LTB Başkanı Kadri Fellahoğlu geçenlerde yaptığı bir konuşmada ‘ben belediyeyi yasalarla yönetiyorum” demişti…
Bu söz aklıma takıldı, yazmak bu güne nasip oldu…
Doğrusu elbette bu, yasaların ve tüzüklerin dışına çıkmadan yönetmek!
İşin ilginci ise şu;
Cemal başkan belediyeyi çok da yasaları takmadan yönetti ve başaramadı, ortada büyük bir borç bıraktı, Kadri başkan da yasalarla yönettiği halde henüz LTB’de büyük bir başarı elde edemedi…
Demek ikisinde de ortak bir yanlış var!
...
Dün gazete almaya gittiğimde bir grup LTB çalışanı yanıma geldi ‘ne olacak abi bizim halimiz’ diye sordular…
Ben de ‘hayırdır’ dedim!
“Mart maaşı halen ödenmedi, geriye dönük bir maaş alacağımız ödenmedi, sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarımız daha yatırılmaya başlanmadı” diye cevap verdiler…
Sadece Kadri Fellahoğlu’na değil BES Başkanı Savaş Bozat’a da fena halde yüklendiler.
Savaş Bozat’ın suçu nedir diye sorunca şöyle cevap verdiler:
“Başkan’ın kanatları arasına girdi parmağını bile kıpırdatmıyor”

Söylediklerine göre Cemal Başkan döneminde aslan kesilen Savaş Bozat, Kadri Fellahoğlu döneminde kuzu kesilmiş.
Daha da ileri giderek şunu eklediler:
“Bozat bizim hakkımızı aramazsa biz kendimiz ararız ve yine sokaklara dökülürüz…”
Hem de tarih de verdiler;
“28 Nisan 2014”
Yani bugün!
Daha da ileri gittiler:
“Gerekirse Savaş Bozat’ı da ezer geçeriz”

Demek ki Kadri Fellahoğlu’nun dediği gibi LTB’de hiçbir şeyin rayına girdiği filan yok…
Bu kez pimi çalışan çekmiş ve bombanın nasıl ve ne zaman patlayacağı bekleniyor.
Tabi ki geçen yıl ki Lefkoşa sokaklarını ve yaşanan olayları hatırladığımız zaman tüylerimiz diken diken oluyor ama ortalığı yakıp yıkmak, halkı çöplerin kaderine terk etmek çare değil ki!
30 yıllık bir Lefkoşalı olarak, eğer gözle görülür bir düzelme yoksa ortalık pislikten geçilmiyorsa, ara sokaklar hala yarım metrelik çukurlarla doluysa ve daha da önemlisi LTB çalışanının sabrı artık kalmadıysa ve sendikayı da ezip geçip eylemlere hazırlanıyorsa bunu LTB yöneticileri ve sendikayla ayrıca tüm Lefkoşalılarla paylaşmak bizim de bir basın mensubu olarak boynumuzun borcudur…

Lefkoşa Kızılbaş bölgesinden son bir aydır sürekli şikayet telefonları alıyorum.
Daha doğrusu bölge halkı burada infial yaşıyor!
Kulaklarına fısıldanmış, proje iptal edildi söylentileri yayılmış…
Projenin ilk etabı bitti harabeye dönen bazı evler yıkıldı yerlerine yenileri yapıldı ve evleri yenilenenler hayli mutlu.
Ama mutluluk küçük bir azınlıkta var!
Çoğunluk mutsuz çünkü ‘proje devam etmeyecek’ söylentileri nedeniyle sinir krizleri bile geçirenler var.
Onlara sordum, projeyi kim iptal etmiş diye!
‘Maliye Bakanlığı’ diye cevap verdiler…
Maliye Bakanı Zeren Mungan’a telefon edip ‘projeyi niçin iptal ettiniz’ diye sitem ettim.
O da bana sitem etti, ‘bizim bununla bir alakamız yok’ önümüzde ne böyle bir proje var ne de iptal edilen bir proje’ diye cevapladı!
Kafam iyice karıştı, iyi de bu proje niçin durdu hala anlamış değilim…
Kadri bey Lefkoşa’nın Amiral’i olarak bu soruya cevap verirse hem biz öğreniriz, hem de bölge halkını aydınlatırız…





Harmancı, oy patlaması yapar…


Biraz da 29 Haziran’da yapılacak olan yerel seçimlerden bahsetmek gerekirse;
Kadri Fellahoğlu daha şimdiden şanslı görülüyor…
Ama çok başarılı olduğundan değil…
UBP ve DP ittifakı fiyaskoyla sonuçlanınca sanki de bu yarışta yalnız kalmış gibi bir hava hakim..
Sonuçta UBP sudan çıkmış balık gibi şaşkın, ortaya atılan adaylara tam destek yok, DP büyük ihtimalle Serhat Kotak’ı aday gösterecek ama onun da gözü mecliste olduğu için çok sıcak bakmıyor…
Peki, Fellahoğlu’nun rakibi kim olacak;
Mehmet Harmancı…
TDP destekliyor, BKP destekliyor Baraka destekliyor, buna bir de tepki oyları eklenince Harmancı ismi ön plana çıkıyor…
İki aylık sürede kendini çok iyi anlatabilirse ve projelerini inandırabilirse, her şeyden önce ayağı yere basan bir aday tablosu çizebilirse hiç tereddüt etmeden kendisine ben de oy verebilirim…
Çünkü 30 yıllık bir Başkentli olarak sadece popülizm yapan, seçim öncesi vaatleriyle sonrası tutmayanlardan bıktık usandım artık…


MESAJ KUTUSU

Sayın Ahmet KAŞİF, posta dairesinin çalışanlarının devletin motosikletiyle başka özel şirketlerin dağıtımını yaptıkları ihbarını aldık. Olay ciddi boyutlarda ve mahkemelik olmak üzere. Bu arada Ercan konusunda duyarlılık gösterip müdürünüzle cevap verdiğiniz için teşekkür ederiz. Demek ki sistemi artık yenilemek gerek değil mi?

Sayın Pervin GÜRLER, Ortaköy’de Necati Hasan Konutları sakinleri aradı, son birkaç haftadır ilginç olaylar yaşanmaya başlamış. Bir takım karanlık insanlar bölge halkını epey korkutmuşlar ve polise şikayetleri de hiçbir işe yaramamış. Bilginiz olsun istedik…

Sayın Kadri FELLAHOĞLU, bugünden itibaren belediyede şok eylemler ve sürpriz olaylar yaşanabilir. Bu arada artık telefonlara da bakmaz ve geri dönmez oldunuz. Bizim için bunun hiçbir mahsuru yoktur, keyfiniz bilir tabi ki…

Sayın Savaş BOZAT, bu sıralar siz de yanınızda bir iki koruma ile gezerseniz iyi olacaktır. Çalışan artık sadece Kadri başkana değil size karşı da fena halde tepki koymaya başladı bilesiniz…

Sayın Kemal DÜRÜST, hafta sonunu DP’den gelecek olan katılımcılar için yoğun bir çalışma ile geçirmişsiniz. Büyük bir gövde gösterisi ile önümüzdeki hafta operasyon tamamlanacak diyorlar. Sizden korkulur doğrusu!

Sayın Faiz SUCUOĞLU, Lefkoşa’daki aday sıkıntısı eninde sonunda sizi aday yapacak gibi görülüyor. Siz her ne kadar genel başkanlık için hazırlanıyorsanız da LTB sınavında kabak başınızda kırılabilir…

Sayın Serdar DENKTAŞ, yerel seçim çalışmalarında UBP’yi epey geride bıraktığınız gözleniyor. Ancak Güzelyurt’da her an kötü sürprizler yaşayabilirsiniz. Bölgeye daha fazla ağırlık vermeniz ve küskünleri geri çevirmeniz bekleniyor.

Sayın Hüseyin ÇEBİ, DP adaylığınız ilan edildikten sonra siz de bir anda potaya girdiniz. Ancak sağ oyların bölünmesi kime yarar siz de pek ala taktir edersiniz değil mi? Eski başkan Arif beyi sıkı tutun…

Sayın Sezai SEZEN, Naturland gibi büyük yatırım yapılan doğa harikası yeri de artık siyasete bulaştırdılarsa bu ülkede siyaset yapmanın hiçbir anlamı kalmamıştır. Sırf bu sebepten dolayı bile adaylıktan çekilirseniz hiç şaşırmayız…

Sayın Şifa ÇOLAKOĞLU, nasıl böyle bir hata yaptınız da köy halkına ağıl yeri vermezken köy dışından olanlara yer verdiniz anlamış değiliz…Köy halkı eyleminde haklı ve haksızlık giderilinceye kadar da eylem yapmaya kararlı gözüküyor…

Sayın Tufan ERHÜRMAN, Karpaz’da yapılan geçici istihdamlarının meşru olmadığını söyleyerek yine gönülleri fethettiniz. Her ne kadar bazı parti kurmayları size tepkiliyse de siz doğru yoldasınız ve bu ülke siyasetinin aydınlık yüzüsünüz.

Sayın Mustafa KEYFİALA, sonunda hayaller gerçek oldu ve Lapta belediye başkanlığına aday oldunuz. Ama karşınızdaki başkan çok güçlü ve koltuğu da bırakmak gibi bir niyeti yok. İşi mucizelere bırakmamak için bomba projelerle halkın önüne çıkmanız şart.

Sayın Halil FALYALI, ilkokullarda ki din eğitimini yeterli görmeyince evde ailenin çocuklarına din dersi vermeye başladığınızı duyduk. Hocalık size muhakkak yakışmıştır, Allah ne muradınız varsa versin…

Sayın Mustafa HASTAN, hafta sonu evinize davet ettiğiniz misafirlere buzsuz rakı içirince epey nahoş olaylar yaşanmış diyorlar. Bir dahaki sefere herkes kendi buzunu da getirsin değil mi?

Sayın Ahmet POLİLİ, CTP İskele belediye başkanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. İki tane siyaset kurduna karşı işiniz bir hayli zor olsa da partinizin çıkaracağı en iyi isimlerin başında geliyordunuz. Gazanız mübarek olsun…


Günün Fıkrası

İş ilanı


Karadenizli, gazetedeki iş ilanı üzerine gelmiş ve sırası gelince görüşmeye girmiş. İş ilanında üniversite mezunu, iyi Fransızca konuşan, pazarlama konusunda tecrübeli bir yönetici arandığı yazıyormuş.
- Hoş geldiniz, hemen başlayalım. Hangi üniversite mezunusunuz?
- Üniversite mezunu değilim.
- Öyle mi? O zaman yabancı dilinize güveniyor olmalısınız.
- Yabancı dil bilmem.
- Demek bilmiyorsunuz. O zaman tecrübenize güvenerek geldiniz.
- Pazarlama konusundan anlamam.
- O zaman niye geldiniz canım kardeşim ?
- Bu işte bana güvenmeyin. Onu demeye geldim.