Şükürler olsun ki bugünkü suçlamalar bizden değil, hayatının 30 yılını sağlık hizmetlerine vermiş ve çok şeyler görmüş, duymuş ve yaşamış birine ait...
Kızını kaybetmiş bir baba olarak elbette ki duygusal suçlamalar olarak da algılayabilirsiniz ama ben öyle görmüyorum aksine 30 yıllık meslek hayatı boyunca birikimlerini paylaştığını düşünüyorum...
Emekli Halk Sağlığı Uzmanı Yusuf Çiner'in iddiaları incelemeye değer konulardır...
O da sağlığın ayaklar altında olduğunu düşünüyor biz de bütün kamuoyu da!
Bana göre dün Star Kıbrıs'ta yayınlanan söyleşisinde tam da kendini telaffuz edememiş, açık ve net olmamış...
Ha keşke isim verse, ilgili bakanları deşifre etse, hatta sağlıkta yanlış yapan doktorları da dile getirseydi...
Kim bilir belki de başka bir sefere çok daha ayrıntılı bilgiler verecektir...
...
Yusuf Çiner'in en dikkat çekici iddialarının başında şu geliyor;
"Bakan emir verir dosyalar kapanır!"
Geçmişte hangi bakanın hangi dosyayı kapattığını merak etmeyen var mı içinizde, bence yok!
Çiner şunu demeye getiriyor;
Sağlıkta hemen her dönem skandal sayılacak ölümler yaşanıyor ama gelen bakan da giden bakan da bir talimatla bu dosyaların kapatılmasını sağlıyor!
Sonuçta şikayet edilen de doktor, Bakan da doktor...
Haliyle koruma iç güdüsü ön planda olsa gerek!
Bana dokunmaya yılan bin yaşasın meselesi...
Gariban vatandaş hastane köşesinde ihmalden, sorumsuzluk ve ilgisizlikten ölmüş gitmiş kimin umurunda...
...
Bakın kızını kaybeden ve bunun ihmalden kaynaklandığını iddia eden Yusuf Çiner'den başka bir çarpıcı açıklama;
"Sağlık Bakanlığı'na başvurup soruşturma açılmasını talep ederdim ancak yapmadım...
Çünkü çabalarımın sonuçsuz kalacağını biliyordum.
Sağlık nedeni ile mağdur olan ve dava açan herkesin çabaları hep sonuçsuz kalmıştır.
bilirkişi Sağlık Bakanı'nın talimatı ile rapor hazırlar ve konu hep kapatılır. Bakan kapat der ve o dosya kapatılır...
30 yıllık meslek hayatımda bu hep böyle olmuştur, bu tür olayların üstü örtülmüştür..."
Tabi ki burada Yusuf Çiner de kusurludur ve 30 yıl boyunca bunları görüp yaşadığı halde deşifre etmek yerine susmayı yeğlemiştir...
...
Ve yeni göreve başlayan, reformlara imzalarını atacağını iddia eden CTP-UG  hükümeti;
Alın size çok iyi bir fırsat!
Gerçekten farklı ve uzun ömürlü, sürekli adalet ve eşitliğin yanında olacağınızı söylüyorsunuz ya...
Bundan daha iyi bir fırsat ve kendinizi ispatlama şansı asla bulamazsınız!
 
 
Olmadı Sayın Berova!
 
CTP-DP hükümet döneminin Milli Eğitim Bakanı Özdemir Berova’nın bakanlığı devretmeden bir gün önce bir kantin sözleşmesine attığı imza hiç yakışık almadı!
Namık Kemal Lisesi’nde bulunan kantine bir partilisinin yakını ile sözleşme yapması ve bu sözleşmenin son günde imzalanması hem bakanlıkta hem de Namık Kemal Lisesi ve Mağusa camiasında büyük tepki gösterdi.
Buradan Sayın Berova’ya soruyoruz;
Görevi devretmeden bir gün önce yaptığınız kantin kira sözleşmesi hangi DP’li kurmayın yakınına bir kıyak olarak geçildi!
 
------------------------------------------------------------------------------------------------------- 
 
Geçici yangın ekibi yine ödenmedi!
 
“Abi selamlar,
Ben Karpaz’dan ulaşıyorum size…
Yeşilköy yangın ekibinde çalışıyorum ben. Devlet bizi yine mağdur duruma düşürdü. Maaşlardan yine haber yok, işe gelecek yakıtımız bile yok! Petroller ödeme yapmadığımız için yakıt vermiyor otostopla geliyoruz işe, alacaklılardan kaçıyoruz işyerine geliyorlar bize sahtekarlık basıyorlar!...
Anlayacağınız perişan olduk sizden istediğimiz bu konuyla ilgilenmeniz yardımcı olursanız seviniriz teşekkürler hayırlı işler…”
 
(İsmi mahfuz)
 
 
 
 
“Levent bey sağlık bakanlığından yetkilileri saat 12’ye kadar güneş altında üstelik yumurta pişirilen asfaltta yürüyüp işleyen insanlarla dolaşmaya davet ediyorum.
Saat 10’dan sonra ne yürünür ne de işlenilir!
Güney Kıbrıs'taki Güneş daha mı kavurucudur ki onların insana verdikleri değer alarm düzeyinde sayıldı?
Bizdeki karar mercilerini 12’ye kadar dışarıda dolaşmaya davet ediyorum…”
 
(Oya Yücebaş HALCAN)
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Salih İZBUL, eski sağlık bakanları konusunda yapılan iddiaları araştırmayı ve gerçekleri su yüzüne çıkarmayı düşünüyor musunuz yoksa duyup görmemeyi mi tercih edeceksiniz. Bu arada CTP muhalefetteyken sağlıkta ücretsiz hizmetleri savunuyordu, Ahmet bey çok ilgilenmedi belki sizin ilginizi çekebilir…
Sayın Özdemir BEROVA, bakanlıktan giderayak Namık Kemal Lisesi kantini için bir partilinize yaptığınız kıyağı size hiç yakıştıramadık. Ha keşke hiç şu siyasete bulaşmayıp sadece mesleğinizi yapsaydınız.
Sayın Nidai GÜNGÖRDÜ, şu anda hem Girne Belediye Başkanlığı koltuğunda oturuyorsunuz hem de kağıt üstünde belediyenin genel müdürü konumundasınız. Yasalarımıza göre sadece birini tercih etmek durumunda olduğunuzu biliyor muydunuz?
Sayın Mustafa AKINCI, dünkü basın toplantısında yaptığınız açıklamalar genel olarak vatandaşın yüreğine su serpti. Bu arada madem ki Güney’deki din adamları artık iki lideri eleştirmeye başladılar doğru yoldasınız demektir.
Sayın Hasan SADIKOĞLU, özlem ve hasretle önceki gün yazdıklarıma vereceğiniz cevabı bekliyorum. Elime öyle bilgiler geliyor ki onları da yazmak için sabırsızlanıyorum. Ama şimdilik cevap hakkı sizde, çok geciktirmeyin olur mu?
Sayın Mete ÖZMERTER, bankanızın genel müdürünü değiştireceğini uzun zaman önce biliyorduk ama şu anda bankacılık sektörü bu değişimin neden yapıldığını ve perde gerisindekileri öğrenmek için birbiriyle yarışıyor. Ne meraklı insanlar var değil mi?
Sayın Ünal ÜSTEL, UBP genel başkan adaylığı konusunda açıklamanızı sizin de 15 Ağustos’ta yapacağınızı öğrendik. Bu arada 5 ilçede de bu konuda ofis kurup bazı partili kurmaylarla organize olacağınız söyleniyor. Gazanız mübarek olsun…
Sayın Kutlu EVREN, bakanlığınıza bağlı Orman Dairesi bünyesinde çalışan geçici orman yangınlarını söndürmek için oluşturulan geçici ekipten arkadaşlar maaşlarının ne zaman ödeneceğini soruyorlar. Lütfen biraz hızlandırın şu ödeme işlerini olur mu?
Sayın Besim ERDENAY, eski göreviniz olan Spor Dairesi müdürlüğüne atanmak için artık günleri değil saatleri saymaya başlamışsınız. Bu arada Yudum hanımın bazı olumlu icraatlarını umarız devam ettirirsiniz değil mi? Hayırlısı olsun…
Sayın İlyas BOZKURT, YAŞ kararları çerçevesinde Korgenerallik rütbesine terfi ettiğinizi memnuniyetle öğrendik. Yeni görevinizde başarılarınızın devamını dileriz. Bundan böyle artık çok daha büyük sorumluluklar sizin olacak…
Salın Duygu-Ali PEHLİVANOĞLU, muhterem babanızın vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler versin…
Sayın Zeki ÇELER, Girne’de trafik sıkışıklığı artık son haddine ulaştı ve bundan siz de epey rahatsız olmaya başlamışsınız. Halkın bir vekili olarak alacaksınız elinize yağlı boyayı, yanlış araçları bulayacaksınız. Bunun başka çaresi kalmadı gibi gözüküyor değil mi?
Sayın Yusuf ÇİNER, gelmiş geçmiş tüm sağlık bakanlarını bazı dosyaları kapatmakla suçladınız ama artık bunları deşifre etme zamanı da gelmede mi? Hele de elinizde belge varsa hiç korkmanıza gerek yok.
Sayın Osman IŞISAL, yedi ay gecikmeli de olsa belediye çalışanlarına dün akşam yeni yıl yemeği vererek gönüllerini fethetmişsiniz. Deniz üstünde ay ışığı altındaki Ambians muhteşemdi değil mi? Afiyet bal şeker olsun…
Sayın Mehmet PETEK, son günlerde bazı eli uzunlar sizin pastaneye dadanmışlar diye duyduk büyük geçmiş olsun. Bu arada artık bir güvenlik şirketi ile anlaşmanın vakti gelmedi mi? Bir düşünün deriz…