Önce ismi bizde saklı bir okur mektubu;
“Selamlar Levent Bey,
Bugünlerde Sosyal Sigortalardan maaş almakta olan vatandaşlar için yoklama yapılmaktadır. Bu işlemden daha doğal bir şeyde yoktur. Ülkemizde maalesef ölmüş olup da daireye bildirim yapılmadığı için maaşlarının kesilmeyen ve ölen şahısların maaşlarının yakınları tarafından maaşlarının alınmaya devam ettiği haberleri zaman zaman gazetelere yansımaktadır.Bu nedenle bu yoklamaların yapılması gayet doğaldır.Keşke bu yoklamalara otomasyon sistemi geliştirilerek hiç gerek kalmasa,Kaymakamlıkla otomasyon sağlanarak ölümlerin aynı anda Sosyal sigortalar sistemine düşülme işlemi yapılabilse...
Neyse bu işlem çok zor olmalı ki İlgili bakanlıklar bu konuda bir çalışma yapmayı uygun görmüyorlar, yaşlı vatandaşların bu sıcaklarda dairelere gidip bak ben ölmedim hala hayattayım lütfen maaşımı kesmeyin diye bildirim yapması, ilgili bakanlıklar için daha kolay gelmektedir.
Bu yoklamalarla ilgili esas sıkıntı ve anlamsız olan vatandaşa sadece eziyet etme amacı güden uygulama ise, vatandaş çift uyrukluysa başlamaktadır.
Sosyal sigortalar dairesine yatırımlarını yapmış ve emekli olmuş çift uyruklu kişilerden T.C. Büyüklelçiliği’ne gidip Nüfus kayıt örneği almaları istenmektedir. Bu sadece dulluk maaşı alanlar için değil çift uyruklu tüm emekliler için geçerlidir. Buradaki amaç nedir. Vatandaş karşında ve hayatta, emekli maaşı almaya devam etmesine hiç bir engel olmadığı belli. Git elçilikten nüfus kayıt örneği al, niçin cevap yok öyle istediler sebep amaç belli değil sadece vatandaşa eziyet.
Buradan sizin aracılığınızla bunu isteyen yetkililere soruyorum;
Emekli kişilerden nüfus kayıt örneği istenmesindeki amaç nedir.
Vatandaşa eziyetten başka bir işlevi olmayan bu keyfi uygulama hangi maksadı gütmektedir.
Vatandaşa yapılan bu zulme dur diyecek bir yetkili yok mu?”
...
Hanımefendi okurumuz aslında her şeyi tüm ayrıntılarıyla kaleme almış...
Fazla bir yoruma gerek yok ama devlet eliyle vatandaşa eziyet ediliyorsa konuyu çok da görmemezlikten gelemeyiz!
Doğrudur geçmiş yıllarda emekli maaşları konusunda çok suistimaller yaşandı...
Bazıları vefat eden büyüklerinin emeklilik maaşlarını yıllarca cebe indirdiler!
İlgili makamlar da çareyi böyle bir yöntemde buldu...
Gideceksin daireye ‘ben ölmedim hayattayım’ diyeceksin!
Maaşın hesaba yatmaya devam edecek...
Burada 60 yaş ve üzeri olanlardan bahsediyoruz!
Ölmediklerini ispat etmek için gişe önlerinde memurlara el sallayacaklar...
Uygulanan karar tamamen halkı ancak yöntem yanlış!
Hatta çok çağ dışı...
40 derecenin altında yaşlı insanımıza yapılan eziyetten başka bir şey değil!
...
Biz yetişmedik ama büyüklerimizden hep dinleriz;
İngiliz döneminde devlet ile vatandaş arasındaki ilişkileri...
Yapılan yazışmalarda bile ‘biz sizin hizmetkarınız’ söylemlerini!
Doğru değil mi ya...
Devlet kesinlikle eziyet eden değil halkına hizmet eden bir yapıya sahip olmalıdır!
Tamamen vatandaşın hizmetinde...
Onu ayağına çağıran değil ayağına giden bir zihniyet!
Hele de bu belli bir yaşın üstünde olan emekli kesim olunca...
Yılların yorgunluğu, belli hastalıklarla boğuşan, hele de bu sıcaklarda yaşadığını ispat için çektirilen bu işkence niye?
Lütfen başınızı iki elinizin arasına koyun ve düşünün...
Devlet sorun yaratan değil çözüm üreten bir yapıda kendini göstermelidir!
...
MESAJ KUTUSU
Sayın Rifat GÜNAY, Başkanı olduğunuz Merkez Bankası’nda bazı keyfi atamalar konusunda çalışanlarınızdan şikayetler gelmeye başladı. Bu konuda huzursuz olduklarını ifade eden sitem mesajları iletiyorlar alınan kararları bir kez daha gözden geçirmeniz isteniyor!
...
Sayın Dursun OĞUZ, bu sıralar Lefke Kaymakamlığını fazlasıyla denetlemeniz isteniyor zira oradaki sorumlu arkadaş bölge insanına eziyet çektiriyor diye telefonlar almaya başladık. İlgili kişinin başka sorunları da varmış onu da artık bir dahaki sefere size aktaralım...
...
Sayın Hüseyin CAHİTOĞLU, Lefkoşa’daki Atatürk Spor Salonu’nun döküldüğü, klimaların neredeyse hiç çalışmadığı yönünde bazı sporcu arkadaşlardan şikayetler gelmeye başladı. Bu arada ilgili müdür arkadaşlar ara sıra gidip denetlerse görevlerini de yapmış olurlar değil mi?
...
Sayın Ünal ÜSTEL, kurultaya yönelik parti üyeleri arasında anket yaptırdığınız ve çıkan sonuçlara da çok memnun olduğunuz belirtiliyor. Bu arada tüm bakan arkadaşların da yaptıkları açıklamalarda verdiği tam destek dikkatlerden kaçmıyor, hadi bakalım hayırlısı...
...
Sayın Ceyhun KIROK, Alagadi plajında cankurtaran yetkinizin olmadığını söylemek de ne demek doğrusu pek anlayamadık. Yetkiniz yok diye sahilde gencecik insanımız yitip tükensin mi? Siz kendinize yetki verin eğer karşı çıkan olursa hep birlikte mücadele hazırız!
...
Sayın Zorlu TÖRE, meclis başkanlığı seçimleri yaklaşırken bazı sözde medya organlarının yayınlarına bu sıralar çok da kulak asmamak gerek. Bir araştırsanız bakalım perde gerisinde kim ya da kimler çıkacaktır belki de dudaklarınız bile uçuklayabilir...
...
Sayın Erhan ARIKLI, bu yaz sezonu da geldi geçiyor sizin şu meşhur 3 yeni havayolu şirketinden hala bir haber çıkmadı. Demek ki neymiş dereyi görmeden paçaları sıvamamak gerekmiş değil mi? Hadi bakalım artık başka bahara kaldı beklentilerimiz...
...
Sayın Fikri ATAOĞLU, bakanlığınıza bağlı bir daire müdürü konusundaki iddialar önümüzdeki günlerde gündemin tepesine oturacak gibi gözüküyor. Bakalım bomba ne zaman kimin tarafından patlatılacak artık hep birlikte göreceğiz değil mi?
...
Sayın Emin AKKOR, pek kıymetli annenizin vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhumeye tanrıdan rahmet size tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip eder inşallah...
...
Sayın Tolga Ahmet RAŞİT, başkanı olduğunuz Fenerbahçeliler Derneği gecesine koyu GS’li basın mensuplarını davet etmek sanki de büyük hata oldu değil mi? Şaka bir yana bu kez gelecek sezonunda şampiyonluk elde etmenizi temenni ederiz zira şikayetlerinizden bıktık usandık...