192’yi aradım,
Alt tarafı bir numara öğreneceğim,
Sıra numaram 12,
Hadiiiii, geçer mi zaman derken,
Geçmedi de..
Bekle babam bekle..
Sonra nahoş bir ses,
“Bekleyenler arasında sıra numaranız 10”
9,8,5,3..
Hadi artık gel derken,
1.
Aha da sıra bana geldi dedim ki,
Tam 3 dk bekledim operatörle buluşmak için.
Hiç de kibar değil bu arada,
Falanca kişinin numarasını rica edeyim,
Sonra yine operatör,
“Böyle bir kayıt bulunmamaktadır”
Toplamda 5 küsur dakika yapılan görüşme ve elde edilemeyen sonuç.
Hizmet alamamanın ama bedel ödemenin verdiği sinir de cabası.
* * *
Elektrik borcunuz yok,
Evden çıkıyorsunuz,
1 ay gelmiyorsunuz eve,
Dönüyorsunuz, kapının ağzında bir fatura,
“134 TL borcunuz bulunmaktadır”
Evde yoktunuz ama, nasıl olur?
Siz yokken çalışan tek şey buz dolabı,
Pardonnnn, zamları unuttuk, ödenilen tutar zamlı hali.
Ki, bu daha bir şey değil,
Elektriğe bolca zam kapıda,
Hizmet alıyor musunuz yapılan kol gibi zamlar karşısında,
Aniden kesilen elektrik neyinize yetmiyor,
Güzel hizmet…
* * * *
Gelelim suya..
Anacım bütün belediyeler sıraya girdi eylem yapmak için.
Batmayan Belediye kalmamış memlekette.
Aydınlanmayan yollar için ödenen aydınlatmalar,
Çöpler,
Lağım suları,
Ve zar zor gelen sular.
Ödeyin kardeşim, Belediye batıyor, ödeyin, nedir bu sorumsuz
* * *
Ödediğiniz vergiler, size yol su elektrik olarak gelecek.
Devlet baba öyle diyor.
Ama bizdeki sistem ters,
Biz ödemeleri “özel” gibi ödüyor, hizmeti “devlet” gibi alıyoruz.