Lefkoşa’nın halini gördükçe içim gidiyor.

Her noktası kazılmış, çukurlar içerisinde. Nereye dönsek bir çukura düşüyoruz. Nereye baksak bir yer kazılıyor. Sistemsiz ve düzensiz çalışmaların bedelini de vatandaş ödüyor. Kim bilir ki kaç kişinin aracının sorunu oldu. Sırf bu kazılan yerlerden dolayı kaç kişinin aracı zarar gördü. Her gün yoğun bir trafik. Saatlerce araba kuyruğu. Ne işe zamanında gidebiliyorsunuz ne de güzel bir yolda arabanızı kullanabiliyorsunuz. Gelişen kentin yüz karası bir çalışma sistemi. Karayollarından şikâyetçiyiz. Vatandaş sesli olarak söylüyor ama duyan kim!

Her yanı kazılan Lefkoşam içler acısı durumda. Sanayi’den tutun da üniversite yoluna, Lefkoşa’nın ücra köşesinden meydanlarına, Lefkoşa Güzelyurt ana yoluna kadar her yer içler acısı. Bugün yavaş yavaş ilerleyen çalışmalar çok büyük kazaların yaşanmasına davetiye çıkarıyor. Gündüz gözüyle zar zor fark ettiğiniz ve önünüze aniden çıkan derin çukurlar, geceleri görünmüyor bile. Eğer Lefkoşalı değilseniz Lefkoşa’daki çukurların yerlerini de ezberlememişseniz yandınız. Her köşede bir çukurla karşılaşmanız muhtemel.

Evet bugün trafik ile ilgili yapılan birçok çalışmanın önce devletin organlarında hizmet içi eğitim verilerek uygulanması taraftarıyım. Yani öncelikle devlet yarattığı olumsuzlukları ortadan kaldırarak daha ileriye taşıyacağı vatandaşından sorumlu olduğunu unutmamalıdır. Devletin sorumlulukları arasında can güvenliği olmalıdır. Ama nedense zamanın Bayındırlık ve Ulaştırma bakanları ana yollarda yaratılan refüjler içerisindeki alanın nelere kadir olabileceğini bilmiyordu. Ama bugün gelinen son noktada refüjler içerisinde küçük orman alanları yaratıldığına şahit oluyoruz. Belediyelerin sınırları alanında olan yerlerle maalesef belediyelerimiz ilgilenmiyor. Çok kötü görüntülere ve kazanların yaşanmasına nedendir. En çok da ülkemize gelen turistlerin gördüğü bu üzücü manzaranın önlemini alan yok. Yani otların yol içerisinde doğru büyüdüğüne şahit olduk. Ama hiçbir yetkili her gün o yolları kullanmalarına rağmen elini taşın altına koymuyor. Sorumluluktan kaçan bakanlarımız, vekillerimiz ve belediye başkanlarımız var. Bir yere kadar bu sorumluluklardan kaçabilirler, ama gün geldiğinde oy toplamak adına dolaştıkları zaman halka bu durumu nasıl anlatacaklar işte orası meçhul.