiniz gibi çizmeleri öyle bir sert giydiniz ki gören de savaş çıkıyor sanır. Umarız bu süreci seviyeyi düşürmeden, dostlukları kırıp dökmeden alnınızın akıyla geçirirsiniz.
…
Sayın Mustafa NAİMOĞLULARI, hükümete verdiğiniz 10 günlük süre doldu ama sizden hala detaylı bir açıklama yapılmadı. Bazı meslektaşlarınız soruyor acaba perde gerisinde bilmedikleri bir şeyler mi oluyor diye!
…
Sayın Özbek DEDEKORKUT, Türkiye’nin önde gelen elmam odalarıyla birlikte KKTC’de büyük bir yatırımın altına imzanızı koydunuz tebrik ederiz. Bu sayede sadece Türkiye’den değil dünyanın dört bir yanından ülkeye emlak sahibi olmak isteyenler akın edecek diyorlar.
…
Sayın Bülent ARKIN, DP’nin Güzelyurt ve Lefke ilçe kongrelerine katılmamanız parti içinde bazı söylentilere neden oldu. Bir konuda partinizin size sahi çıkmadığınızdan şikayetçi oluyormuşsunuz. Siyasette küskünlük olmaz ki!
…
Sayın Ahmet GÜLLE, bakanlık döneminde bıraktığınız yüksek lisansa devem etmek için sizin için uygun bir zaman değil mi! Eski hocalarınız dört gözle derslere başlamanızı bekliyorlar, değerlendirin deriz…
…
Sayın Ünal ÜSTEL, hafta içi parti çalışmaları ve ziyaretler tamam ama hafta sonu da bunu sürdürünce eşiniz buna epey tepki gösteriyormuş. Ara sıra hanımların sözünü dinlemekte larar var zira kadının fendi her zaman erkeği yenmiştir. Söz dinleyin deriz…
…
Sayın Enver ÖZTÜRK, yaz mesaisinin devamı nedeniyle mesai saatlerinde değişiklik yapılması yönündeki öneriniz umarız dikkate alınır. Zira sabahların geç aydınlanmasından hemen herkes şikayetçi durumda…
…
Sayın Teoman TURAN, büyük bir medya kuruluşu ile el sıkışıp yeni yılda mesleğe orada devam edeceğinizi memnuniyetle öğrendik. Zira sizin gibi deneyim sahibi birisinin erken emekli olmak gibi bir lüksü de yoktu, hayırlısı olsun…