Biz bu satırlara başlarken Sağlık bakanlığı ile Tıp-İş’in anlaşmak üzere olduğu haberleri yapılıyordu…

Ama uzlaşma olmamış işte!

Doktorlar da bizimdir, devlette de…

Bu sorun biraz daha devam ederse bunun zararını vatandaştan başka kimse görmeyecek!

Bu süreçte aklımıza takılan önemli bir soru:

Sendikanın yaptığı eylem miydi yoksa grev mi!

Bakanlık grev deyip maaşlarından keseceğini söyledi…

Sendika ise daha ziyade eylem yaptığına vurgu yaptı!

Çünkü eylem oldu mu maaşlar ödeniyor, greve dönüştü mü maaş ödemesi sendika tarafından yapılıyor…

Hekim olarak artık kurmaylık mertebesine erişmiş usta doktor ağabeylerimizin bu konuda ki tespitleri önemlidir…

Onlar diyor ki her iki taraf da hatalıdır!

Bir hekim örgütü  asla yapacağı eylemleri hastaya eziyet olarak yansımasına neden olmamalıdır…

Hele de konu para olunca!

Git Meclis’in önünde çadır kur, sokaklara dökül ama hastayı mağdur etme…

Bu arada bakanlığa da sitem yok değil!

Hani hekimlere maaş artışı kararı alındı ya…

Bu niye maaşlara yansımadı!

Verirsin maaş zammını bu senin için bir gerekçe olur…

Yine anlaşamazsan çıkar ortaya durumu açıklarsın!

Bir de olayın siyasi boyutu var tabi ki…

Hemen herkes bunu konuşuyor;

İlgili sendika bakanlık CTP’li bakanlarınken niçin bu eylemler yapılmadı!

Hastaneler dökülüyordu, asansörler bozuktu, sağlık ocakları harabeden başka bir şeye benzemiyordu sustular da şimdi ne oldu da hak hukuk aramaya başladılar…

Böylelikle sağlık olayına siyaset karıştırılmış olmuyor mu!

Sırf 2015 yılında Türkiye’nin hibe edeceği 20 Milyon TL proje yapılmadığı için kullanılamadı, bunun bir hesabını sormak gerekmez miydi!

Şimdi ilaç yok diyorlar da daha birkaç ay önce tonlarca ilaç imha edilirken niçin sesiniz çıkmadı…

Bu siyaset değildir de nedir Allah aşkına!

Sonuçta eylem haktır hukuktur…

Sonuna kadar da destekleriz ama!

Bunun da bir sınırı olmalıdır…

Başkalarının hakkını alarak kendi hakkını savunmak, hastaya çile çektirmek, hastane kapılarında süründürmenin insani boyutu da düşünülmelidir!

Biz burada Hipokrat yemininden filan bahsetmiyoruz zira o yemini bir sembol bir simge olarak görüyoruz…

Diyeceğimiz bu kesimin kendi vicdani boyutunun resmidir!

Hastanenin kapısına kilit vurularak yapılan bir hak aramanın doğru bir hak arama sistemi olmadığına inanırız…

Sadece hekim sendikası değil!

Bundan böyle diğerleri de hak ararken başkasının hakkından çalmamayı kendilerine görev olarak görmek durumundadır.

Anlatabildiysek ne ala!

Yardım paketleri örgüt başkanlarına teslim!

Vakıflar İdaresi’nin ülke genelinde dağıttığı yardım paketleri…

Kamuoyunda memnuniyetle karşılanan bir hizmet elbette!

Ama bu paketler bazı partilerin örgüt başkanları tarafından dağıtılınca, haliyle diğer partilerin de tepkisiyle karşılanıyor…

Paketlerin Akdoğan Sosyal Hizmetler Dairesi tarafından dağıtılması gerektiği ifade ediliyor

Bir kişi 7 yıl nasıl kaçak çalışır!

19 cm uzunluğundaki bıçakla yakalanan yabancı uyruklu bir kişinin yorumu gayet ilginçti;

‘Şanssızdım yakalandım’ açıklamasında bulundu…

Dile kolay tam 7 yıldır bizim ülkede kaçak yaşıyor ve çalışıyormuş!

Belinde de koca bir bıçakla…

İyi de bu arkadaş nasıl olur da bu kadar uzun bir süre bu ülkede elini kolunu sallaya sallaya geçen, çalışır!

Demek ki bir eksiklik var bu konuda…

Asayiş olaylarının tavan yaptığı bir süreçte mutlaka kayıt dışılık önlenmeli, o veya bu şekilde!

Balon olayı sıkıntı yaratabilir!

Büyükkonuk Belediye Başkanı Ahmet Sennaroğlu’nu büyük heyecanla ülkede bir ilki gerçekleştirdiği sıcak balonlar…

Turizm için çok iyi vbir fırsat ve yenili olabilir!

Ama yaşanabilecek bazı sıkıntıları da göz önünde bulundurmak gerekiyor…

Dün bazı pilot arkadaşlarla birlikteydik, balon olayının mutlaka Sivil Havacılık Dairesi’yle irtibat halinde olunması gerektiği yönünde uyarılarda bulundular.

Buradan hem sevgili Sennaroğlu’na hem de ilgili mercilere iletelim istedik!

MESAJ KUTUSU

Sayın Kemal DÜRÜST, bazı pilot arkadaşlar uyardı Büyükkonuk’taki balon turizmi konusunda eğer önlem alınmazsa bazı sıkıntıların yaşanılabileceğini ve mutlaka önlem alınması gerektiğini önemle vurguladılar. Haberiniz olsun istedik!

Sayın Faiz SUCUOĞLU, umarız görüşmeler uzlaşıyla sonuçlanır ve artık bundan böyle sağlıkta yeni bir sistemin de temelleri atılır. Bu arada hekimler zamlı maaşlarını ne zaman alacaklarını da soruyorlar bilesiniz!

Sayın Hüseyin ÇOBANOĞLU, BRT’de çalışan meslektaşlarımız son günlerde çalışanlar arasında bir takım huzursuzluklar yaşandığını ve bunun da çalışma ortamını olumsuz etkilediğini şikayet ediyorlar. Konuyu hassasiyetle yaklaşmakta yarar görüyoruz.

Sayın Ersan SANER, yıllardır atıl durumda olan Sea Side otel konusunda yapılan yayınlar konusunda kamuoyu detaylı bir açıklama bekliyor. Buranın bir takım kişilere peşkeş çekileceği yönünde iddialar kafa karıştırmaya başladı.

Sayın Barış TİLKİ, hani meyve veren ağaç taşlanırmış ya sizinki de şu an tıpa tıp ona uyuyor. Acaba diyoruz rakipler sizin şu yeni mekanı içlerine sindiremediler mi dersiniz! Zira bu devir kıskanma ve çekememe devridir değil mi!

Sayın Salih SAKALLI, BRT çalışanları arasındaki huzursuzluk artık kavgalara kadar gidiyorsa sendika olarak olaya müdahil olmanız bekleniyor. Bir çalışan aradı geçenlerde ışıkçı arkadaşın marifetlerini anlattı dehşete düştük doğrusu!

Sayın Kırata KASAPOĞLU, bazı uzmanlar ülkemizde üretilen arı balının hepsinin de sağlığa zararlı maddeler içerdiğini içeren konuşmalar yapmaya başladılar. Bu konuda hem üreticileri hem de kamuoyunu bilgilendirmek de size düşüyor artık!

Sayın İbrahim BENTER. Vakıflar İdaresi’nin ihtiyaçlı gıda yardımlarının bazı partilerin örgüt başkanlarının dağıtması çok da göze hoş gelmiyor! Bu konuda daha fazla hassasiyet göstermeniz ve yardımların doğru yerlere yapılması bekleniyor!

Sayın Ömer PAÇ, ülkemizde son yıllarda kan bağışının yeteri kadar yapılmaması hastanelerde önemli sıkıntıların yaşanmasına neden oluyormuş. Bu konuda hassasiyetiniz bilindiği için ir kez daha devreye girmeniz gerektiği konusunda mesajlarınız geliyor.

Sayın Mine GÜRSES, engelliler haftasında işletme olarak yaptığınız katkılar hem memnuniyetle karşılanıyor hem de bu konuda devletin eksikliğini gözler önüne koyuyorsunuz. Belki de kıskanırlar da artık onlar da bu işlere bir el atarlar…

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, müzakereler artık iyice kilitlenme noktasına giderken sizin de çizmeleri parlatmaya başladığınız söyleniyor. Eğer olası bir çözümsüzlükte artık alternatif çözüm önerilerini de ortaya koymanın zamanı geldi değil mi!

Sayın Hüseyin ANGOLEMLİ, sizin gibi çok tecrübeli bir siyasetçinin yeni partilerle uğraşmak yerine onlara eğitmenlik yapmak ve yardımcı olmanız yakışır. Meclis’de daha çok bireysel değil toplumsal çalışmalar yürütmenizi bekliyoruz…

Sayın Halil SADRAZAM, Ziya Rızkı konulu hazırladığınız kitabı nihayet yayın hayatına kazandırmak için artık tüm çalışmaları bitirdiğinizi memnuniyetle öğrendik. Sizin gibi tarihi yaşayanlar muhakkak ki tarihimize ışık tutacak çalışmalarda öncü olmalıdırlar…

Sayın Emrullah TURANLI, Ercan’daki engelli tuvaletinde yapılan yanlışlığın düzeltildiğini memnuniyetle öğrendik. Tabi ki konu tamamen teknik ve sizin hatanız değil ama ara sıra mekanı gezip bazı eksiklikleri gözünüzle görmek çok daha iyi olacaktır…

Sayın Mehmet SAYDAM, Dipkarpaz’da kurduğunuz çiftlikte artık hasat zamanı başlamış ve bu sene hayli bereketli geçmiş diye duyduk. Bu ürünleri satıp ticaret yapmayı mı düşünüyorsunuz yoksa bu mübarek aylarda bölge halkına dağıtmayı mı!