Bize ulaştırılan mektupta ‘Cezaevi SOS veriyor’ başlığı kullanılmış…
Hoş bilinen bir gerçek bu!
Ama detaylar çok farklı bu kez…
H.K adlı bir mahkum, AIDS hastası olduğu için burada sadece mahkumlar değil gardiyanlar da büyük rahatsızlık duyuyor!
Bir kere önce şunu belirtmek gerek;
AIDS hastasının cezaevinde işi ne!
Burada tedavisi sağlıklı bir ortamda yapılıyor mu?
Demelerine göre yapılmıyor, atılmış bir kenara kaderine de mahkum edilmiş bir görüntü içinde…
İnsanlık dışı bir ortamda yaşamak zorunda bırakılmış, 40 küsur derece sıcakta vantilatör alacak kadar bile parası yok!
Durumu cezaevi yönetimine bildirmiş, ‘paran varsa git kantinden al’ cevabı verilmiş…
Yönetim klima altında günü geçirirken hasta mahkum parası yok diye serinlik ihtiyacını karşılayamıyor!
Başka bir çelişki;
H.K adlı hasta da tüm mahkumların tıraş olduğu berberde bu ihtiyacını karşılıyor…
Bu kez de diğer mahkumlar hastalık korkusuyla cezaevi berberine gitmeye korkuyor!
Kim olsa korkmaz ki…
…
Hırsızlık suçundan mahkum olan 14 yaşındaki Daniel Beagrof zorla cezaevi mutfağında çalıştırılıyor…
Burada çalışmak istemediğini defalarca bildirmiş ama takan olmamış!
Cezaevinin kantininde fiyatlar dışarıdaki market fiyatlarından çok daha yukarıda…
Sanki de işi ticarete dökmüşler!
Kantinde zaten son günlerde yapılan vurgunlar konuşuluyor, vurguna katılanlar ya parayı ceplerine indirip adayı terk ediyorlar ya da küçük cezalarla kelleyi kurtarıyorlar…
Hele de son vurgundan sonra kantin neredeyse tamamen boşalmış bir ambar görünümünde!
Son uygulama geçen kart sistemi nakit para olmadığı için kantine alımları da olumsuz etkilemiş…
…
Her hangi bir mahkumun cezaevi müdürü ile görüşmesi neredeyse imkansız gibi…
Yazılan dilekçeler bir çavuşta toplanıyor ama gerisi gelmiyor!
Burada da adalet yok, çünkü bazı kara camlı Mercedeslerle gelen kişiler yakın mahkumlar ile rahatlıkla müdür odasında görüşebiliyorlar…
Emekli bir subay, tutuklu olan oğlun ile müdür odasında görüşebiliyor ama diğerlerinin böyle bir şansı yok!
Bayram ziyaretlerinde resmen bir kepazelik yaşanmış…
İçerde klimalı salonlar bulunurken, mahkumlar aileleriyle birlikte dışarıya güneşin altına kurulan çadırlarda görüşmek zorunda bırakılmış!
İşin ilginci bu çadır da dışarıdan birileri istedi diye bahçeye kurulmuş…
Yöneten kim yönetilen kim belli bile değil!
Yine bayram ziyaretlerinde gelen çocukların üzerlerinin bile çağdışı olarak uyuşturucu nedeniyle aranması bir çok aileyi rencide etmiş…
Tamam bunu yapmakla haklı olabilirsinin ama kimseyi de rencide etmeye hakkın yok ki!
Eleştirilerin odak noktası genelde cezaevi müdürü…
İkinci iş olarak uydu anteni taktığı iddiaları var!
Bu iddialar hem gardiyanlara hem de mahkumlara olumsuz olarak yansıyor…
Genelde bir memnuniyetsizlik havası hakim!
Birçok mahkumun isyan çıkarma girişimine hazırlandığı yönünde ihbarlar da var…
Ve bunların bir çoğu içeride yaşanırken dışarıda yetkili olan bakanlığa haberlerin sızmaması için olağanüstü gayret sarf ediliyor!
Biz uyaralım, uyanırlarsa ne ala artık…
Mercedes polemiği kabak tadı verdi!
Kalkanlı yangını ve ardından helikopter muhabbeti…
Bir kez daha bakanlara alınan makam araçlarını gündeme getirdi!
Muhalefet konusu bulmakta güçlük çekenler sakız gibi yine bu araçları gündeme getiriyor…
Kimse kusura bakmasın ama biraz da ucuz muhalefet oluyor bu!
Burada isimlerden daha ziyade makamlar ön planda tutulmalı…
Öyle ya da böyle bu makam araçları alındı ve zaten bir çoğu da kullanılmıyor!
Bize göre de devlet ve makamlar göz önünde bulundurulduğu zaman bu araçların alınması şart olmuştu ve alındı…
Şimdi bunları yangın helikopterleri ile bağdaştırmanın manası nedir çok da anlayamıyoruz!
Aksine tamamen yangın helikopterine odaklanılmalı ve toplumsal duyarlılık bu şekilde gösterilmeli…
Mercedes polemiği artık kabak tadı vermiştir!
Bu kez doğru karar…
Bakanlar Kurulu bu kez doğru karar üreterek İskele’de üniversiteler bölgesi yaratılması için 122 dönüm araziyi bu işler için tahsis etti…
Bu yöntemle en azından dedikodu olmayacak, isteyen kurumlar eşit şartlarda bu arazileri kiralayıp üniversitesini konduracak!
Gerekirse bu yöntemle devlet arazileri ülkenin dört bir yanında açılsın ve eşit şartlarda dağıtılsın, akraba, eş ve dost gözetmeksizin…
Ama bunu da yaparken eğitimdeki kalite ön planda tutulmalı!
Zira eğitim gibi önemli bir hususta sayıdan daha ziyade kalite önemli…
Hizmet alımı hekimler 4 aydır ödenmiyor!
Sağlıkta çok ciddi sıkıntılar yaşanıyor ve devlet hastanelerindeki hekim eksiklikleri için geliştirilen bir yöntem de emekli olmuş hekimlerden hizmet alımı yapılması…
Doğru bir karardı ama devlet bu hekimlere de duyarsız kalınca şimdi de maaş ödemelerinde sıkıntılar yaşanmaya başladı…
Bu yöntemle devlet hastanelerinde çalışan hekimler bu ayla birlikte tam 4 aydır maaş alamıyor!
İnsanın bunları duyunca çıldırası geliyor…
Böyle laçkalık, böyle sorumsuzluk başka bir yerde yok!
186 hekim topun ucunda!
K.T. Serbest Çalışan Hekimler Birliği’nin tespitlerine göre devlette çalışan hekimlerin 186’sı özelde de çalışıyor…
Gardiyanoğlu ve ekibi dedektif gibi çalıştılar ve bu konuda bir dosya hazırladılar, 1 Ağustos tarihini bekliyorlar!
Cumhurbaşkanı Döner Sermaye Yasası’nı imzalamadan İsviçre’ye gitti, zaman da her geçen gün daralıyor…
Sahi bu 186 hekim de devletten aynı anda istifa ederse ne olacak, una kafa yoran var mı!
MESAJ KUTUSU
Sayın Gürkan KARA, Merkezi Cezaevi’nde bakanlığın bilgisi dışında çok sayıda olumsuz olaylar yaşanıyor. Bir AIDS hastası eğer orada kendi haline terk edildiyse burada bir insanlık suçu da vardır demektir. Cezaevinde yaşananları mercek altına almanız isteniyor…
…
Sayın Hasan TAÇOY, bağımlı bağımsız milletvekillerin liderliğini sizin yaptığınız ve bazı konularda hükümet üzerinde baskı unsuru yaratmaya çalıştığınız iddiaları var. Bu arada erken genel seçim olması için de kulis yaptığınız gözleniyormuş.
…
Sayın Sunat ATUN, bir kez daha aday olmayacağınız yönündeki söylemlerinizden sonra karar değiştirip ir dönem daha aday olmaya karar verdiğinizi duyduk. Sağlam bir ekiple birlikte Mağusa ve İskele yöresinde çalışmalara şimdiden başladığınız söyleniyor, hadi hayırlısı…
…
Sayın Ömer PAÇ, bizim hükümet edenlere kalırsa ömür boyu yangın helikopteri sahibi olmamızın mümkünatı yoktur. Bu konuda inisiyatif üstlenip öncülük etmeye ne dersiniz! Bu arada emeklilik sonrası KKTC’ye yerleşeceğiniz de söyleniyor, doğru karar!
…
Sayın Derya KANBAY, tek cümlelik bir açıklamanız bile ortalığı toza dumana katmaya yetti de arttı bile. Bu konuda kamuoyundan da büyük destek mesajlarınız geliyor. Demek ki vatandaşın duygularına iyi tercüman oldunuz desenize…
…
Sayın Kemal Deniz DANA, Ankara temasları olumsu sonuç vermiş ve TC Sağlık Bakanlığı ile işbirliği yapıp hekim desteğine çok yakında başlanıyormuş. Umarız gelen hekimlerin özellikle ikamet edecekleri yerleri iyi ve doğru seçersiniz…
…
Sayın Hasan SADIKOĞLU, hükümeti üniversitelere verilecek arazi konusunda ikna ettiğinize göre yerel seçimlerde bir kez daha aday olacağınız sanki de kesinleşti değil mi! Yine de sağlam basmakta karar var zira bizde siyaset sabun üzerindedir…
…
Sayın Fikri TOROS, İsviçre’de öyle bir paylaşımda bulundunuz ki ülkenin gündemi bir anda değişiverdi! Hoş bazıları dayanıklı dövüş de diyor ama zaman ve zemin açısından yerinde oldu sanki değil mi?
…
Sayın Mehmet ÇAKICI, birkaç ay içinde tam 28 kilo vererek fiziksel olarak büyük bir değişim yaşadınız ama dün sizi kokoreççide görenler de gözlerine inanamadılar! Kim kanınıza girdi de diyeti bozdunuz acaba!
…
Sayın Barış TİLKİ, meslekte rakiplerden bir iki adım önde olunca haliyle kendini arpa ambarında görenler olabiliyor! Yola devam etmenizi öneririz zira KKTC’de bir ilki gerçekleştirerek trafikte devletin bile yapamadığını başardınız…
…
Sayın Harun GÜLMEZ, devlet hastanelerindeki kardiyolog eksikliği üzerine harekete geçtiğiniz ve hem başhekimi olduğunuz hastanede hem de devlet hastanesine katkı koyacak hekim arayışına girdiğiniz konuşuluyor. Devlet-teferruat meselesi desenize…
…
Sayın Kazım ANT, eski sağlığınıza kavuşmak yolunda hızla ilerlemeniz yakın dost ve arkadaşlarınızı da epey memnun etti! Daha sizi sokakta uzun yıllar mücadele eylemler bekliyor, bir kez daha büyük geçmiş olsun…
…
Sayın Cemal GÜLERCAN, kontrollü ithal et konusundaki açıklamanız beklenildiği gibi bir çok havyar üreticisi tarafından beğenilmedi! Zira bazıları yüzde 300 kazandıkları için haliyle sizin çağrınıza burun kıvırıyor, bu konuda biraz daha bastırın deriz…
…
Sayın Mine GÜRSES, hani tilki kürkçü dükkanı meselesi vardır ya sizin de aynı öyle oldu değil mi cehennem sıcaklarının yaşandığı memlekete hoş geldiniz. Çocuklar ve torun hep bir arada olunca Allah’tan daha ne isteyesiniz…
…
Sayın Zeki ÇELER, Crans Montana’da herkesin ilgi odağı olunca nazara gelip küçük bir rahatsızlık geçirmişsiniz büyük geçmiş olsun. Girne’nin nemini düşünerek ziyareti biraz uzatmanızı öneririz zira burada artık nefes almak bile zor bir hale geldi…