UBP kurultayında elbette kimin genel başkan ve başbakan seçileceği elbette önemli ve merak konusuydu ama parti meclisi adayları arasında da büyük bir rekabet yaşandı…

Sosyal medya bunun yoğun paylaşımlarına neden oldu!

Kimi sosyal medya ile yetinmeyip cep telefonlarına mesaj gönderdi ve destek istedi…

Sahi bir partinin meclis üyesi olmak niye bu kadar önemli?

Vatana millete hizmet olmasa gerek tabi ki…

Parti meclisleri hükümet olan partiler için devletin kaymağından nemalanma meselesinden başka bir şey değildir!

Bakan olamayabilirsiniz, vekil olamayabilirsiniz hatta müdür ve müsteşar dahi olamazsanız ama parti meclisine seçilerek devletin çeşitli kurumlarında elbette söz sahibi olabilirsiniz…

Çünkü devlet onlar için sağılacak inekten öte bir şey değildir!

Son bir haftadır kulağımıza çalınıyor…

Kalkınma Bankası’nın kendi içinden ihbar yapılmaya başlandı!

Batık bir şirket kredi başvurusunda bulunmuş…

Çok da ciddi yüksek bir rakamda kredi istiyor!

Oysa Kalkınma Bankası görev ve yetkileri arasında batık işletme ve iş insanlarına kredi verilme yetkisi yok…

Süt gibi temiz olacaksınız!

Devlete vergi borcunuz olmayacak…

Epey de ağır olan şartları yerine getireceksiniz sonra eğer yönetim onaylarsa krediyi alacaksınız!

Kalkınma Bankası hükümetin küçük ortağı DP’ye ait…

Babalarının malı değil ama şu sıralar öyle bir hava esiyor!

Bir işletme sahibi batmış, bitmiş ama…

Kalkınma Bankası’nı can simidi olarak görüyor!

İşte burada siyasetin gözü kör olsun dersen yanlış söylemeyiz…

Yönetim kurulu şükürler olsun ki onaylamamış!

Daha da doğrusu zan altına girmek istememiş…

Başbakan Yardımcısı DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu girmiş devreye!

Bu kredi onaylanacak diye tutturmuş…

Bu kredinin onaylanmasında ne menfaati var bilemiyoruz ama konuya yine de iyi niyetli bakmak istiyoruz!

Batan bir şirketi yağa kaldırma amacı da olabilir tabi ki…

Çok büyük ihtimalle de yönetim kurulu üyeleri sonuna kadar direnecek, gerekirse de istifa edecek!

Peki ne demeye getiriyoruz?

Elbette parti meclisi üyeliklerine…

Bizim ülkede devlet kurumları çiftlik olarak görülüp yönetilmektedir!

Partiler genelde buralara uzman kişileri değil kendi rozetlerini takan parti meclisi üyelerini atarlar…

Zaten atamalarda da büyük kargaşalar, küslükler hatta ayrılıklar yaşanır!

Şu anda Kalkınma Bankası’nda yaşananlar en güzel örneklerden birini teşkil eder…

Adam batmış şirketi için gelir kredi ister, ilgili bakanlığı ve parti başkanını artık ne karşılığı bilemeyiz razı eder ve o da yönetim kurulu üyelerine talimat vererek onaylamalarını ister!

Çoğu da onaylanır…

Ama direnenler de çıkar!

Konuya siyasi değil de gerçekçi bakanlardan bahsediyoruz…

Ünal Üstel Cumartesi günü gerçekleştirilen kurultayda gerçekten de tarihi bir başarıya imzasını atmıştır…

Kabineyi değiştirir ya da değiştirmez elbette kendi inisiyatifindedir!

Ama atamalar konusunda önümüzdeki günlerde büyük baskı göreceği de kesindir…

Ama şimdi atanmış değil de seçilmiş bir genel başkan ve başbakan olarak kurultayda nasıl tarihi bir başarıyı yakalamışsa yine elinde tarihi bir fırsat vardır, o da kurumlarda yaşanan usulsüzlüklere dur diyerek temiz eller operasyonunu başlatmaktır!

MESAJ KUTUSU

 

Sayın Fikri ATAOĞLU, Kalkınma Bankası’nda batık bir işletmeye ciddi bir rakamda kredi verilmesi konusunda yönetim kurulu üyelerine yaptığınız baskı hem kabul görmedi hem de şık olmadı. Eğer biraz daha ısrarcı olursanız ardından istifalar yaşanması an meselesidir…

Sayın Hasan TAÇOY, parti içinde muhalefeti başlatmak için size destek veren arkadaşlarınızla birlikte özel bir ekip kurarak hükümetin icraatlarını mercek altına alma kararı vermişsiniz. Bu arada meclis başkanlığı seçimlerinde de şimdiki başkana destek vermeme kararı ürettiğiniz konuşuluyor…

Sayın Sunat ATUN, olası bir kabine değişikliğinde kurultaydaki yoğun çalışmalarınızdan dolayı Maliye ve Ekonomi Bakanlığı görevine getirileceğiniz konusunda yoğun kulisler yapılmaya başlandı. Epey bekleriniz ama dönüşünüz muhteşem olacak gibi görülüyor…

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, yapay zekanın maç tahminine fazla güvenince Cumartesi akşamı yaşanan bozgunun şokunu ve hayal kırıklığını uzun süre üzerinizden atamayacağınız yorumları yapılmaya başlandı. Hele de Kadıköy’de yaşanan yenilgiler gücünüze gidiyor değil mi?

Sayın Tufan ERHÜRMAN, atanmışlıktan seçilmişlik unvanı kazanan Ünal beyi tebrik edip etmeyeceğiniz merak konusu olmuş ki konuyla ilgili yoğun mesajlarınız gelmeye başladı. Yurt dışı dönüşü küçük de olsa bir kutlama size hayli yakışacaktır…

Sayın Mehmet HARMANCI, Lefkoşa Kabristanlığına yaşlı insanlarımız için elektrikli araçlar sağlamak için düğmeye bastığınızı duyduk. Çok büyük ihtimalle de dünyada bir ilk olacak, yaş ve kış şartları için yerinde ve doğru bir karar ürettiniz, darası diğer belediyelerin başına artık…

Sayın Erkan OKANDAN, gazetedeki köşe yazılarınız okurlar tarafından ilgiyle izlenmeye başladı ama bir çoğu yazıların daha kısa olması konusunda mesajlar göndermeye başladılar. Umarız uyarılarını dikkate alırsınız zira uzun yazılar sıktığı için sonuna kadar okunmaz…

Sayın Emre ÜSTEL, UBP Girne partisi meclisi üyeliğini farklı bir şekilde kazanarak artık aktif siyasetin de kapısını aralamış oldunuz, tebrik ederiz. Asıl zorlu ve dikenli yol şimdi başlıyor, umarız siyasetten çabuk usanıp da geri adım atmazsınız…

Sayın Savun GÖKSU, kurultay öncesi parti kurmaylarını yoğun bir şekilde ziyaret ederek onların desteğini almanız parti meclisi seçimlerinde başarıyı da beraberinde getirdi, tebrik eder başarılarınızın devamını temenni ederiz…

Sayın Habil TÜLÜCÜ, kurultay öncesi dedikodularda Üstel’e muhalif olduğunuz yönündeki iddiaların aksine kendisine büyük bir destek verdiğiniz söyleniyor. Bu da siyasetin çirkinliklerinden birisi olsa gerek değil mi? Sağlık ve afiyetler dileriz…