Bu hafta itibarı ile adayları yazacaktık.

5 gün tek tek analiz edeceğiz demiştik.

Kıbrıs Manşet’i ziyaret etmesi bonus oldu.

Hem duyumdan öte izlenimler edinildi.

Hem de birebir konuşma yeni ipuçlar sağladı.

Yani Ersin Tatar ile başlıyoruz.

*****

Ersin Tatar, nev-i şahsına münhasır*.

Başbakanlığı da öyle.

Siyasete bakışı da, içtenliği de.

Emin olduğu bilgiyi “dan, dan” söylüyor.

Emin olmadığında topu taca atıyor.

Söylememesi gerekiyorsa ketum oluyor.

Ancak genelini sorarsanız eğer!

Tek kelimeyle HEYECANLI .

Ancak bu heyecanını herkese geçiriyor mu?

Maalesef geçiremiyor.

Heyecanını espri konusu yapanlar var.

Umursuyor mu derseniz?

Zerrece umurunda değil.

O heyecanını eline alıp, yola çıkmış birisi.

*****

Önce hükümet konusu ile başlayalım.

Tatar, hükümet konusunda sütrede.

Takip edecek, izleyecek ve karar üretecek.

Yeni bir hükümet modeline sıcak değil.

Bu hükümet için ise beklemede.

Yani?

Yani Cumhurbaşkanlığı ertesi netleşir.

Kanaatim mi?

Kanaatim 2020 Haziran’da baskın seçim.

Bunu zikretmiyor, renk de vermiyor.

Ama minaresi görünen bir köy baskın seçim.

*****

Cumhurbaşkanlığı için düşünceleri ise net.

“Cumhurbaşkanlığı müzakerecilik değil” diyor.

Müzakerecilikte de iddası yok.

Ekibini kurmuş “aslanlar gibi” hepsi hazır diyor.

Esas iddiası Anayasal Cumhurbaşkanlığında.

Tıpkı Erhürman gibi.

Ki bu yaklaşım bu dönemin farkı.

Ve doğru bir yaklaşım.

Görevi, toplumsal sorunlarla ilişkilendiriyor.

Özlelikle ekonomi ve turizm konusunda.

Önceliği sade ve sadece Türkiye.

Herşeyimiz Türkiye, Türkiye’den vazgeçmem diyor.

Bu arada, vazgeç diyen mi var bilemem tabi.

Ama ana yaklaşımı spesifik olarak Türkiye.

*****

Bunlar dışında Tatar, ukala değil ama iddialı.

Farklarını kendi karakteristiğinde masaya koyuyor.

“Kimse maça gitmiyor ben gidiyorum” diyor.

“Kimse benim kadar halkçı değil” diyor.

“Kimse, benim kadar toplum içinde değil” diyor.

Halktan kopmadığını vurguluyor bir anlamda.

Ancak konu UBP içine gelince durum farklı.

Partimde sorun yok diyor.

Diyor ama daha alçak bir sesle bunu ifade ediyor.

Sesi arşa çıkmıyor o anda.

*****

İzlenimim;

Ersin Tatar heyecanlı bir siyasetçi.

Heyecan, onu besleyen en büyük kaynağı.

Kimileri buna “gof” diyebilir.

Ama bu halleri içten.

Yani?

Yani Tatar göründüğünün ötesinde birisi değil.

Olmadığı biri gibi davranmak derdi de yok.

Cumhurbaşkanlığını meselesine gelirsek.

İkinci tura kalacağına kesin inanıyor.

Buradaki sorun şu;

2.tura çıkacağına herkes inanıyor mu?

Özellikle de UBP’li seçmen.

Ki Tatar’ın şuan en büyük sorunsalı bu.

Bunu aşarsa Evet.

İkinci turda Tatar kolaylıkla olabilir.

Durum şimdilik bu merkezde.

Son iki ay içinde dananın kuyruğu kopacak.

Dananın kuyruğu koparken Tatar ne yapacak?

Göreceğiz.

*Nev-i şahsına münhasır: Kendine has, kendine özgü.