Son iki gündür herkes hayrete düşmüş yorum yapıyor…

Şu anki 50 vekilin 31’i başbakanlık ve bakanlık yapmış ya!

Diğer 19’unun marazı tuttu vatandaşı…

Siz hiç merak etmeyin sakın!

Onların sadece makamı ve makam aracı eksiktir…

Bir çoğu başbakan ve bakan kadar hükmeder!

İstediğini koparır alır…

Yeter ki partileri iktidarda olsun!

Bakanlık koridorlarını arşınlarken görürüz onları hep…

Bakan değildirler ama bütün bakanlar emrindedir istisnasız!

Bağımsız vekiller de aynısının tıpkısı…

Bakan değiller, başbakan değiller ama ne isterlerse hükümet kuzu gibi yapıyor anında!

Devlete atamalarda söz sahibiler…

İstihdamlarda da aynı!

Muhakkak her devlet kaymağında bir hakları vardır, bunu da tepe tepe kullanırlar…

Meclis aritmetiği sallantıda olduğu için el mahkum durum yani!

Bunlar istediklerinin yapılması biraz gecikse hemen alarm verilir, sırtları sıvazlanır ve hatta karşılarında hazır olda bile durulur…

Çünkü hükümetin ayakta kalması ya da çökmesi onların elindedir!

Makamsız kahramanlar yani…

50 vekilin 31’i başbakanlık ve bakanlık yapmış ya…

Burada asıl sorun sayı değil kalitenin ta kendisi işte!

Ha keşke 50’sinin 50’si de başbakanlık ve bakanlık yapmış olsalardı ama…

Kaliteli icraatlara da imza atsalardı!

Bu icraatlar halkın yaşamına kaliteli olarak etki etseydi…

Ama değil işte!

Biz de bakanları tek bir kişi belirler…

Müsteşar ve müdürleri de örgüt başkanları!

Çakmak Hasan Kibrit Hüseyin misali…

Çünkü burada toplumun değil bireylerin menfaati söz konusudur!

Varsa da yoksa partinin çıkarları…

Dün bir sohbetteyiz…

3 kişiden 2’si ısrarla seçimlerde oy kullanmayacaklarını söylüyor!

Gerekçeleri de hepsi aynı…

Hele bir tanesi son 30 senedir sandığa gitmediğini söyledi!

Hepsi aynı ya ondan…

Ama düzenden şikayet etmekten hiç vazgeçmiyor!

Yok arkadaş yok…

Eğer sandığa gitmezsen düzenden şikayet etmeye hiç mi hiç hakkın yok!

Kaliteli bir yaşam ve refah dolu bir düzen istiyorsan, gidip sandığa kaliteli siyasileri kendin belirleyeceksin…

Ondan sonra da şikayet etme hakkın olsun!

Onun için kimse şaşırmasın, kimseyi de şaşırtmasın…

Eline verilen sihirli değneği iyi değerlendir ki hem siyasete hem de hayatına kalite gelsin!

Doğru orantı yani…

Bu karara şapka çıkartılır…

Öncelikle çok merak edilen bir konu…

Yavuz Çıkarma Plajı’nın kiralanma kararı Bakanlar Kurulu tarafından iptal edilmedi!

Sadece bu kiralamanın ileriye götürülmeyeceği kararı var ortada…

Bu ne demekse artık!

Muhakkak perde gerisinde vardır bir şeyler de şimdilik biz bilmiyoruz…

Ama dün Kültür Varlıklarını Koruma Komitesi çok önemli bir tavsiye kararı üretti!

Burasının sit alanı ilan edilmesini istedi…

Komitede her partiden milletvekili olduğu için önemlidir!

Belki de yıllardan sonra siyasi partiler doğru dürüst bir kararda işbirliği yapıyorlar, gerisi de gelirse ne ala…

Bu karara şapka çıkartıyoruz ve…

Başta Sibel hanım üzere tüm komite üyelerini ayakta alkışlıyoruz!

Değer miydi Sıla hanım!

Vatandaş son 4 gündür eziyet çekiyor…

Hem de hasta vatandaş!

Soru şu;

Ne istediniz ne aldınız!

Bunu cevaplayın lütfen…

Kocaman bir sıfır!

Çünkü ne istediğinizi siz bile bilmiyordunuz…

Bir de şimdi tehdit ediyorsunuz;

Eylemleriniz dozunu arttıracakmışsınız!

Ne yapacaksınız yani…

İnsanları ölüme mi terk edeceksiniz!

Tebrikler yani…

Gurur duyuyoruz!

Akıncı yalpalıyor!

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın hükümeti şikayet eden resmi açıklamasına iyi ki Serdar Denktaş yanıt verdi de neyin ne olduğunu hep birlikte öğrenmiş olduk…

Bankalar konusunda meğerse Kıbrıs Türk tarafı değil Rum tarafı ayak sürüyormuş!

Ve bunu bile bile Kıbrıs Türk tarafını suçladı Sayın Akıncı…

Ne medet umdu bilemiyoruz ama!

Son zamanlarda öyle zikzaklar çizmeye başladı ki…

Açıklamaları daha ziyade Güney’i sevindiriyor!

Ayıptır, günahtır yahu…

Oranın değil buranın lideri olduğunu birileri anımsatsın lütfen!

“Utanın biraz…”

“Tıp-İş'e bak sen tehditvari eylemi askıya almalar…

Anneannemi geçen sene ağrılar içinde itinayla öldürdünüz,

ölmek üzereyken başhekimin ricasıyla beni gece ameliyata aldınız,

kayınpederim mide kanaması geçirirken GATA'da arkadaşım sorunu telefonda tespit etti , siz 21 günde anlamadınız ve 48.gün vefat etti ölüm nedenine de şeker yazdınız !

yeğenimi ambulansa alıp surlariçinde ters sokağa girdiniz çıkamadınız 2.kalp krizini geçirmesine sebep oldunuz ve yolda onu da kaybettik !

bugüne kadar 12:30dan sonra hastanede doktor bulan olmadı neden çünkü yemeğini yeyip kliniğine gidecek !

Kliniğe hastane reçetelerini ve tahlil istek formlarını götürüp yazdınız ordan hastanın vizitesini aldınız hastanede de tahlil analizi yaptırdınız, tekrar hastaya kliniğe randevu verdiniz !

bugüne kadar sesi çıkmayan hekimlerimiz iş kendilerine dokununca haklarımız diye hönkürmeye başladı. Bir anda hastanede ilaçların olmadığını, sıcak suyun akmadığını, acilin yetersizliğini falan söylemeye başladılar da utanırmışlar da ağlama hareketleri evet utanın yüzünüzden !”

(Ayşe ALİOĞLU)

MESAJ KUTUSU

Sayın Mustafa AKINCI, Kıbrıs Rum tarafının günahlarını Kıbrıs Türk tarafına mal etmek bu ülkenin Cumhurbaşkanına hiç yakışmadı! Tamam bu sıralar çözüme ulaşamamaktan dolayı büyük bir sıkıntı içindesiniz ama biraz da insaf dinin yarısıdır değil mi!

Sayın Sıla USAR, memleket insanına tam 4 gün boyunca eziyet yaşattınız ve genelde de büyük tepki topladınız. Yarın bir gün milletvekili adayı olduğunuz zaman bu konuda çok sıkıntı yaşayacaksınız. Lütfen açıklar mısınız ne istediniz ve ne aldınız! Hekimlerin diğer hekimleri tehdit ettiği bir süreci yarattığınız için teşekkürler...

Sayın Sibel SİBER, Yavuz Çıkarma Plajı’nın sit alanı ilan edilmesi konusunda alınan tavsiye kararı nedeniyle sizi ve tüm vekil arkadaşlarını kutlarız. Tarihi bir görevi üstlendiniz umarız bu karar hiç gecikmeden uygulamaya geçer. Bu arada parti içinde milletvekili adayı olacak özellikle kadınlara dikkat!

Sayın Kemal Deniz DANA, şizofren ve uyuşturucu bağımlısı hasta bir kez daha cezaevine gönderilmiş. Dün aile aradı eğer orada kendine bir zarar verirse bunun sorumlusunun bakanlık olacağını iddia ediyor! Haberiniz olsun istedik!

Sayın Fuat NAMSOY, çokçalıştınız ve koşturdunuz ama işte bir türlü şu teleferik projesini uygulamaya geçiremediniz. Sakın çevreci örgütleri filan suçlamayın, bunu engelleyen hem sizin partili hem de çok yakınınızda birisi!

Sayın Kudret ÖZERSAY, müzakere sürecinde geleciği görüp de artık federasyonun tükendiğini söyleyince ne gariptir ki bazı çevreler anında çok ağır tepki koyuyorlar! Yakında çözüme takoz koyduğunuzu da söylerlerse sakın şaşırmayın olur mu!

Sayın Bulut AKACAN, ülkenin 20’nci gazetesi için konuştuğunuz bası meslektaşlar merdanelerin ne zaman döneceğini soruyorlar. Ağızlarına bir parmak bal çaldınız ama sonu nedense gelmedi, hayırdır vaz mı geçtiniz!

Sayın Gürkan KARA, son günlerde içinize öyle kapandınız ki yakın dostlarınız endişe etmeye başladılar. Bu arada şu mobese ihalesinin ne zaman sonuçlanacağı da merak konusu olmuş, zira memlekette asayiş çok da berkemal değil…

Sayın Kemal DÜRÜST, Lavinyum sitesinde oturan talihsiz vatandaşlar yok açıklamanızdan sonra yüreklerine su serpildiğini söyleyen teşekkür mesajları göndermeye başladı. Umarız bu konuda fazla gecikmeden bir proje üretirsiniz…

Sayın İzzet KÖLE, galerinizden çalınan lüks ve pahalı araçlarınızın çok kısa bir sürede bulunmasından dolayı havalara sektiğiniz söyleniyor. Polis teşkilatımıza yatıp kalkıp dua etmeniz gerekiyor değil mi!

Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, UBP ilçe başkanları arasında en fazla göze batan başkan olduğunuzu biliyor muydunuz! Tempo ve enerjide tamamsınız ama yine de erken öten horozun ibiği meselesini unutmayın deriz…

Sayın Cemil SARIÇİZMELİ, Avustralya’ya yaptığınız ziyarette kentlerin hepsine de hayran kaldığınız ve buraya iltica etme hazırlıkları yaptığınız iddia ediliyor. Köyünüze geri dönmeniz ve buranın yağmurlarında ıslanmanız çağrıları yapılıyor bizden iletmesi…

Sayın Ahmet DERYA, dün bir mekanda konu hep sizin KTHY genel müdürlüğü dönemizdi kulaklarınız çınladı mı! Hele de bir sohbette bazı yolcuları öne bindirme espriniz konu edilince dinleyenler gülmekten çatladı…

Sayın Derviş ORAL, Lefkoşa Devlet Hastanesi ile 2 yıllık sözleşme imzaladıktan sonra serviste inanılmaz olumlu bir değişiklik de yaşanmaya başlamış. Yılların tecrübesi olarak hiç şaşırmadık. Bu arada dost gecelerinde de fazla görülmeye başladınız yani…

Sayın Kudret AKAY, DP’ye yeni bir kurumsal internet  gazetesi çalışmalarınız nihayet sonuçlanmış ve yayınlara da başlamışsınız. Hayırlı uğurlu olsun, bu işler biraz özveri ve enerji ister, biraz yorulacaksınız yani…