Son Türkiye ziyaretimizde Ercan’ı hem giderken hem de gelirken inceleme fırsatı bulduk…

Sonuç genelde mükemmeldi!

Gerçekten de dünya standartlarında bir tesis olmuş…

Ufak tefek aksaklıklar da elbette olacak!

Ama eğer aksaklıklar makamlar tarafından oluyorsa işte orada bir durmak gerek…

Hatta sorgulamak da gerek!

Pazartesi akşamı aynı anda 4 uçak birden Ercan’a iniş yaptı…

Muhacerette öyle bir kaos yaşandı ki evlere şenlik!

Bir türlü ilerlemeyen kuyrukta en az 500 yolcu…

Çoğu da belli ki yabancı turist!

Şaşkın şaşkın sıra kendilerine gelsin diye bekliyorlar…

Bir yandan da başları havada binayı inceliyorlar!

Hadi biz alışığız da inanın onlar adına üzüldük, utanç duyduk…

Yeni uçaklar geldikçe kuyruk uzadıkça uzadı…

Tek yapmamız gerekeni yapıp Bakan Arıklı’yı aradık!

Zira gişelerde sadece 3 görevli vardı ayrıca onlar dikkat etmeleri bir görevi de icra etmek zorundaydı…

Bakan Arıklı’ya durumu anlattık üç kelime ile yanıt verdi;

“Ben ne yapayım…”

O anda söyleyecek çok fazla bir şeyi de yoktu…

Çünkü Ercan’ın yeni binası apar topar bitirilmiş ama ufak ayrıntılar göz ardı edilmişti!

Ama sonuçta Erhan Arıklı dostumuz Ercan’dan da sorumlu bir bakandır, büyük emeği geçmiştir…

Ancak sadece o değil tüm makam sahiplerinin ‘ben ne yapayım’ deme gibi bir lüksü yoktur, olamaz da!

Devletin makamında oturuyorsan gerekeni yapacaksın…

Vatandaşa hele de turiste zulüm çektirmeyeceksin!

Bakan Arıklı biraz geç de olsa görevini yerine getirmiştir…

En büyük sorun çalışan görevli sorunu olduğu için durumu önce hükümete sonra da askeri makamlara bildirerek en azından çözüm için bir adım atmıştır!

Bunu da zaten sosyal medyada paylaşıp sorunun en kısa zamanda çözüleceği mesajı vermiştir…

Bizim vermek istediğimiz mesaj ise devlet erkanının makamının görev ve yetkilerini yerine getirmekten başka bir şey değildir!

Bu sadece Arıklı için değil tüm makamlar için geçerlidir…

Ercan gibi gerçekten de çok iyi bir tesis kazanmak elbette onur kaynağımızdır ama burada yaşanan bir takım sıkıntıları da gecikmeden çözmek, bizim değil ilgili makamların görevidir!

Bunun için de biraz olsun irade göstermek yetip de artacaktır…

Sevgili okurlar…

Şu anda ülkenin en büyük sorunlarından biri de trafik kazalarıdır!

Emniyet güçleri imkanları çerçevesinde yaptıkları denetimlerle katkı koysa da devletin bu konuda yapacağı çok şey vardır…

Bakın geçenlerde yine ölümlü bir kaza yaşanmış ve trafik konusunda ki çarpıklıklar ortaya çıkmıştır!

Kazaya neden olan arkadaşın yüzde 50 engelli olduğu ortaya çıkmıştır…

Bu da yetmezmiş gibi bir gözünün yüzde 80 görmediği açıklanmıştır!

Sonuç da ortada olup bu kaza bir cana mal olmuştur…

Allah aşkına ne demektir engelli insanların hala araç sürücüsü olmaya devam etmeleri!

Bizde ki sistem, sürüş ehliyetini ver sonra ne olursa olsun…

Oysa çağdaş ülkelerde sürücüler belirli aralıklarda kontrol edilmekte, sağlık koşulları sorgulanmaktadır!

Bizde ise ehliyeti al ömrünün sonuna araç sür mantığı mevcuttur…

Bu yöntemle zaten kazaların olmaması bir mucizedir!

Buyursun devlet bundan böyle sorumluluk alsın ve sürücüler belirli aralıklarla denetlensin ki kazalar da en aza indirilsin…

Çok zor bir şey değildir ya bu!

MESAJ KUTUSU

Sayın Çağın ZORT, Cumhurbaşkanlığı özel kalem müdürü olarak Başkanı randevusuz kişilerle görüştürmeniz skandal bir olayın yaşanmasına neden oldu, muhalefete de iyi malzeme çıktı. Ülkenin en yüksek makamı gelen geçen hanı olup bunun da ceremesini başkan çekerse bir yerlerde mutlaka hata vardır, uyarma ihtiyacı hissettik!

Sayın Aykut HOCANIN, DAÜ’nün yurt dışı temsilciliklerinin sürekli kapalı olması konusunda bir takım ihbarlar yapılmaya başlandı. Burada çalışanlar hayli yüklü maaşlar alırken ofisleri niye kapalı tutuyorlar ciddi bir denetleme ve soruşturma yapmak artık şart oldu değil mi?

Sayın Salih CANSEÇ, çok yakında başlayacak olan Merkezi İhale Komisyonu Başkanlık görevinizde özellikle ihale günleri daireye gelen yiyecek içeceklere fazlasıyla dikkat etmeniz, bunları kabul etmemeniz yönünde mesajlarınız gelmeye başladı, ateş olmayan yerden duman çıkmaz değil mi?

Sayın Kemal YILMAZ, İçişleri Bakanlığı Müsteşarlık göreviniz hayırlı uğurlu olsun, atamanız çok kişinin memnuniyeti ile karşılandı. Hayat ne tesadüflerle doludur ki bir zamanlar mahkum olarak kaldığınız cezaevi bundan böyle artık sizin kontrolünüzde ve denetlemenizde olacak…

Sayın Ünal ÜSTEL, siyasette yeni beyin takımı kurma çalışmaları yaptığınız ve yeni bir ekiple disiplin mekanizmasını ön planda tutarak sistemi tamamen yenileyeceğiniz konuşulmaya başladı. Eminiz ki doğru isimlerle çok daha sağlıklı politikalar üreterek icraatlarınız daha verimli olacaktır…

Sayın Erhan ARIKLI, ülkenin bir bakanı olarak sorunlara çözüm üretmek de sizin sorumluluğunuzdadır. Sonuçta girişimde bulundunuz ve Ercan’daki çalışan personel sayısı en kısa zamanda çözülecek ama yine de takip etmek, ısrarcı olmanızda yarar görüyoruz, kolaylıklar dileriz…

Sayın Hakan DİNÇYÜREK, bazı hekim arkadaşlar çoktan yapılması gereken başhekimlik sınavlarının ne zaman yapılacağı yönünde mesajlar göndermeye başladı. Zira şu anki bazı başhekim arkadaşların pozisyonu hem etik hem de yasa dışı olarak değerlendiriliyor…

Sayın Senih ÇAVUŞOĞLU, akademik hayatınıza tamamen sanat içerikli bir okulda devam edeceğinizi ve bu konuda el sıkıştığınızı duyduk, hayırlara vesile olsun. Üniversite yöneticilerinin sizden beklentisi hayli fazla, yeni projeler ve bölümlerle farkındalık yaratmanız bekleniyor…

Sayın Faiz SUCUOĞLU, bir tören merasimi için gittiğiniz Ankara’da bazı siyasilerle kulis yaptığınız bunların siyasi hayatınıza yön verecek kadar önemli olduğu konuşulmaya başlandı. Hadi bakalım hayırlısı artık gelişmeleri pek yakında bizimle de paylaşırsınız değil mi?

Sayın Gülşah Sanver MANAVOĞLU, bisiklet sporuna son zamanlarda hayli ilgi duyduğunuz hatta kilolarda da gözle görülür bir azalma görülmeye başlamış. Bu arada yeni timsah siparişleri verdiğiniz söyleniyor, kış sezonu şenlik var desenize…