Öyle bir tarihi süreç ki, okumaya kalkanın dilinde,
Tutmaya kalkanın elinde kalıyor.
Geçiciler.
Biri geliyor, personel ihtiyacı var diyerek dolduruyor Devleti,
Öbürü geliyor, “bunlar yasal değil” diyerek sepet havasını dinletiyor..
Bu durum hep böyle de devam ederken,
Vakıfların o dönemki Yönetim Kurulu Başkan yardımcısı istihdamların nasıl yapıldığını,
İsim dolu dosyaların nasıl imzalandığını söylüyor.
366 bir tarafta eylem yapıyor,
1 yıllık sözleşmenin dolduğunu iktidar bir türlü söyleyemiyor,
Yasalar, işe son verilmemesi halinde 1 yıl daha sözleşme devam eder derken,
Mart sonu “güle güle” şarkısı söyleniyor.
Tabi aralara sıkıştırılan sınavlar, açılan münhaller, “eşitlikçiyiz” nidaları da havalarda dolaşıyor.
İşte tam o esnada, Meclisten, hem de Maliye Bakanından bir ses yükseliyor.
“Geçici istihdam yapılmayacak, BİR tane geçici alınırsa ben yokum.”
Kafalar karışıyor.
İktidarın Maliyesi, Maliye Bakanı Zeren Mungan yapıyor açıklamayı.
Akıllarda soru işaretleri dolaşıyor.
Acaba Mungan neden bunu söyleme ihtiyacı duydu?
Üstelik neden mecliste söyledi ve kayda geçmesini sağladı?
Parti içerisinde geçici personel sözü veren değerler mi vardı yoksa?
Bu mesaj partideki o baaaaazı isimlere miydi?
CTP karışıyor muydu?
Doğuş Derya’nın da üstüne basa basa söylediği gibi Zeren Mungan kim miydi? (D.D: sen kimsin?)
Söz ağızdan çıkmış, son söz söylenmiş, “ok” artık kontrol edilemeyecek kadar hızlanmıştı.
Derkennnn, Karpazdan bir haber geldi.
Geçici işçi.
Alınıvermişti gari, olan olmuştu.
Bunun üzerine herkes Mungan’a yüklendi.
Hani “BİR tane geçici alınırsa ben yokum” du.
Herkes bu cümlenin üzerinden sayfa sayfa yazdı, saatlerce TV ekranlarında söyledi.
Ve Mungan, esasında önemli bir siyasi ders verdi.
Mungan yalan söylemedi.
Hatta çok doğru söyledi.
“BİR TANE ALINIRSA YOKUM” dedi, 12 tane alınırsa yokum demedi.
Sözün özü dostcanlar, cümleyi doğru okumakta fayda var.
Hükümet bundan sonra değil 12, 1200 istihdam yapsa söylenecek söz yok.
Çünkü söz baştan söylenmiş.
Ve hiç birimiz anlamamışız.